13.BÖLÜM~Sahne

342 50 92
                                    

Yılbaşına Özel Sahne...

Elinde ki küçük oyuncak bebeğini yerde sürüye sürüye oturma odasına yürüdü küçük kız. Küçük evlerinde soba cayır cayır yanıyordu sobanın yansıması ise karanlık duvarlara turuncumsu bir iz bırakıyordu. Masal o izi görünce kıkırdadı. Ne güzel diye düşündü bu turuncu ışığı çok seviyordu. Henüz 5 6 yaşlarında küçük bir kız çocuğuydu o zamanlar. İlerleyip içeriye soğuk sızdıran pencerenin önüne geldi ve dışarıya baktı. Karşıda ki dükkan etrafı rengarenk ışıklarla süslemişti. Masal bir an keşke bizim evimizde böyle olsaydı diye düşünmüş daha sonrasında ise abisinin dediği aklına gelmişti.

"Eğer sen istersen her şeyi yapabilirsin miniğim." Demişti. O ne isterse onu yapardı kimse onu durduramayacaktı. Etrafta konuşulurken duymuştu Masal. Yeni Yıl varmış o geliyormuş. Koşturarak çıplak ayaklarıyla annesiyle babasının kaldığı odanın önüne gelmiş kapıyı çalmıştı.

"Gel." Annesi öğretmişti ona bu bir hoş görü kuralıymış. Masal bu kelimeyi söyleyemediği için annesine gülüp "Tamam anneciğim o noş görü kullalını yaparım." Demişti.

Kapıyı açıp içeriye girdi. İçeride annesini göremeyince ilk başta bir tereddüte düştü. İçeride yalnızca babası vardı. Ve Masal bazı zamanlarda babasının yanına gitmemesi gerektiğini öğrenmişti. Ama Masal şansını denemeye karar verdi.

Usulca içeride ilerleyip babasının yanına, yatağa çıktı. Adam sigara içiyordu ve içerisi çok kötü kokmuştu Masal bu kokudan iğrenerek yüzünü buruşturdu.

"Baba yeni yıla nenganek ışıklar alabilir miyiz?"

"O nerden çıktı şimdi. Git yat hadi."

"Ama baba ben evimizi güzelleştirmek istiyonum, nenganek ışıklar alalım."

"Masal! Senin ışıklarına para falan veremem ben büyü artık biraz. Saçma sapan hayallere kapılma."

"Ama baba..."

"Masal yeter kalk git."

Sigara tutan eliyle küçük kızı yataktan iktirmeye çalışırken bir sigara külü Masalın çıplak koluna düştü. Masal o an canının yanmasıyla hızlıca geriye kaçmış ve yataktan düşmüştü. Yere oturup ağlamaya başladı.

"Sus artık sus! Kes sesini çık odadan! Ağlama artık!" Adam deli gibi bağırıyordu. Ve bu ilk değildi...

Annesi gelip küçük kızını alarak odadan çıkardı. Küçük kız ondan sonra bir daha hiç yılbaşı kutlamadı. Ve o sigaranın yaktığı küçük kolundaki iz belki silikleşti ama ruhunda tamamen duruyordu. O babasından nefret ediyordu...

Ölü olmayan bir bedeni ölü bir ruhla taçlandırırsanız ne olur? O beden o ölü ruhu canlandırır mı? Yoksa o ölü ruh tüm karanlığıyla bedeni kendi soğuk kolları arasına alır mı?

Birlikte kıyafetleri alıp mağazadan çıkmıştık. Havuza girmek için geç olduğunu, akşam için fazla yorulmamamız gerektiğini düşündüğümüz için havuza gitmemiştik.Yapacak hiçbir şeyimiz olmadığı için Avm'nin oyun katına çıkıp bir şeyler oynamayı düşünmüştük burası sadece çocuklara ait bir yer değildi bir kere. Ben yalnızca evime gidip uyumak istesem de bunu yapmalıydım.Mutlu gibi davranarak mutlu olmalıydım.Neşemi, heyecanımı, mutluluğumu, tek bir adama bağlamamalıydım beni en çokta bu sinirlendiriyordu.

Her ne kadar Bora çocuk musunuz gibi şeyler söylesede onu kimse takmamıştı.

"Geldik buraya ne yapacaksınız acaba? Eren bak orda fil var git üstünde sallan kardeşim.Kaan bak onun yanında da kankası gergedan var sende ona binip sallanabilirsin kanka."

KOKUNUN İZİWhere stories live. Discover now