51. Bölümden Alıntı

23.9K 1.6K 279
                                    


Baharın tüm söylenmelerine, Gümüşpala'nın her zamanki sükuneti yol arkadaşlığı etmiş yaklaşık on dakika önce yan yana oturdukları bu yere gelebilmişlerdi.

"Mahir Allah aşkına nerden aklına geldi beni buraya getirmek bi söyler misin acaba?"

Yatın güvertesinde ayaklarını uzatmış, başı sevdiği adamın göğsünde denize karşı otururken karşıdan gelen efil efil rüzgarın yüzüne vurmasının keyfini çıkarıyor gibiydi genç kadın. Mimikleri ve bakışları o kadar dingin görünüyordu ki bir insanın maksimum ait olabileceği yer her neresi idiyse tam olarak orada olmanın huzuru vardı. 

Deniz ve mehtap, gökyüzü ve yıldızlar bu kutsal duygunun yani aşkın önünde el pençe divan gibiydiler, o kadar kusursuz bir geceydi Bahar'a göre. Yada kusursuz olan yanındaki adamdı ve geriye kalan tüm eksikler ve kusurlar onun gölgesinde kayboluyorlardı. 

"O kadar adamın içinde bize karada huzur yok denize kaçırdım seni."

Değer verdiği insanların her ne kadar yanında olmalarından memnun da olsa adamın sesinde bariz bir bıkmışlık da seziliyordu. Gümüşpala değil evinde çok kişi yaşamak, kalabalık ortamlarda bile uzun süre durabilen biri değildi neticede. 

Günlerdir imasını yaptığı, Bahar'ı habire utandırıp durduğu o ses tonundan arınmış yalnızca yanındaki kadınla baş başa kalmak istediği fazlasıyla belli olan bir adama dönüşmüştü. 

Genç kadın başını adamın omzundan kaldırıp bir eliyle yüzünü sevgiyle okşarken gözlerinin en derinine bakıyordu. 

"Sen de iyi alıştın beni kaçırmaya."

En nihayetinde bu da Bahar'dı ve romantik cümleler edecek değildi ya canım!

Gümüşpala'nın yüzünde Baharın içini hoş eden hatta fazlasıyla hoş eden sırıtışı belirdiğinde genç kadının nabzı istemsiz hızlanmaya başlamıştı bile.

"Yavrum şu vakitten sonra ben seni kaçırmasam sen kendin bana kaçarsın zaten."

İkidir aynı cümleyi kuran adamla Bahar da sevdiği kadar sevildiğini bilmenin rahatıyla ile atışıyordu.

"Ben olsam ben de beni kaçırmazdım valla. Gencim, güzelim, akıllıy..."

Gümüşpala gülerek karısının dudaklarına kapandı. 

"Laf ebesi"

E bu da bilinen bir gerçekti tabi Baharın çenesiyle yarışılmazdı.

Ayrıldıklarında genç kadın tekrardan kollarını adamın gövdesine sarmış huzurla oturuyordu. İkisi de yan yana olmanın tadını çıkarıyor gibiydiler. Bir süre çıt çıkmadı. Ortama sessizlik hakimdi. 

"Hamileyken de her gün gider saatlerce kendi başıma denizi izlerdim. Karadenizin suları tabi çok daha hırçındı böyle sakin değildi ama ben de böyle sakin değildim o yüzden iyi anlaşıyorduk."

Bahar'ın artık tebessümle anlattığı günler Hamza Mahirin içine hala birer ok olup saplanıyordu.

Bir taraftan da karısının hamileliğine dair günlerinden az buçuk bahsetmeye başlaması adamı içten içe rahatlatıyordu. İnsan boğazında düğüm olan şeyleri anlatmazdı çünkü anlatamazdı. Bu da demek oluyordu ki Bahar o günleri artık yavaş yavaş aşmaya başlamıştı. 

Gümüşpala asla üzerine gitmiyor bilakis kendisi hazır olunca ne kadarını isterse o kadarını anlatmasını bekliyordu.

"Anlaşılan karadenizin sularına epey okudun benim adımı. Ayağımı bile sokmayım ben o sulara"

Bahar adamın yorumuna kıkırdadı.

"Ay sen şöyle bir ters bakar, bağırır çağırır yola getirirsin merak etme."

Genç kadın yine ufaktan sataşmaya başlamıştı kocasına.

"Bir size etkisi olmadı o bakışların Bahar hanım."

Bahar yanıbaşındaki adamın eline uzanıp tam kendi kalbinin üzerine getirip koydu.

"Beni o bakışlarla tam buradan vurdunuz Mahir bey."

Bir tiyatro sahnesini canlandırıyormuş gibi abartı bir üslupla dalga geçercesine söylediği cümle o kadar gerçeği yansıtıyordu ki bunu en iyi bilen kişi yine genç kadının kendisiydi.

Karısının neşeli halleri Gümüşpala'nın da kanını kaynatmaya yetiyordu. Usulca kızın üzerine doğru eğilirken Baharın sırtı güvertenin zeminindeki ince minderleri bulmuştu bile. 

...



Uzun zamandır hep kafamın içinde yarım kalmış bir Gümüşpala var. Hani bir şarkının nakaratını devamlı söyler durursunuz da bir türlü devamını çıkaramazsınız ama sürekli sürekli de başa sarar söylersiniz işte ben de öyleyim tam olarak. 

Kurguyla ilgili bir sıkıntım hiçbir zaman olmadı çünkü senelerdir bu hikayenin gidişatı ve sonu benim için bellidir fakat kelimeleri bir araya getirmek, o duyguyu size geçirmek, bir bütünsellik oluşturmak için kendimi kendim gibi hissetmiyorum. Benim de bir gerçek yaşantım var ve ilham olabileceği kadar tek cümle yazamayacak hale de getirebiliyor.

Çokça sitem gördüm. Arkadaşlar ben bir önceki bölümde haftaya görüşürüz deyip gitmedim. 

Bir kesit yayınladım devamını getirmek istiyorum. Sizin istediğinizden daha çok istiyorum. Umarım yapabilirim.  

Kendinize iyi bakın



GÜMÜŞPALAWhere stories live. Discover now