Bölüm 56, Her Tanrı Tek Tanrı Olmak İster

11K 1.2K 1.2K
                                    

Hello! Beni başta görünce bir ne oluyoruz oldunuz değil mi dfsjfğsdf. Arsız ölümlü ordusu, birazdan okuyacağınız bölüm ilk kitabın finalinden önceki en kritik bölüm. O yüzden başta hortlayıp bir şey rica etmek istedim. Lütfen edit yaparken iki önemli sahneden spoiler vermekten kaçının. Ben ağır spoiler içermediği sürece hepinizin paylaşımlarını paylaşıyorum bu yüzden lütfen spoilerdan kaçınalım sfnjsf.

Biraz daha konuşacağım sonra sizi salacağım ki okuyun. Sınırlar efendim :) Oy sınırını 300'e indirdim çünkü okullar başladı aklınızdan çıkabilir. Yorum hala 800 bence bu bölüm sınırlar kesin geçilir.

Aşklar oy istememin ve yorum istememin sebebi şu ki hikaye ne kadar aktif kalırsa watty o kadar öneriyor. Yani sizi zorlamaktan ziyade bana destek olmanızı sağlamak.

Ay çok heyecanlıyım dfnsdpofjsdğpfsdf Keşke suratlarınızı görebilsem. Neyse daha konuşmayayım da okuyun.

Sizi sonsuzluk kadar seviyorum.

Veeeeeeeeeeeeeeeeeeee sahne!

  Bölüm 56, Her Tanrı Tek Tanrı Olmak İster

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm 56, Her Tanrı Tek Tanrı Olmak İster

Sandaletlerimin kuma gömülmesini beklesem de öyle olmadı. Ayağımın altındaki sahil kemikten ve acıdan oluşma, tüm insanlığın umutlarından muaf bir diyardan ibaretti. Attığım her nefeste kemikler çatırdıyor, aldığım her nefeste yakıcı hava ciğerlerime doluyordu.

Hades'in ülkesinin kapılarında olduğumu biliyordum. Pella'da, Rae'nin kollarında uykuya dalmadan önce düşündüğüm son şey Hades'e ulaşmaktı. Bu onun diyarının kapılarına dayanacağım anlamına gelse de bile bunu yapmam gerekiyordu. Sorularıma sadece o cevap verebilirdi ve o bana gelmiyorsa ben de ona giderdim.

Hades gerçekte ya kasten yanlış anlatılmış bir tanrıydı ya da kendisi böyle olmasını tercih ediyordu çünkü bizi yıllarca Hades'in hikayedeki asıl kötü olduğunu anlatan ozanların aksine ziyaretimi hiçbir tanrının yapmayacağı bir hızda kabul etti. Belki de ozanların bir sik bildikleri yoktu. Belki de onların yaptıkları tek şey Zeus'un onlara emrettiğini yapmaktı. Hepsi siktir olup gidebilir, Tartarus'un derin çukurlarında yanabilirlerdi.

Sahildeki hava kuruydu ve serindi. Rüzgar esiyordu ama havadaki serinliğin sebebi bu değildi. İnsanın içinden yükselen bir soğukluk oraya adımınızı atar atmaz sizi yakalıyor ve size ölümün kıyısında olduğunuzu hatırlatıyordu. Bedenim titrerken kendimi biraz olsun sakinleştirebilmek için kollarımı gövdeme doladım ama bu hiçbir anlam ifade etmedi. Anlaşılan insanın özünden yükselen soğuğu bastıracak hiçbir güç yoktu.

Suyun sahille birleştiği noktada ise ahşap, her an yıkılmak üzereymiş gibi duran ama bizzat ölüm bile gelse yıkamayacak kadar kadim bir iskele vardı. Devasa bir kayık iskelenin yanında, görünmez bir iple bağlanmış gibi bekliyordu. Dalgasız suda hafifçe sallanıyor, sallandıkça etrafa uğursuz, tüyler ürpertici bir ses çıkartıyordu.

ÖLÜ TANRININ ŞARKISI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin