Bölüm-11

135K 4.7K 184
                                    

Keyifli okumalar ♥️

Hıçkırarak ağlayışların derin iç çekişlere dönüşmesi dışında çıt çıkmıyordu gecenin karanlığında ilerleyen özel yapım, siyah arabada.

Camın hemen yanında oturmuş burnundan soluyan adam, karşı koltuğunda ağlamaktan helak olmuş kıza baktıkça daha da öfkeleniyordu.

Dışarıdan görüldüğünde adamın kıza olan öfkesi zannedilebilirdi bu durum fakat işin aslı adamı yerinde durdurmayan şey kızın gözyaşı dökmesi, içli içli ağlamasıydı.

Hem ağlıyor hem de "ben orospu değilim " diye mırıldanıyordu neredeyse duyulmayacak bir ses tonuyla.

Bacaklarını karnına doğru çekmiş, yanağını bacaklarına yaslamıştı. Yüzü ise dışarıdaki karanlığa doğru bakıyordu.

Belki de içinde bulunduğu durumdan daha karanlık değildi kimbilir.

Bütün bu yaşananların sorumlusu Gümüşpala, kızın bu savunmasız haline daha fazla sabredememiş ve kolundan tuttuğu gibi kendine doğru çekmişti.

Böyle bir hareketi beklemeyen Bahar boş bulunup adamın kucağına düştüyse de çarçabuk toparlanıp kalkmak için çırpınmaya başladı fakat nafile bir çabayla enerjisini tüketiyor zaten yaklaşık kırk beş dakikadır durmaksızın ağladığı için halsiz kalmış bedenini daha da tüketmekten başka bir işe yaramıyordu.

Adam en sonunda kucağına yanlamasana bir şekilde oturtmuş başını göğsüne yaslayıp kızı zapturapt altına almıştı.

Bahar'ın gözyaşları yeniden eski hırçınlığına kavuşmuş durmaksızın akıyordu.

Kulağına "Ağlama" diye fısıldadı adam.

Duygularımız kontrolden çıktıktan sonra ağlamak bizim kontrolümüzde gerçekleşen bir eylem miydi ki?

Bahar bu gece içine çekildiği bu pis oyundan daha çok yirmi dört saatte sıcaklığına ve kokusuna alıştığı bu adam tarafından kandırılmanın hayal kırıklığına ağlıyordu.

Hiç bir mimiği kıpırdamaksızın ruhsuz bir şekilde konuşmaya başladı.
"Bana orospu muamelesi yaptın"

Hamza Mahir bu kelimeyi duydukça çileden çıkıyordu fakat kızın üzerine daha fazla gitmemek adına kendince susuyordu.

Sürekli aynı şeyleri tekrarlayan kıza ulaşamadığını fark etti.

Çenesinden tutup gözlerini buluşturdu ve küçük bir çocuğa anlatır gibi tane tane konuşmaya başladı

"Saçma sapan yakıştırmalarda bulunma. Asla sana öyle bir muamelede bulunmadım."

Bahar adamın gözlerinin içine ağlamaktan kızarmış gözleriyle baktı baktı ve göğsüne yumruklamaya başladı.

Adamı yerinden bir santim oynatmaya yetmeyen bu yumrukların her biri öfke saçıyordu.

"S-sen özellikle çektirdin fotoğraflarımızı! Herkese ama heeerkese ilan ettin seninle yaşadığımı!"

Sesi gittikçe yükselen kız sanki sinir krizi geçiriyor gibiydi öfkesi gittikçe büyüyordu.

"Ee tabi babama ve onun tüm ortaklarına da ilan ettin. Alın bakın ben kızınızı beceriyo..."

Adam kızın ağzını eliyle kapattı. Ağzından çıkanlar ikaz niteliğindeydi ama sesi buz gibiydi
"Sus artık!"

Bahar, Gümüşpala'nın ellerini hışımla çekerek devam etti.

GÜMÜŞPALADonde viven las historias. Descúbrelo ahora