44.BÖLÜM

170 20 103
                                    

Upuuuzzuun bir bölümle geldim iyi okumalarr♡

Bir de bu upuzuuun bölümün şerefine bir yıldızınızı alırım☆

Beni bölen kişinin annem olmaması için her şeyimi verebilirdim...

"Masal bir şey söylesene ne demek nişanlanıyoruz!?"

Annem hızlıca yanımıza geldiğinde ben ne yapacağımı bilemeden annemin yüzüne bakakalmıştım.

"A- anne senin ne işin var burada."

Kaşlarım şaşkınlıkla çatıldığında sonunda kekeleyerek de olsa konuşabilmiştim.

"Cevap ver bana! Hani komşuydu bu çocuk?"

"Komşu mu?" Yasemin teyzenin olayı çözmeye çalışan sesi annemi böldüğünde korkarak ona doğru döndüm Erhan Amca ve Yasemin Teyze şaşkınlıkla karşılarındaki görüntüyü izliyorlardı.

"Biz..." Bora konuşmaya kalktığında annem ona bakmadan elini kaldırmış ve onu susturmuştu.

"Anne gel anlatacağım." Annemim koluna girip onu ortamdan uzaklaştırmaya çalıştığımda herkesin aklında bir sürü soru işareti kaldığına emindim. Annem zorlukla da olsa benimle yürüdüğünde sinirle konuşmuştu.

"Ne işler karıştırıyorsun yine Masal?"

"Anne çıkalım şuradan anlatacağım niye birbirine katıyorsun ki ortalığı?"

"Kızımı görmeye geliyorum ve onun nişanlanacağını, hatta komşumuzla
-ki komşumuz olduğuna da artık emin değilim-  nişanlanacağını öğreniyorum. Ne yapmamı bekliyorsun!?" 

Annemi zorla odama soktuğunda bir kaç kere sendelemiş sonra zorlukla koluma tutunmuştu.
Kadının kalbine indireceksin afferin Masal.

"Gel otur buraya." Annemi koltuğa oturttuğumda bir bardak su koyup zorla annemin eline tutuşturmuştum. Bende yanına oturduğumda hâlâ yaşananların şokunu atlatamamıştım. Yasemin Teyze ve Erhan Amca anlamış mıydı? Bora onlara ne demişti? Bora... biz nişanlanacaktık ve benim bundan şimdi mi haberim oluyordu!?

"Anne eve gitmen gerek. Eve değil abimin yanına farketmez işte nereye gitmek istiyorsan oraya ama şu an sırası değil. Burada olayları düzeltip yanına geleceğim. "

"Ne olayı kızım ne diyorsun sen beni delirtme! Daha iki gün önce tanıştığım insanla nişanlanacağını söylüyorsun senin aklın yerinde mi!? Yürü gidiyoruz eve seni burada bırakmayacağım."

Kaşlarım çatılırken bakışlarımı annemin ateş çıkan kızgın gözlerine diktim.

"Saçmalama anne. Ne yaptığımı biliyorum. Hep bildim, saçma sapan bir şey yapmayacağım her şeyin bir nedeni var ve senin şu an burada olmaman gerek."

"Ma-"

"Anne git! Git yoksa her şeyi mahvedeceksin her şey yolunda ben iyiyim. Merak edeceğin bir şey yok."

Annem 'öyle mi' der gibi kaşlarını kaldırdığında gitmesi için yalvaran gözlerle ona bakmıştım. Kafasını tamam anlamında sallayıp ayaklanmış bir daha bana bakmadan odadan çıkmıştı. Derin bir nefes alıp yüzümü ellerime gömdüm. Neden her şey bu kadar karışık olmak zorundaydı?

Hızlıca yerimden kalkıp koridora yöneldiğimde orada kimsenin olmadığını görmek geri dönememe neden olmuştu bu sefer kendi odama girmeden direk odamın yanındaki Bora'nın odasına girmiştim.

"Ya sen ne diyorsun!? Benim niye böyle bir şeyden en son haberim oluyor!?"

Bora'nın karşısına dikildiğimde, oturduğu masasından kalkmış ve masanın etrafından dolanarak karşıma geçmişti. Elleri cebinde gayet sakin bir şekilde bana bakıyor olması sinirlerimi daha çok bozarken cevap isteyen gözlerle ona bakmaya devam ettim.

KOKUNUN İZİWhere stories live. Discover now