senin geçmişin ve geleceğinin arasında kaldım

5K 775 260
                                    

47*

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

47*

bts, don't leave me

-

“Yaşamı hiçbir zaman bu kadar güzel, bu kadar dolu gördüğümü anımsamıyorum”

alexander dumas fills, kamelyalı kadın

-

Telefonun sesi zihninin içinde bir patlama yaratırken gözlerini araladı, Kim Taehyung bir kolunu onun koluna sıkı bir şekilde sarmış, onu hapsetmişti kendine. Jeongguk bu hâllerinden memnundu, onun kollarında olmanın içini huzurla dolduran yanına bayılıyordu. Telefonu bir kez daha komodinin üzerinde çalmaya başladığında sıyrıldı kollarından, ses Kim Taehyung'un kıpırdanmasına neden oldu. Yatakta oturdu, gözlerini ovalayarak telefonuna uzandı. Hava aydınlanmıştı, birkaç kuşun sesini duyabiliyordu. Telefonunu eline aldı, tanıdık numara yutkunmasına sebep oldu. Gözlerini hemen yanında uyumakta olan bedene çevirdi kısa bir an. "Hyung." diyerek açtı telefonu, sesini kısık tutmaya çabaladı, onu uyandırmak istemiyordu.

"Jeonggukie, nasılsın?"

Park Jimin'in neşeli sesini duymak gülümsetti onu. "İyiyim, sen nasılsın?" diye sordu, gergin hissediyordu. "İyiyim, ben teşekkür etmek istedim." Park Jimin'in ona neden teşekkür etmek istediğini bilmiyordu. Aklı tamamen karışık durumdaydı. "Neden?" diye sorabildi, yataktaki kıpırdanma gerilmesine neden oldu. Kolunun açıkta kalan kısmında Kim Taehyung'un sıcak dudaklarını hissetti, bedenini ona yaslamak istiyordu. "Taehyung'un dergisindeki röportajını okudum, onun iyi ve mutlu olduğunu biliyorum. Bahsettiği sevdiği kişinin sen olduğunu anlayabilecek kadar iyi tanıyorum onu. On senedir görmemiş olmama rağmen, onu hâlâ tanıyorum." Kim Taehyung yanağını onun koluna yasladı, Jeongguk dudaklarını birbirine bastırdı. Tek kelime edemiyordu telefonun diğer ucundaki kişiye. Sözcükler bir yerde tıkanıp kaldı. "Onu mutlu ettiğin için teşekkür etmek istedim sana." Park Jimin konuşmaya devam ettiğinde hâlâ konuşacak gücü kendinde bulamıyordu.

"Yıldız çiçeği."

Kim Taehyung uykulu sesiyle ona seslendi, "Teşekkür edecek bir şey yok, hyung. Her şey karşılıklı. En iyi sen bilirsin, aşk içinde karşılık bulduğunda mutluluk veriyor sadece..." Yana döndü, Kim Taehyung'un saçlarına dudaklarını değdirdi. "Haklısın. Taehyung bu mutluluğu tadabildiği için mutluyum sadece. Erken aradım, üzgünüm ama sabah okuyabildim ancak." Jeongguk sorun olmadığını söyledi, onu istediği zaman arayabileceğini belirtti. "Beni başına bela almak istiyorsun sanırım." dedi Park Jimin, ona gülmemek elde değildi. Park Jimin'in telefonun diğer ucundan bile insanı iyi hissettiren bir yanı vardı. "Sorun değil, belaları üzerime çekme konusunda bir gücüm var." Park Jimin kıkırdadı, işine dönmesi gerektiğini söyleyerek kapadı telefonu. Jeongguk elinde telefon, koluna yaslanmış sevgilisi ile camdan dışarı bakarken tuhaf hissediyordu.

aşk ve diğer hazin şeyler' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin