Bölüm 10, Altın Elma

11K 1K 1K
                                    

Herkese selam, bir ay sonra yeniden birlikteyiz. Buruk bir birliktelik, hala acımız taze ama bir şekilde atlatmaya çalışacağız. Yaşananları okuyarak ve yazarak aşmaya çalışıyorum, umarım sizin de aşmanıza bir nebze de olsa yardımcı olurum.

Çok fazla insanı kaybettik. Keşke hikayelerdeki gibi hayatımızda giden insanları geri getirebilsek. Aleynalar, Zeynepler ve daha adını sayamayacağım kadar çok kişi klavyede isimlerini yazdığım anda geri dönse. Mümkün değil ama. En azından bu hayatta. Ama bu hayatın sonunda bizi bekleyen sonsuzlukta, işte o zaman hepimiz buluşacağız.

Sınırları vereyim ben size. 350 Oy ve 800 yorum sınırımız var. Bence geçeriz. Bu arada bölüm 6k kısa diyene benden bir adet mızrak uçuyor...

Asıl ne anlatacağım size. Muhtemelen haftaya 800 bin olmuş olacağız. 1M'de ÖTŞ ile ilgili beklediğiniz bir duyuru gelebilir bence bunun şerefine hemen milyon oluruz gibi.

Bunu çok hissederek söylüyorum ki, sizi sonsuzluk kadar seviyorum hem de sonsuzluğun her iki tarafında da.

İmzamı sona bırakıyorum. Hadi aşklarım, Kaos kaçar.

 Hadi aşklarım, Kaos kaçar

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Bölüm 10, Altın Elma

  Eğer inançlı bir insan olsaydım, Athena'dan kesinlikle korkardım. Onun hakkında anlatılan hikayeler pek hoş sayılmazdı. Genellikle öfke ve şaşmaz adalet duygusuyla örülü hikayeler ateşin başında ozanlar tarafından dillendirilir, biz günahkarları korkuturdu. Hepsi birer uyarı niteliğindeydi. Bizi tanrıçanın gazabından korunmamızı öğütlerdi.

  Athena düşman olarak kabul edilmemesi gereken bir tanrıçaydı. Kendisine yapılan hiçbir hakareti unutmaz, bilgeliğini bir zırh gibi giyerek doğru anın gelmesini beklerdi. Doğru an ise intikamını alacağı andı. Eninde sonunda, Athena ona karşı işlenen her günahın, her hakaretin bedelini ödetirdi. Üstelik anlatılanları göre bunu kısa yoldan da yapmazdı. Uzun ve işkence dolu bir bedel kurbanını beklerdi. Bundan zevk alır, insanların dizlerinin üzerine çöküp yalvarmasından hoşlanırdı.

  Şimdi mor gözleri benimkilere kitlenmişken yeni kurbanının ben olduğumu biliyordum. Bakışları dingin, duruşu kendinden emindi. Rae'nin karanlığı onunla benim arama set çekmişken bile karanlık gücü aşıp bana ulaşabileceğine eminmiş gibi duruyordu.

  Başını hafifçe sola eğmeden önce kafasındaki altın miğferi çıkartıp yere bıraktı, zemindeki mermer çatladı, dallara benzeyen çizgiler belirdi. "Olacak olanı engelleyemezsin Rae," dediğinde sesi de en az duruşu kadar kendinden emindi. "Beni bir süreliğine oyalayabilirsin ancak durduramazsın."

  Rae'nin bedeni hemen arkamdaydı. Karanlığı ikimizi de sarmış, Athena'dan gelecek en ufak bir hamleye karşı bile tetikteydi. "Ya da sadece çekip gidebilirsin." Rae iki elini de omzuma koydu. "Benimle savaşmak istemezsin Athena, bunun daha önce nasıl sonuçlandığını biliyorsun."

ÖLÜ TANRININ ŞARKISI Where stories live. Discover now