Bölüm-32

111K 4.6K 397
                                    

Bir süredir güç kategorisinde liste sıralamasında 1.'yiz.

Kitabımıza en çok yakışan kategori zaten bu olabilirdi. Emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ederim.

Keyifli okumalar♥️

Gecenin karanlığında saat biri on geçiyordu. Tüm ev ahalisi odalarına çekilmişti ve ortalığa ölüm sessizliği hakimdi.

Yalnızca ay ışığının vurduğu odada Hamza Mahir kollarında uyuyan güzel yüzlü kadını inceliyordu.

Bugün aralarında geçen özel anlardan sonra bile küslüğünü devam ettirmeyi başarmış arkadaşını dövdüğü için surat asmaya devam etmişti.

Anlaşılan ne Hamza Mahir'den vazgeçebiliyordu ne de doğru bildiklerinden.

Huysuzca kıpırdanıp adama biraz daha sokulduğunda kocasının müptelası olduğu o güzel kokusu yayıldı etrafa.

Normalde bu saatlerde uyuyabilen biri değildi Gümüşpala fakat Bahar'ı kollarında, saçlarını okşayarak uyutmayı huy edinmişti.

Onun da böylesini sevdiğini biliyordu. En anlaşamadıkları zamanlarda huysuzlanıp itiraz etse bile biraz sonra bu şekilde sakinleştiğini hissediyordu kızın.

Saçlarının kokusunu derince içine çeken adam usulca doğruldu. Yavaş adımlarla odadan ayrılıp doğrudan mutfak kapısından açılan bahçeye çıktı.

Sonbahar akşamının serinliğinde ciğerlerine temiz havayı doldururken bir sigara yaktı gecenin karanlığına.

İşin aslı curcunayı sevmezdi Hamza Mahir. İki gündür maile yaşamalarının tek sebebi Bahar'dı.

Tüm bu kalabalığa onun için sabrediyordu. Anlaşılan o sevmişti böyle şenlikli aile yaşamını.

Ayakta dikilip bir taraftan sigarasını içine çekerken hemen ilerdeki bir ağacın dalına kurulmuş salıncak dikkatini çekti adamın.

Pek giren çıkanın olmadığını bildiği bu evde o salıncağın Bahar'ın küçüklüğünden kalma olduğu alenen belliydi.

Tam o sırada Zeliha hanım mutfak kapısından elinde siyah renkli büyükçe bir çöp poşetiyle çıktı. Herkesin odalarına çekilmesinin ardından yaşlı kadın etrafta kalanları toparlıyordu.

Hemen yakında duran çöp kovasına poşeti attı. Adamın gözü bir anlığına kendisine kaysa da hemen ardından tekrar salıncağa çevrildiğini farketmişti.

Hamza Mahir'in yanına doğru adımladı yaşlı kadın. Onun da gözü kalın bir halatla kurulmuş eski usül salıncaktaydı. Tebessüm ederek konuşmaya başladı.

"Yaşıtları birbirleriyle oynarken benim zavallı kuzum burada bir başına oynardı. O körolasıca babası yüzünden ilkokula gidene kadar neredeyse ben hariç kimseyle muhattap olamadı yavrum. Okula gittiği ilk günü hiç gözümün önünden gitmez. Etrafında kendisiyle yaşıt onca çocuğu görünce şaşkına dönmüştü."

Adam hiç sesini çıkarmadan Zeliha hanımı dinliyor bir taraftan da sigarasını içip biraz uzakta tam karşısında duran salıncağa bakıyordu gözünü kırpmadan.

"O yaşa gelene kadar da kolaylıkla büyümedi ha. Bilirdi anası olmadığımı. Hiç ben senin annenim demedim zannettim ki çocuktur kendiliğinden der nasıl olsa ama demedi. Hissederdi olmadığımı.

GÜMÜŞPALAOnde as histórias ganham vida. Descobre agora