12.BÖLÜM~Alışveriş

354 55 122
                                    

Savaş meydanın da tutsak kalbim, eskiye bağlı olan bir bedenim vardı artık. Rüyamın peşine bir cellad yollamış baltasını eline vermeyi unutmuştum. O şeytani yüz gözlerimin önünden gitmiyordu. Sanki rengarenk bir sulu boya paletinden ilk başta siyah rengi kullanmışım da bu renk suyumu bulandırmış, bir daha asla beyaz rengi bulamamayacakmışım gibiydi hayatım...

İçim çıkana kadar ağlamış daha sonrasında da ağlamam iç çekmeye dönüştüğünde doğrulmuştum. Normalde ağlayamazdım fakat tam o an ilk defa kendimi bırakıp ağlayabilmiştim iyi gelmişti.

Yürüyüp banyoya girdiğimde sırtımda Boranın bakışlarını hissediyordum.Güçsüz olmaktan nefret ediyordum. Ağlamaktan nefret ediyordum. Kimse beni bu halde görmemeliydi .Banyodaki yansımama baktığımda kıpkırmızı gözler ve burnumla ne kadar da hoş (!) göründüğümü düşündüm. 5 yaşında elinden çikolatası alınmış çocuklar gibiydim. Ben ağlamazdım ki hiç. Zayıflık göstergesi olarak görürdüm ağlamayı.Ama kendimi daha fazla tutamıyordum. Sanki tüm bu duygular içimde kalırsa beni çatlatacakmış gibi hissediyordum. Banyodan çıktığımda biraz odada oturmuştuk.Ne ondan ne de benden tek bir kelime çıkmıyordu bize susmalar kalmıştı.

Az sonra kapı çaldığında kalbim yerinden çıkmak için göğsümü zorlamaya başlamıştı.Benden beklenmeyecek hızlılıkla koşarak kapıyı açtığımda bu huyumun kızlardan kalan bir tik olduğunu biliyordum. Manyaklar beni de alıştırmışlardı. Kapıyı açtığımda Eren'i karşımda görmüştüm bana hafifçe gülümsedi.

"Selam Masal doğru oda değil mi? Bora içeride mi?"

"Evet, evet doğru oda ben seni beklemek için buraya gelmiştim."

Eren içeriye girdiğinde Borada oturduğu yerden kalkıp Erenle sarılmışlardı.

"Evet şimdi bana anlatın neler oluyor? Ben niye apar topar buraya geldim. Planınızla benim ne alakam var?"

Hızlıca Bora'ya döndüm ne yani çocuğa anlatmamışmıydı.Ve Eren de onu hiç sorgulamadan buraya mı gelmişti?

"Şimdi kardeşim sana bahsettiğim planda Ceyda'yı kandıracak olan bir eleman vardı ya, işte o sen oluyorsun."

Erenin bakışları bir anlık donduğunda işaret parmağını kaldırıp kendini gösterdi.

"Ben..oluyorum?"

"Evet sen oluyorsun."

Yarım saattir Erene oturmuş tüm olanları baştan sona anlatmaya çalışıyorduk.Zaten anladığım kadarıyla Bora ona olayın bir kısmından bahsetmişti. Bizde planımızı ona anlatmıştık.Kapı çaldığında bu sefer yerimden kalkmadım.Şuan da yerimden kalkasım gelmemişti.Boraya bakıp kapıyı işaret ettiğimde omuz silkmiş o da beni ve kapıyı işaret etmişti.Ben tekrar kaşlarımla onu ve kapıyı işaret ettigimde kapı 5.kez falan çalınmıştı.Eren'in bakışlari ikimiz arasında gidip gelirken en son dayanamayıp ayağa kalktı ve kapıya doğru yürudü, giderken de söylenmesini eksik etmemişti tabiki.

"Manyaklar abi, deli ikisi de bunların."

Eren kapıyı açıp karşısındaki kişiye "Hoş geldin kardeşim" demişti. Çocuk içeri giridiğinde yaşadığım gözlerim kocaman açılmış kaşlarım havaya kalkmiştı. Bu çocuk...bu çocuk baya yakışıklıydı. Benim hacker denilince aklımda canlanan görüntü.Hafif kilolu gözlüklü bir tipti ama bu çocuk. Bildiğiniz sarışın 1 90 boylarında dalyan gibi bir çocuktu.

Eren içeri girip yanımda durduğunda işaret parmağıyla çenemin altından iktirip açık olan ağzımı kapatmıştı. Tamam kendine gel Masal.

Bora ilerleyip adını bilmediğim çocuğun karşısında durdu gülümseyerek birbirlerine sarıldılar.

"Hoşgeldin kardeşim."

KOKUNUN İZİजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें