2.BÖLÜM~Sevgilim

1K 95 89
                                    

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum (: O zaman yukarıdaki şarkıyı dinleyerek bölüme geçebilirsiniz.Her şarkının bölümle ve kitapla ilgisi var...

İyi okumalar...

İğrençlik, tiksinti...

Bu zamana kadar bir çok şeyden tiksinmişimdir mide bulantısı;

Mesela beni yolculuklarda araba tutar. Veya bir keresinde çöp atarken çöp patlamış ve içindeki her şey ayağıma dökülmüştü gerçekten ne iğrenmiştim o gün.

Ama şimdi gerçek tiksinmeyi anlıyordum. Ben bir şeyden değil, bir görüntüden tiksiniyordum. Ben insanlardan tiksiniyordum. Halbuki ne kadar güzel aşklar tanımıştım kitaplarda. Mesela bir keresinde bir huzurevini ziyaret etmiştim ve orada bir çift ilişmişti gözüme, meyve yiyorlardı ikiside. Kadın adama meyveyi uzattı, adamsa kadının elinden alıp ona yedirdi. Ne güzeldi böyle kendi gözünden bile sakınmak.

Yıkılmış bir şehirdi içim artık. Her defasında tekrar tekrar inşa ettiğim, ama temelleri sağlam değildi işte. Eninde sonunda yıkılacaktı ve o gün bu gündü sanırım. Ağlamıyordum, ağlayamazdım ki ben.

Küçüklüğümde de böyleydim ben susardım, yalnızca susar ve beklerdim. Neyi beklediğimi bende bilmiyordum ama beni kimse konuşturamazdı böyle zamanlarda. İşte simdi yine bir susmuşluğun içine zorla sürüklenmiştim..

"Yiğit bu kadın kim?"

Yataktaki kadın pişkin pişkin konuşurken gülerek cevapladım.

"2 ay sonra evleneceği kadın. Daha doğrusu artık evlenemeyeceği kadın."

Neydi bu bilmiyorum fakat şu an içimde hiçbir şey hissetmiyordum. Duygu yoktu, gayet sakinlikle cevap vermem de sakinliğim de tuhaf kalıyordu bu durum için. Arkamı döndüğümde ikinci şoku yaşamıştım. Bu o adamdı.

"Ceyda bu adam kim ne oluyor?"

"Bora sen ne yapıyorsun burada?"

Kadın aniden yataktan fırlarken burada ne döndüğünü anlamaya çalışıyordum.

Bu kadın... kadın demeye bile utandığım insan, bu adamın sevgilisi miydi ve şu an o da aldatıldığını öğrenmişti ama benim aksime sakin kalacak gibi görünmüyordu. Bu nasıl bir tesadüftü böyle. Belkide kaderin bizim için oynadığı oyundu.

"Bak açıklayabilirim."

"Neyi açıklayacaksın Allah aşkına toplantıdayım diye burada bir adamla..."

Cümlesinin devamını getirmeden birden şifonyerin üstündeki vazoyu duvara fırlattı Ceyda çığlık çığlığa bağırırken ben tepki vermeye bile acizleşmiştim, yerimden bile sıçramadım biliyor musunuz?
Susmuştum işte bir kere çığlık bile atmayacaktım.

Bora gidip Yiğit'in boğazına yapıştığında hiçbir şey yapmadan duvarın dibine yere çökmüştüm. Onu öldürse şu an umrumda olur muydu? Sanırım hayır.

"Lan sen nasıl bir şerefsizsin."

Adının Ceyda olduğunu öğrendiğim kız, Bora'nın elinden çekmeye çalışsada o bırakacak gibi durmuyordu. Gözlerimin önünde bir cinayet işleniyordu belkide ama burdan bugün bir cenaze değil, iki cenaze çıkacaktı benim ruhumda ölmüştü bugün.

"Bora bırak, sadece tek seferlik bir şeydi yemin ederim. Hem onun da sevgilisi var bak."

Deyip beni gösterdi eliyle. Sevgili mi? Bu adamın mı? Yinede sesimi çıkarmadım istesemde konuşamıyordum zaten. Boranın bakışları bana döndüğünde yüzü değişmişti anlaşılan ilk başta beni tanımamıştı ve şu an farkediyordu."

KOKUNUN İZİWhere stories live. Discover now