sıcacık sesini duyduğumda aklımın bulanıklaştığını hissediyorum.

6.5K 938 114
                                    

the rose, i

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

the rose, i.l.y

-

Güneşin terk ettiği gökzyüzünde ay yerini almış, tüm parlaklığı ile güzelliğini sergiliyordu onu görmek isteyenler için. Yıldızlar doluşmuştu etrafına, en güzelinin o olduğunu haykırmak ister gibi sönüktüler bu gece. Dolunay onların bu mütevazı davranışlarının aksine tüm görkemini göstermekten çekinmiyordu. Serin hava dalgaların kıyılara vurmasına, suların sıçramasına, insana huzur veren bir gürültünün yayılmasına sebep oluyordu. Bir genç kumların üzerinde oturmuş, her ona gelişinde biraz daha yol kat eden dalgaları izliyordu. Ona meydan okuyan beyaz köpükler çıplak ayaklarına değebilmek için her seferinde daha hoyrat davranıyorlardı.


Uzaktan, kısık bir Fransızca şarkı geliyordu genç adamın kulağına. Ne kadar dinlemeye çabalarsa çabalasın, asla anlayamıyordu sözleri. Ay en tepede ona ışığını verirken güldü onun bu haline, 'Birkaç saat güneş gelecek ve sana verdiği şöhreti alacak.' diye mırıldandı, 'Sen de benim gibisin, ancak bir başkasından çaldıklarınla tutunabiliyorsun hayata.' diye devam etti sözlerine, ay onun söylediklerine aldırış etmedi, bir yıldız dolusu ordu vardı arkasında, genç adamın sözleri tesir etmezdi ona. Yine de alındı, o da biliyordu güneşin geleceğini ve ona verdiği ışığı geri çekeceğini lakin şimdi, onun zamanıydı.

Genç adam dalgalarla, ayla, onun parlaması için kendi ışıklarını geriye çeken yıldızlarla geçti dalgasını. Yüreğindeki acıyı kalbine gömdü. Ay, onun kadar hırçın davranmadı. Yüreği yaralı olan genç adama sordu gece yarısı kumların üzerinde oturmaya iten derdini. Seein havada ince bir gömlek ile oturuyor olmasını, onlara olan hoyrat davranışlarını, bastırmaya çabaladıklarını sordu. Genç adamın gözlerinden yaşlar süzüldü, ona yaklaşmak için çabalayan dalgalar geri çekildi, rüzgâr saçlarını okşamak ister gibi hafifçe gezindi teninde. 'Birini sevmek güzel derlerdi, kelebekler yuva yaparmış insanda. Onu sever, onu büyütürmüş. Yalan bu, sevda demek, acı demek bu dünyada. Sen Dolunay, sevdin mi hiç birini?' diye sordu, bir kara bulut geçti ayın önünden, ışığını sakınmasına sebep oldu genç adamın üzerinden. 'Ben Dünya'ya aşığım, görmüyor musun onun için yaptıklarımı?' diye sordu, genç adam iç geçirerek bakışlarını çevirdi.

'Zanan var olmadan önce, sizin uydurduğunuz büyük patlama olmadan önce ben, Dünya ile bir aradaydım. Onu sever, onu korur, onun için var olurdum. Beni ayırdılar ondan, etrafında dönüp duracağım bir konuma soktular. Beni önemsemez oldu, Güneş, ah sevgili Güneş, varlığıyla çaldı onu. Benden korktu insanlar, Güneş'i sevdiler. Senden korktular mı hiç?'

Dolunay'ın sorusu kalbindeki yaranın derinine dokundu, yara sızladı, canını yaktı genç adamın. 'Sevgilim korktu benden, bıraktı ellerimi. Kan bulaştı senin ellerine, ben seninle olamam artık diyerek terk etti beni. Yollara düştüm, onun acısına merhem aradım ama yara büyüdü, bedenimi sardı, ruhuma sıçradı.' Genç adam yeniden gözyaşları dökerken Dolunay da üzüldü onun haline, kara bulutlar dinlemek için toplandılar Dolunay'ın çevresine, yıldızlar dayanamadılar genç adamın acısına, sakladılar parlak ışıltılarını ondan. 'Ah, bilirim sevdiğinin senden korkmasını, kaçmasını! Kimin kanı bulaşmış olabilir eline?' diye sordu bu kez Dolunay, düşünceli duruyordu. Genç adam bacaklarını kendine doğru çekti, kollarını etrafına doladı. 'Ben birini sevdim. Çok güzeldi. Güneşten almıştı tenini, senden almıştı parlaklığını, gözlerini yıldızlarla dolu ışıltılar sarmıştı. Saçları deniz kadar dalgalı, rüzgâr kadar haşin, toprak rengini vermişti ona. Tüm evren birleşmişti onda ve sevmişlerdi onu, büyütmüşlerdi. Bir atın üstünde dağları geçiyor, ovalarda geziniyor, mağaralarda yaşıyordum. Perişandım, bitkindim. Onu gördüm bir dere kenarında, güzelliği dillere destandı.' Genç adam sustu, sevgilisini hatırladı birden, onun güzel yüzünü ve sesini.

aşk ve diğer hazin şeyler' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin