Bölüm-4

129K 4.6K 977
                                    

Hayatı boyunca ilk kez üstelik sadece on dakika kadar önce gördüğü bu adam, genç kız için böylesine mahrem bir konuyu hadsizce sorgulamış olması yetmiyormuş gibi aynı hadsizlikle bir de cevap bekliyordu.

Kendini adamın kollarının baskısından kurtarmaya çalışan Bahar var gücüyle çırpınıyordu.

"Allah belanı versin! Sanane benim bakireliğimden! Kalk üstümden çabuk imdaaaaaat sesimi duyan yok mu!"

Kollarını ve bacaklarını kullanmaya çalışan Bahar doğrulmaya çalışıyordu.

Adam kızın hiçbir bağırışını duymamış gibi davranıyor sabırsızca cevap bekliyordu sanki eninde sonunda kız o cevabı ona vermek zorundaymış da şımarıklık yapıyormuş gibi.

O kadar küstah bir hali vardı ki durum Bahar'ı korkutmaktan çok sinirlendirmeye doğru gidiyordu.

Adamın gittikçe öfkelenen hali kızın gözünden kaçmasa da bulundukları pozisyon gereği Bahar'ın bütün bunları hesap edecek hali yoktu.

Bir süre sonra bariton sesiyle "Anlaşıldı" diyerek kızın ellerini üstte birleştirip tek eliyle sabitledi.

İri yarı gövdesini kızın bacakları arasına yerleştirince Bahar kıpırdayamaz olmuştu.

Ne anlaşılmıştı?

Adamın elleri tişörtünün ucunu tutup yukarıya doğru sıyırmıştı bile daha ne olduğunu anlayamadan sütyeninin sardığı göğüsleri adamın gözleri önüne sunulmuştu.

"Bırak beni bırak! Kimse yok mu yardım edin!"

Adamın dudakları boynuna yerleşince Bahar'da artık film tamamen kopmuş hıçkırıklar eşliğinde ağlamaya başlamıştı.

Bir taraftan da ellerini kurtarmaya çalışıyordu fakat bu adamın karşısında gerçekten de hiç şansı yoktu.

"B-bırak be-beni lütfen.." adam duymuyordu bile.

Elleri kotunun düğmesini bulunca Bahar daha da panikledi.

"N-nolur bırak beni yalvarırım yapma.. Bakireyim ben lütfen lütfen"

Ağlamaktan artık kendinden geçen Bahar bir taraftan lütfen diye sayıklarken diğer taraftan da kafasını sağa sola doğru sallıyordu.

Upuzun şelale gibi saçları yatağa dağılmış kızla birlikte bir o tarafa bir bu tarafa dalgalanıyordu.

Adam onca zamandır sanki kendisini ilk defa duyuyormuş gibi kafasını kaldırıp kızın ağlamaktan kıpkırmızı olmuş gözlerine baktı.

Doğru söyleyip söylemediğini tartıyor gibiydi.

Durumu fark eden Bahar inanması için üstelemeye başladı.

"Y-yemin ederim doğruyu söylüyorum. Lü-lütfen dokunma bana lütfen. Ben daha kimseyle öpüşmedim bile bana bunu yapma nolursun hiç mi merhametin,vicdanın yok senin?"

Gözleri kapalı sayıklar şekilde hep aynı şeyleri söylüyordu genç kız.

Bir süre sonra üzerindeki ağırlığın kalktığını fark eden Bahar gözlerini açtığında adamın yatağa oturduğunu fark etti.

Ağlamaktan bitap düşmüştü. Derman kalmayan kollarıyla tişörtünü indirip toparlandı. Yatağın ortasında iyice kendi kabuğuna çekilmiş ayaklarını karnına doğru toplamış iç çekişlerle yatıyordu.

Hamza Mahir'in ise öfkesini dizginlemeye çalışır gibi bir hali vardı.

Dirseklerini dizlerinin üzerine yaslamış yüzünü sıvazlıyordu.
Bir süre o halde kaldı. Oldukça kısa bir süreydi bu.

GÜMÜŞPALAWhere stories live. Discover now