Geldiğimde sana,
Aşıp da denizleri,
Öldüğümde sana,
Kırıp da zincirleri.
Mara, Mara,
Duy beni,
Sana seslenişimi.
Mara, Mara,
Gör beni,
Seni sevişimi.
Kısım 3
Onun Zaafı
"Döndüğünde biri ölümden kalır mı aynı kişi geride gidişinden."
Bölüm 21, Günah Çıkartırken Dizlerinin Üzerine Çök
Geleceği görmek bir lanettir.
Geleceği görmek bir hatadır.
Babam beni yaratırken bana sorsaydı eğer yok oluş tanrısı olmak istediğimi söylerdim. Bu dünyada artık yoluna devam etmek istemeyen ölümsüz ruhların yok olmasına yardım eder, en sonunda da kendimi yok ederdim.
Görmek ve bilmek yerine hiç var olmamayı tercih ederdim.
Onun ölümünü gördüm ben, Kehanet Tanrısı Rae olmamın ödülü bu. O ölmeden dakikalar önce boynunun kırılış sesi kulaklarımda yankılandı, cansız bedeninin düşüşü gözlerimin önünde canlandı. Yetişemeyeceğimi biliyordum, engel olamayacağımı biliyordum. O zaman bu siktiğimin kehanetleri ne işe yarıyordu?
Savaşın sonrasındaki elli yıl boyunca kendimi toparlayamadım. Hem ruhen hem de fiziken bunu gerçekleştirebilmem zaten imkansızdı. Bir parçam diğer gerçeklikte ölmüşken ilahi formumun özüne ulaşmakta güçlük çekiyordum. Tabi o zamanlar geriye ilahilik denen bir şey kalmış mıydı ona bile emin değildim.
Yüzüncü yıl kapıya gelip vurduğunda toparlandım. Yeniden Troya'da, bu zamanda savaşı kazanmış şehrimin kollarında iyileşiyordum. Buradaki insanlar benim şifamdı, benim geleceğimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜ TANRININ ŞARKISI
Fantasy•Yetişkin okurlar içindir• Kandan kıyafetlerimizi kuşanıp da, İçtiğimizde suyundan kehanetin, Biliriz hepimiz aslında, Ona ait bedenlerimiz. Apollon, Apollon. Gel de gör bizi, Kutsal bakirelerini. Al da götür bizi, Kutsal gelinlerini. Çıplak bedeni...