Bölüm 5, Aldanma Gecenin Aydınlık Yüzüne

10.1K 1K 1.4K
                                    

Hello ordum da ordummmm. Bu hafta size aşık bir giriş yapayım dedim. Gerçi hep aşığım sdklfbdsf Başta konuşunca beni ciddiye alıyonuz. Ciddi Kaossss

Sınırlaaaaar. 300 oy ve 900 yorum sınırından devam benim minik fındık farelerim. Geçen hafta sınırı baya geçtiniz hırtlarım sizi severken. Bu nasıl bir kelimeyse sdslfjpds. Bölüm 5 K kısa diyen kurşunu getirsin ssdnlşsşjdfp

Önemli duyuru. Sınırı geçerseniz ki bence geçersiniz haftaya bölüm 1 Ocak pazar 20.45'te, 21.00'da Bir Damla Brh+ ilk bölüm geliyor. Buradan oraya gelmezseniz valla çok fena şeyler yaşatırım Rae'ye acımam he sdkfıhd. Bundan sonra her hafta cuma ve cumartesi iki ayrı kurguyla sizi kaosa doyurmaya geliyorum oleeeeey

Bölüm sonundan sonra buraya uğrayın dslfjsdfds

Sizi sonsuzluk kadar seviyorum. İmzamı bölüm sonuna atıyorum.

  Bölüm 5, Aldanma Gecenin Aydınlık Yüzüne

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

  Bölüm 5, Aldanma Gecenin Aydınlık Yüzüne

  Suyun kenarına bıraktığım tuniğimi üzerime giyerken ellerim titriyordu. Tutkunun zihnimde ve bedenimde yarattığı sarsıntılar sona erdiğinde çok geçmeden hiçbir şeyin yoluna girmediğini fark ettim. Rae fiziksel olarak beni affetmiş olabilirdi ama ruhu hala acı içindeydi ve benim ona ulaşmamı istemiyordu. Bunu sırtı bana dönük olan çıplak bedeninden ve omuzlarındaki rahatsız diklikten anlayabiliyordum. Beni seviyor ve özlüyordu ama affetmek onun için şu an söz konusu bile değildi.

  Onu huzursuz ediyordum, varlığım onu huzursuz ediyordu. Ona hak veriyordum, aynı şeyi yapmaya beni zorlayan o olsaydı onu hemen affedemezdim. Ben sırf beni kandırdığına inandığım için ondan kaçmış ve aylarca Kirke'nin yanına sığınmıştım. Şimdi ondan sırf geri döndüğüm için beni hemen affetmesini bekleyemezdim. Affetmesini istiyordum ama onu bunun için zorlayacak kadar bencil olamazdım.

  Islanan saçlarımı örerek uçlarını birbirine bağladım, arkaya attım. Tüm cesaretimi toplamaya çalışırken kesinlikle Kirke'nin bunun için de bir karışımı olmasını diliyordum. "Hiçbir şey değişmeyecek, değil mi?" Bir anlığına sesimin kaynak suyunun fokurtuları tarafından yutulduğunu düşündüm çünkü Rae hiçbir cevap vermeden hala suya bakmaya devam ediyordu. "Rae?"

  Sonunda bana döndüğünde az önce onu affetmemi beklememi söyleyen adam yerine öfkeli bir tanrı buldum karşımda. "Ne dememi istiyorsun Mara?" Dudaklarını birbirine bastırdığında öfkesini yatıştırmaya çalıştığını anlayacak kadar iyi tanıyordum onu. "Bir buçuk sene, sensiz, seni öldürdüğümü düşünerek bir buçuk sene geçirdim ben. Değiştirmek istediğim çok şey var ama yapamıyorum."

  Nihayet yüzünü bana döndüğünde kıyafetleri üzerinde belirdi. Onunla yine böyle bir günde tanışmıştım, su onu daima bana getirmişti. Fakat bu sefer su bile onun bende kalmasına yeterli gibi durmuyordu.

  Kaynak suyunu çevreleyen kayalardan birine oturdum, yüzeyi de en az suyun kendisi kadar sıcaktı. "Bana her şeyin bittiğini mi söylüyorsun?" Sorum dudaklarımdan dökülür dökülmez orada zehir gibi bir tat bıraktı, ağırlığı önce kalbimi sonra da tüm bedenimi kuşattı. Cevabını almaktan korktuğum sorudan nihayet ortadaydı.

ÖLÜ TANRININ ŞARKISI Where stories live. Discover now