15.BÖLÜM~İz

334 54 65
                                    

İyi okumalar...
Yorumlarınızı bekliyorum ❤

"Birlikte öğrenelim mi Masal?"

Boranın ağzından çıkan cümleler şu zamana kadar duyduğum en güzel cümleler olabilirdi.Hayatımda ilk defa birisi beni yalnız bırakmayıp, benimle birlikte o yüklerin altından kalkmak istemişti. Bu duygular bana yabancı duygulardı. Bir baba şevkati, bir abi şevkati, arkadaş, dost şevkati içeren cünlelerdi bunlar. Benim için önemli şeylerdi ama ona cevap vermeme engel olan büyük bir sorun vardı. Midem...Ben sanırım kusmak üzereydim...

Hızla ellerimi Boranın ellerinden kurtarıp ağzıma götürdüm. Yatağın ortasına kusmamalıydım. Hemen yataktan kalkıp banyoya koşturdum. Tuvalete zar zor yetişip kusmaya başlamıştım. Başım ağrıdan zonkluyor, midem aşırı derecede bulanıyordu. İçtiğim içkiler soğuk ve ağır olduğu için mideme dokunmuş olmalıydı.

"Masal iyi misin?"

Tuvaletin kapısını çalan Boraya cevap dahi veremiyordum. Birkaç küfür mırıldandığını duydum.Ve daha sonra tuvaletin kapısı aralandı.

"Çık..Bora çık dışarı."

Zorla konuştuğumda Bora hiçbir tepki vermeden önüme düşen birkaç saçımı geriye çekmişti.

"İyi misin?"

Ona cevap verecekken tekrardan gelen bir öğürmeyle cevabımı verememiştim. Sence iyi miyim?

Bir yandan saçlarımı tutuyor bir yandan sırtımı sıvazlıyordu.Bu daha çok rahatlamamı sağlarken artık öğürmeyi kesmiş yalnızca kendime gelmeye çalışıyordum. Nedensizce bir utanma gelmişti, kimsenin bu halime şahit olmamasını isterdim. Keşke Bora da görmeseydi. Sifona basıp ayaklandım. Başımın ani dönmesiyle tökezler gibi olsamda Boranın desteğiyle ayakta kalabilmiştim.

"Gel elini yüzünü yıkayalım."

Beni lavoboya doğru götürüp suyu açtı eline aldığı biraz suyla yüzümü yıkarken ne yaptığını sorguluyordum.

Bakışlarım onu buldu çok komik görünüyordu o kadar tuhaf hissettirmişti ki biri tarafından önemsenmek.

"Bora ne yapıyorsun?"

"Seni kendine getirmeye çalışıyorum."

"Be-..."

Cevap verecekken tekrar yüzüme su çarpıp eliyle yüzümü kapatınca susup kalmıştım.
Elini çekince sinirle ona baktığımda bana pişkin pişkin gülüyordu.

"Bora be..."

Tekrardan su çarpmasıyla elimi musluğa götürüp üstüne su fırlattım. Ellerini hemen çekti.Bu sefer ben ona gülerek bakıyordum.

"Ayığım diyorum ben. Çocuk gibi oyun oynuyor bir de benimle ya."

Deyip suratından sular akan Bora'yı tuvalette bırakıp odaya geri döndüm. Asla ayık falan değildim. Sarhoşluğun dibini falan yaşıyor olabilirdim. Çünkü yüzümde hâlâ aptal bir gülüş vardı. Niye mal mal sırıtıyordum ki?

İçeriye girip kendimi yatağın üstüne attım. O kadar çok uykum vardı ki. Yatakta iki büklüm olmuş karşımdaki duvara bakıyordum.İçeriye giren Bora'ya gözlerim kayarken yerimden kıpırdamadım daha doğrusu kıpırdayamadım.

"Birde sarhoş değilim diyorsun.Gözünü açmaya halin yok."

"Psijokolonjik onlar."

Ne..ne dedim ben az önce.Bora güldü.

"Aynen psijokolonjik"

Bende güldüm onunla dilim bile dönmüyordu.

"Bora sus artık çok konuştun yeter uyucam ben."

KOKUNUN İZİWhere stories live. Discover now