60.BÖLÜM~Benim İklimim

223 8 70
                                    

Bölüm şarkımız bu yukarıya bıraktığım. Medyaya bıraktığım da çok güzel karar veremedim aralarında siz ikisinide dinlersiniz jwhsjsklslsjd

Keyifli okumalar☆

"Birtanem geliyorum yoldayım, trafiğe takıldım."

"Tamam tamam sorun değil. Ben hallediyorum." dedim gülümseyerek. Yerdeki kartonları alıp döner sandalyelerin üzerine bıraktığımda ofise şöyle bir göz attım. Her şey hazır sayılırdı yalnızca masaların gelmesini bekliyorduk.

Biz mi? Biz bir masalı yaşıyorduk. Günler geçmişti fakat ben geçen günleri bile sayamayacak kadar kendimde değildim. Başımı döndürüyordu, beni mahvediyordu. Beni o kadar güzel mahvediyordu ki tek bir an bile pişman değildim verdiğim karardan. Sabahları uyandığımda yanı başıma bırakılmış ufak notlarla uyanıyordum mesela. Onun kendi ofisini kurmasına yardım ederken bazı geceler burada sabahlıyorduk ve beni saçlarımı okşayan elleri uyandırıyordu. Bu...bu tarif edilemez duygu karnımdaki kelebeklerin neşeyle dans etmesini sağlıyordu. Bazen çok yorgun oluyordu çünkü bir ofisi ancak bu kadar kısa bir sürede hazır hale getirebilirdi... Ama yine de beni unutmuyordu asla ilgisinden mahrum bırakmıyordu beni. Uyanıyordum ve çoğu zaman onun kokusu oluyordu yanımda. Bu inanılmaz bir şeydi... Yanımda olamadığında ise bazen çiçekler gönderiyordu bana. Zambaklar...

"Gerek yok yorma kendini birlikte hallederiz. Yemek yedin mi sen?"
Saate baktığımda öğlene yaklaştığını gördüm. Açıkçası koşuşturmadan onu bile unutmuştum.

"Yok yemedim daha. Yerim bir ar-"
"Güzelim niye yapıyorsun böyle? Oturur musun, dinlen biraz. Hadi lütfen."

"Aşkım iyiyim ben ne olacak biraz geç yemek yesem."
"Bir daha söylesene kalbime bir şey oldu."

Hattın öbür ucunda sırıttığını hissederken genişçe gülümseyip sandalyelerin üstüne oturdum.

"İyiyim ben?"
"Onu değil."
"Ne olacak biraz geç yesem?"
"Masal!"
Kıkırdayarak gözlerimi kapattım.
"Başına büyük bir bela aldığını söylemiş miydim?"
"Ama nasıl güzel bir bela."

İç çekerek kurduğu cümleler kalbimin ritmini bozduğunda kendime gelmeye çalıştım. Ne yapıyordu bu adam bana?

Vallahi ben de uçtum artık. Heheyt ne güzelmiş be böyle! Sürekli akıl ver akıl ver, Masal hanım yine bildiğini okusun. Yok canım artık öyle şey. Benim de kafam uçtu. Bu çocuk uçurdu kafamı. Püf oldu gitti.

"Masalar bugün gelecekti. Ben teslimata yetişebilir miyim bilmiyorum ama bizimkiler gelecek zaten birazdan. Sen yorma kendini."

"Bora! Yüzüncü kere kendimi yormamam gerektiğini söyledin. Sanki hamileyim de ağır iş yapamam için beni tembihliyorsun."

"Keşke. İnşallah bir gün..."

Kendi kendine mırıldandığı şeyleri ben de duyduğumda gözlerimi kocaman açarak kalakaldım.

"Ne o? Bir sustun sanki sen. Yani şöyle ufak prensesler, prensler olsa ne de güzel olurdu değil mi?"
Sesinden bile belli olan muziplik hattın diğer ucunda deli gibi sırıttığına işaretti.

"Aaa ben çok yorulmuşum bak ellerim ayy ellerim nasıl da yorulmuş yazık telefonu tutamıyorlar. Dinlensinler, aman dinleneyim bari ben. Öptüm...kocamaaaan."

KOKUNUN İZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin