ve seve seve kırarım onu, seve seve kırarım kalbimi senin için*

8K 1.2K 727
                                    

31*

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

31*

Öğle sonrası Kim Taehyung kütüphanedeki işini bitirmişti, Jeongguk tüm gece sevdiği adamı izlemenin mutluluğunda olsa da gözleri uykysuzluktan açılmıyordu. Kasabada dolanacak, bir şeyler yapacak hali yoktu. Eve geçtiler, Jeongguk biraz uyuyacağını söyleyerek Kim Taehyung'un yatak odasına ilerledi. Üzerini gece giydiği pijamalarla değiştirdi, yorganı kenara çekerek uzandı. Gözleri beklemeden kapandı, salondan kısık bir piyano sesi geliyordu. Kimin bestesi olduğunu düşünmeye çabaladı ama beyni tamamen uyku moduna girmişti.

Saçlarında hissettiği dokunuşlar uykudan sıyrılmasına sebep oldu, Kim Taehyung yatağın geniş kısmına oturmuş, saçlarını severken adını mırıldanıyordu. Gülümsedi, gözlerini aralamak istemiyordu. Bir rüyanın içinde savruluyor hissi veriyordu bu an. Gözlerini açmak ve boş bir yatak ile karşılaşmak istemiyordu. Dün evden içeri girdiği andan beri yaşananların hepsi bir rüya olabilirdi, Seoul'deki odasında gözlerini açar ve o günü baştan yaşardi. Yüreği kötü düşüncelerle korkudan hızlandı, "Yemek soğuyacak, uyandığının da farkındayım." dedi Kim Taehyung, gözlerini araladı zor da olsa. Kim Taehyung üzerini değiştirmiş, koyu renk bir eşofman altı ve gri renk bol bir tişört giymişti üzerine. Saçları nemli duruyordu. "Günaydın uykucu." dedi, bir kez daha Jeongguk'un saçlarını sevdikten sonra kalktı yataktan, onu salonda beklediğini söyleterek odayı terk etti.

Yaşadıkları anların hiçbiri rüya değildi, gülümsemesi genişleyerek kalktı yataktan. Banyoya giderek ihtiyaçlarını giderdi, dağılmış saçlarını elleriyle düzeltti. Evin içinde kısık bir müzik sesi vardı, güzel kokular geliyordu. Salona girdiğinde daha önce görmediği kare bir masanın koltuğun önüne çekilmiş olduğunu gördü. Üzerinde yemekler sıcaktı ve güzel kokuyordu. Okuma koltuğunun kenarındaki sehpanın üzerinde başka bir kitap duruyordu şimdi. İnce kitabı bitirmiş olmalıydı o uyurken. "Biraz domuz yahnisi, pilav ve meze hazırladım." dedi Kim Taehyung, ikisi için bardaklara içecek dolduruyordu. Jeongguk kendini koltuğa bıraktı, esnemesini durduramıyordu. Perdenin küçük bir kısmından havanın kararmış olduğu görülüyordu. "Teşekkür ederim hyung, lezzetli görünüyorlar." dedi, yemek çubuklarını alarak yahniden bir parça attı ağzına. Kim Taehyung onun yemesini beklerken sessizce bekledi. Onun beğendiğine dair onay aldıktan sonra kendi de yemeğe koyuldu.

"Tüm gece uyumadın mı sen?"

Jeongguk bir şey söylemeden yemeğe devam ederken sessiz kalışının bir onay olduğunun farkındaydı. İçecek ne tatlıydı, ne ekşi. Yüzünü buruşturmasına sebep olsa da ağızda meyve tadı bırakıyordu. "Umeshu, bir tür meyve likörü. İçtiğin erik likörü." diye bilgi verdiğinde başını salladı Jeongguk, içkiden bir yudum daha aldı. "Seni sarhoş etmez, yemeğin yanında güzel gider." Yemeğini yemeye devam ederken sessiz kaldı, hâlâ uyku sersemi hissediyordu. Her an yatağa geri dönebilir, uykusuna devam ederdi. Kim Taehyung onun tüm yemeklerden yemesine özen gösteriyordu. "Burada sağlıklı beslenmezsen ailen bir daha seni göndermeyebilir. Elimden geldiği şekilde lezzetli yapmaya çabaladım. Burada pek evde yemek yemiyorum." Kim Taehyung konuşmaya devam ederken Jeongguk'un telefonu çaldı, yerinden kalkarak askılıkta olan ceketine ilerledi. Ekranda yazan 'Namjoonie Hyung' yazısı gülümsemesine sebep oldu, koltuğa geri otururken açtı.

aşk ve diğer hazin şeyler' taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin