Güneşin geceyle savaştığı vakitlerde, şafağın kızıl ve cılız ışıkları penceremden içeri sızarken, bir asker gibi çatışmaya hazırlanmış silahlarımı kuşanmıştım sanki. Benim silahım kendimdim, benim silahım aklımdı, zekamdı, duygularımdı, birer silaha dönüşebilecekleri gibi beni ele veren bir zaaftı da. Bu gün yeniden başlıyordum...
Telefonumu elime aldım ve o numaranın üstünde parmaklarımı durdurdum bu nasıl olacaktı. Artık bu işin sonunu göremiyordum. İyi bir plan değildi sonu yoktu, sonu bir uçurumda olabilirdi bir düzlükte. O numaranın üstüne tıkladım. Birkaç çalışta telefon açılmıştı.
"Bu saatte arayacak kadar ne yaşamış olabilirsin? Ve kimsin?"
"Kimin aradığına baksaydın kim olduğumu bilirdin."
"Ooo Masal hanım günaydın."
"Borayla konuştum."
Karşı tarafta birkaç saniye sessizlik oldu.
"Cidden mi? Ne dedi?"
"Bugün seninle buluşup konuşabileceğini söyledi."
"Nasıl yani direkt kabul mu etti?"
"Evet. Demiştin ya seni çok seviyor."
Bu cümleyi söylerken nedensizce yüzümü buruşturmuştum. Onu sevmemesi gerekiyordu. Biz yanlış kişilere denk gelen iki doğruyduk, onlar giderken bizim doğrularımızı da götürmüşlerdi.
"Tamam tamam süper. Şimdi telefonu kapatta güzellik uykumu alayım. Bora'ya güzel gözükmeliyim."
"Dışının güzelliğini değiştirmeye uğraşacağına biraz içinin güzelliğiyle ilgilen. Sadece bir tavsiye."
Telefonu kapatıp yatağımın üstüne fırlattım. Bora bugün onunla buluşacaktı. Canı yanacaktı, canını yakmak uğruna onun canını yakacağı günü bekleyecekti. Bora için iğrenç bir gün olacaktı onun gözlerine bakmak, tekrar onun elini tutmak... Bu duygu yalnızca onu değil benide iğrendirecekti. Bora'nın Ceyda'yla 1 saniye bile geçirmesini istemiyordum.
Bora
Siz: Konuştum. Tamam dedi sıra sende ona nerede buluşacağınızı mesaj at. Eminsin değil mi? Bora bunu yapmak zorunda değilsin.(7:45)
Bora: Eminim. Hem sen orada olacaksın değil mi?(7:48)
Siz: Tabii ki de. Eğer ters giden bir şey olursa bir bakmışsın Ceydanın saçları elimde ;) (7:49)
Bora: Senden korkuyorum. (7:49)
Siz: Korkmaman için, korkmanı gerektirecek bir şey yapma yeter. Korkman gereken bir şey yaparsan o zaman korkabilirsin.(7:50)
Bora: Ne? (7:52)
Bora: İki dakikadır ne yazdığını çözmeye çalışıyorum. Uyumam gerek sanırım.
Siz: Dün de çok uykusuzdun. Hiç uyumuyor musun?
Bora: Otelde sızdığımdan beri uyumadım. Ama alışığım uykusuzluğa önemli değil yani. Pek uykuyu seven bir insan değilim.
Siz: Bora sen deli misin? Kaç gün oldu döneli. Hasta olacaksın uyusana.
Bora: Önemli bir şey değil uykum yok. Seni alırım kafeye birlikte geçeriz olur mu?
Siz: Uyursan neden olmasın.
Bora: 12 de gelirim.
Siz: Peki... Ne dersem diyeyim dinlemeyeceksin görüşürüz o zaman.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOKUNUN İZİ
General Fictionİki beden, iki kalp. Birinin kalbinde ihanetin çürüttüğü damarlar. Ötekisinde ise intikamın küflendirdiği bir kalp. Bir ihanet, iğrençlik. Bedensel ve ruhsal olarak aldatılış. Sevgi, aşk sizce bu kavramlar gerçek mi? Sanıldığı gibi kitaplarda olan...
