35.BÖLÜM~ Ölümü Dilemek

190 26 101
                                    

...

Düğün günü...

Aldatılmamın ardından iptal olan düğünüm.

Beni düğünüm için arayan herkese, 'düğünüm iptal oldu' dedirten o iğrenç gün.

Terzinin beni arayıp 'Gelip gelinliğinizi alabilirsiniz. O gün çok güzel olacaksınız' dediği o gün.

Her şey bitecekti.
O gün onların, bizim yaşadıklarımızın zerresini çekmeseler bile yüreklerinin korkuyla dolacağı gün olacaktı.

Ağır bir depresyonda gibi hissediyordum kendimi. Etrafımda onlarca insan olmasına rağmen ben yalnız kalmak istiyordum. Biraz durmak, sakinleşmek tüm bu olaylardan sıyrılmak istiyordum artık. Mutfakta ki koltuğun üstünde oturmuş sokakta ki gelip geçen arabaları inceliyordum. Borayla konuşmamıştım, o da zaten bir şey demeden odamdan çıkmıştı. Yiğit'in özür mesajlarını görmezden geliyordum, artık daha fazla özür kaldıracak durumda değildim. Annem iyi gibi yapmaya çalışıyordu, fakat içten içe kendini yediğinin mahvolduğunun farkındaydım. O adam tutuklanmıştı, kim bilir nasıl oraya girmeye ikna olmuştu... Kızlar bana destek olmaya çalışıyordu fakat bir yabani gibi onları da geri püskürtüyordum. Abim aramıştı ama açamamıştım, kendimi konuşmaya hazır hissetmiyordum. Yapacağım çok şey vardı ama bir o kadarda hiçbir şey yapasım gelmiyordu. Dizlerimi kendime çektim ve kollarımı etrafına sardım. Telefonum çalıyordu gece 12'de kim arıyordu?

Abim arıyor...

Çaldı, çaldı, çaldı sustu. Sonra tekrar çaldı. Elim telefona gittiğinde derin bir nefes alarak telefonu açmıştım.

"Masal, bir an açmayacaksın sandım. Nasılsın, iyi misin?"

"İyiyim, sen?"

"Bende iyiyim Bora'yla konuştum telefon numaranı verdi bana, teşekkür ederim."

"Önemli değil."

"Bora iyi bir insan. Eğer bana ulaşmasaydı ben sana hiç ulaşamazdım ona büyük bir teşekkür borçluyum. Erkek arkadaşın mı?"

"Hayır sadece arkadaşım." Ben bile erkek arkadaşım olduğuna inanacağım artık

"Anladım. Eee bir sorun var mı? Nasılsınız annem nasıl?"

"Annem iyi değil. Geçen gün babam bizim eve geldi."

Yuh Masal az yavaş söyleseydin keşke.

"N- ne?"

"Bora buradaydı, karakola götürdü onu, tutuklandı."

"Ne?"

Yaktın koskoca adamın devrelerini Masal.

"Öyle işte."

"Yani şuan karakolda mı?"

"Evet senin yaptığın şikayet sayesinde, zaten bir süredir aranıyormuş."

"Ufaklık kapat telefonu ben bir Borayla konuşayım tamam mı?"

"Olur hoşça kal."

"Sende kardeşim. Kendinize iyi bakın."

Telefon kapandığında yavaşça telefonu kulağımdan çektim.

Kardeşim.

Sanırım buna alışamayacaktım.

Ertesi sabah uyandığımda yeni bir gün başlamıştı. Belki de yeni maceralı bir gün bizi bekliyordu. Umarım sakin bir gün olurdu. Hazırlanması en basit olan bir elbiseyi üstüme geçirmiş bir de belime kemer takmıştım daha fazla uğraşamayacaktım.

KOKUNUN İZİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin