10.BÖLÜM~Hırsızlık

369 59 59
                                    

Tek bir harf.Tek bir kelime.Tek bir cümle.Veya bir ses...Damarlarınızda akan tüm kanın yönünü tersine çevirmeyi başarabilir miydi?...

Başarmıştı benim damarlarımdaki kanlar yaşadıkları şokla.İnatla vücudumda tam tersi bir yol çizmeye başlamıştı.

İlkel bir ses gibi tüylerimi diken diken eden bir ıslık sesiyle göz bebeklerim büyümüş vücudumdaki tüm tüyler birden ayaklanmıştı.

Duyduğum ıslık sesiyle birlikte kafamı kaldırıp bakışlarımı Boraya odakladığımda gayet sakin bir şekilde bana bakıyordu.Neden bu kadar sakindi.Bakışlarımı tekrar Ceydaya çevirdiğimde hâlâ yüzdüğünü gördüm.Daha sonrasında da o ıslık sesi tekrar yankılandı havuzda.Kulaklarım sesin kaynağını aradığı sırada farkettiğim ayrıntıyla kalbimim hızı yavaşlamış göz bebeklerim tekrar eski boyutuna geri dönmüş.Damarlarımdaki kan ise açtıkları savaşa bir son vermişti.

Bu bir cankurtarandı ve kesinlikle bana seslenmediği her halinden belliydi.Telefonun şifresini bilmediğimden ve hiçbir tahminim de olmadığında o an çok tuhaf bir şey yaparak.Telefonu yanıma aldım.Hayır hayır telefonu çaldım.

Ben şimdi de hırsız mı olmuştum?Allah sonumu hayır etsin. Hızlıca Boranın yanına geri dönerken.Bora ne yaptığımı anlamış bir şekilde gözlerini kocaman açmış bana bakıyordu.Yanına oturduğumda heycandan kalbim o kadar hızlı çatpıyordu ki bir an nefes alamadığımı hissettim.

"Masal niye aldın o telefonu? Senin orada bakıp kendi telefonuna göndermen gerekiyordu.Buraya getirmen değil."

"Ya ben nerden bileyim telefonun şifresinin olduğunu.
Açamadım işte belki sen biliyosundur diye yanıma aldım."

Fısıldayarak anlaşmaya çalışırken yanımızda oturan adamın bakışları arada bize kayıyordu.Bir şeylerden şüphelendiği belliydi.Kafamdaki şapkayı çıkarıp adama uzattım ve teşekkür ettim.Adam bir bana bir de Boraya baktıkten sonra şapkayı almıştı.

"Siz bu tatile gizlice falan mı geldiniz?Yoksa kaçtınız mı?"

Gözlerim kocaman açılırken ne diyeceğimi bilememiştim.Bakışlarımı Boraya döndürüp gözlerimle ne dememiz gerektiğini anlamaya çalışmıştım.

"Seni ilgilendirmez."

Boranın verdiği cevapla bir rahatlama yaşasamda.Yüzündeki ciddiyet beni biraz ürkütmüştu.İstediği zaman çok korkunç biri olabiliyordu. Ama aklıma odadaki inek yalamış saçları gelince o ürkütücü yanını unutmuştum.

Adam bakışlarını başka yöne çevirdiğinde Bora Ceydanın telefon kilidine birkaç bir şeyler yazmıştı.Yazdığı sayılar kilidi açınca.Boranın yüzün de histerik bir gülüş yayıldı.

"Tanıştığımız gün."

Bu cümleyle aslında o gülüşün arkasına saklanan sinsi hayal kırıklığı ortaya çıkmıştı.Telefonu bana uzattığında ona şaşırmış gibi bakmıştım.

"Ben...bakmak istemiyorum.Sen bak."

Bora karşılaşacağı şeylerin korkusundan vermişti bu telefonu bana.O bile güvenmiyordu artık kaç yıllık sevgilsine.

Elinden telefonu aldığımda hemen mesajlarına WhatsApp'ına İnstagramına girmiştim. Ama beni çok şaşırtan bir şey olmuştu.Telefonda hiçbir şey yoktu.Ciddi anlamda yoktu bütün mesajlar silinmişti.Yalnızca daha yeni konuştuğu bir arkadaşıyla mesajlaşması vardı.Mesajın üstüne tıkladığımda.Bakışlarım Boraya kaymıştı.Telefona değil havuza bakıyordu.Bunu fırsat bilerek mesajları okumaya başladım.Gördüğüm iğrenç şeylerle yüzümün buruşmasına engel olamamıştım.

KOKUNUN İZİWhere stories live. Discover now