Ölü Kadının Şarkısı Bölüm 1

12.3K 1.1K 1.6K
                                    

"Kehaneti Fısılda"

Deze afbeelding leeft onze inhoudsrichtlijnen niet na. Verwijder de afbeelding of upload een andere om verder te gaan met publiceren.

"Kehaneti Fısılda"

Ölümden kıyafetimi kuşanıp da,

İçtiğimde suyundan Hades'in,

Bilirim aslında,

Dönüşüm yok benim.

Kehanet Tanrısı, Kehanet Tanrısı.

Gel de gör beni,

Kutsal yarını.

Al da götür beni,

Kutsal sonunu.

İkizinin varlığı canını fazlasıyla sıkmaya başladığında çareyi kadehler dolusu şarapta buldu. Önce bir kadeh içmiş ama Ritos konuşmaya devam ettikçe bir kadeh istemsizce kadehlere dönüşmüştü. Tanrılar aşkına, ikizi her zaman bu kadar can sıkıcı mıydı yoksa ondan uzakta geçirdiği yıllar ona karşı tahammülünün azalmasına mı sebep olmuştu?

Sandalyesinde geriye doğru yaslanıp Ritos'un susmasını beklese de bu nafile bir beklentiydi çünkü tanrının anlatacağı şeylerin bir sonu yokmuş gibi duruyordu. Etrafına bakındı, ikizinin sarayının tavanındaki nazik işlemeleri ve mozaikleri inceledi. Doğu tarafındaki mozaiklerden birinin suratının silinmeye başladığını fark ettiğinde ise kaşlarını çattı. Ritos ya hizmetlilerine işlerini düzgün yapmalarını söylemeli ya da işlerini düzgün yapacak yeni hizmetliler bulmalıydı.

"Beni dinliyor musun?" Ritos'un öfkeli sorusunun karşısında dikkatini yeniden ikizine çevirdi. İkizinin altın rengi gözleri öfkeyle kısılırken yutkundu. Yakalanmıştı. "Dinlemiyorsun," dedi suçlayıcı bir tonda. "Beni hiçbir zaman dinlemiyorsun ve ben ikimizin de iyiliği için konuşuyorum."

İç çekerek parmaklarını masaya vurdu, huzursuz bir ritim tutturdu. "Sana kimse fazla konuştuğunu söylemedi mi?" İkizinin kaşları öfkeyle çatılırken, "Yıllar sonra bir araya geldik ve senin tek konuştuğun şey savaş," diye ekledi. "Üstelik bitmiş bir savaş hakkında konuşarak neyi değiştirebileceğini umuyorsun?"

"Bitmiş bir savaş mı?" Ritos oturduğu yerden kalktı, koyu renk saçları batan güneşin altında parlarken suratındaki sert ifade çekiciliğiyle zıt düşüyordu. Sakince masada duran bitik durumdaki testiyi aldı ve yere fırlattı. Testi parçaları etrafa saçılırken ziyan olan o iki damla şarap için üzüldü. İkizi, "Eros," diye bağırdığında onları hizmetlilerden gizleyen kumaşlar sallandı. "Sana Zeus her şeyi kaybedebilir diyorum, sence bu bitmiş bir savaş mı?"

Eros bıkkınlıkla iç çekti. "Yani?" Sorusu tam da istediği gibi bir kayıtsızlıkla dudaklarından dökülmüştü. "Bundan bana ne?"

Ellerini havaya kaldırdığında kadehi yeniden doldu. İçmesi için Ritos'un iznine ihtiyacı yoktu. Beş asırdır ondan uzakta bir hayat sürmüş bir tanrı olarak artık ikizinin korumasına da ihtiyacı yoktu. Kimsenin korumasına ihtiyacı yoktu. Kendi isteğiyle o sikik dağdan aşağı inmiş ve kendi hayatını kurmuştu.

ÖLÜ TANRININ ŞARKISI Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu