Bebeğim, senin gibi melekler benimle cehennemden aşağı uçamazlar*

7.9K 1.1K 488
                                    

30*

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

30*

Uyku onu terk etmiş gibiydi dün gece. Sevdiği adamın kolları arasında kalp atışları hiç yavaşlamamış, gözleri sabit bir noktaya takılı kalmıştı. Jeongguk içindeki hisleri tarif edecek kelimelere sahip değildi. Dünya geride kalmıştı, sevdiği adamdan başka kimseyi düşünemiyordu. Hayatı onu tanıdığı an başlamıştı. Geçmiş bir tülün arkasında, belli belirsiz gösteriyordu kendini. Aşk, hücrelerine kadar karışmıştı. Ruhu bir tek onu hissediyordu, kalbi onu istiyordu. Ona sarılan bedenin nefes alışverişlerinin yavaşladığını fark etti, hafif hırıltılı bir ses çıkararak uyuyordu. Onu uyandırmamaya dikkat ederek kolları arasında dönmüş, Kim Taehyung'un uyurken huzurlu görünen yüz hatlarını incelemişti doya doya.

Detaylara indiğinde onu daha güzel bulmaktan başka bir şey gelmiyordu elinden. Kim Taehyung yaşına göre dinç görünüyordu, otuzlarına yeni yaklaşmış bir adamın sükuneti vardı yüz hatlarında. Ona dokunmak istiyordu. Parmakuçlarî esmer teni sevmek için yanıp tutuşuyordu ama yapamazdı, ona dokunmaya kıyamazdı. Ona karışamazdı. Alnına dökülmüş saçları yumuşacık duruyordu, tatlı bir şampuan kokusu yayılıyordu burnuna. Kim Taehyung kıpırdandı, bedenini biraz daha yaklaştırdı ona. Hırıltısı bile tatlı geliyordu Jeongguk'a, sabaha kadar dinleyebilirdi. Gün kalın perdelerin ardında aydınlandı, Jeongguk hâlâ sevdiği adamı inceliyordu. Ne kadar huzurlu bir uykuya sahip olsa da onun çok fazla yüz ifadesini görmüştü o anlarda. Bir ara başını tamamen Jeongguk'un boynuna yaklaştırmıştı, onun sarılarak uyumayı sevdiğini keşfetmişti. O olmadan naıl uyuyabildiğini düşünmeye çabaladı bir an, onu başkalarına sarılırken düşünmeyi yüreği kaldıramadı.

Kim Taehyung'un telefonu komodinin üzerinde çalmaya başladığında uyanacağı korkusuyla yüzleşti, hafif doğruldu ve onun üzerinden komodine uzandı. Alarm çalıyordu, saat sabahın yedisini gösteriyordu. Alarmı kapattığı an hareket edemedi, Kim Taehyung'un telefonunun ekranında Kim Namjoon ile birlikte çekildikları fotoğraf vardı. Jeongguk ikisinin ortasındaydı, üçü de kalın montları içinde kameraya gülümsüyordu. O günü düşündü, o fotoğrafın sonrasında tapınağa gitmişler, uzun bir konuşma gerçekleştirmişlerdi, Jeongguk'un umutlarının ilk tohumları o zaman atılmıştı toprağa. Fotoğrafı onun telefonunun ekranında görmeyi beklemiyordu, geri yerine dönerken Kim Taehyung'un gözlerini araladığını gördü. "Günaydın." diye mırıldandı Jeongguk, bir şey demeden uzandı ve Kim Taehyung bir şey demek yerine onun beline sarılarak gözlerini kapattı. "Uyanmak istemiyorum." Jeongguk onun sözlerine gülümsedi, cesaretini toplayarak parmaklarını onun siyah saçlarına götürdü ve karışmış tutamları düzeltmeye çabaladı.

"Yirmi iki yaşında genç bir insansın, Jeongguk. Merak ediyorum da, benim gibi yaşlı bir adama böyle güzel bakmak yormuyor mu seni?"

Bir şey demedi Jeongguk, yerinde yatarken bakışlarıni tavana çevirdi. Onu yoran çok fazla durum vardı. Geleceği bir anda belirsizliğin içine sürüklenmişti, Kim Taehyung'u Kore'ye getiremeyeceğinden endişe duyuyordu, ailesinin tepkisini merak ediyordu, neler yapacağını bilemiyordu. Jeongguk bir anda hayatının odak noktasını değiştirmiş, Kim Taehyung haline getirmişti ve bu yeni hayat ile ne yapacağını bilemiyordu. Tüm karmaşa ayak uyduramamaktan kaynaklanıyordu. Ona uzak olan bir insanı düşleyerek yaşamak yoruyordu onu. Hayallerinin gerçeğe dönmemesi yoruyordu. Sevdiği adam tarafından aynı sevgiyle kucaklanamayacak olmak yoruyordu. Yorgunluğunun o kadar çok sebebi vardı ki, Kim Taehyung'un yaşı bunların çok gerisindeydi. "Hayır, yormuyor. Sana bakmak, senin yanında olmak, derinliğini anlayamasam da bana olan hislerini görüyor olmak mutlu ediyor beni. Hayatımdaki ağır yüklerin bıraktığı yorgunluğu hafifletiyor az da olsa, nefes alabiliyorum senin yanında." Jeongguk ona döndü, Kim Taehyung gözlerini onun yüzüne dikmiş, dikkatli bir şekilde inceliyordu onu.

aşk ve diğer hazin şeyler' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin