Bölüm-6

134K 4.6K 599
                                    

Bahar'ın yatak odasına girmesiyle çıkması bir olmuştu fakat bu çabucak süre içinde bile kafasına bir milyon tane yeni soru işareti doluşmuştu bile.

Dalgın dalgın bilmediği evde merdivenleri inerken ayakları kızı mutfağa doğru götürdü.

Öğlen ağır sözlerde bulunduğu yaşlı kadın yemek telaşı içindeydi ki kendisinin geldiğini duymamıştı.

Kapıdan girerken hafifçe öksürdü biraz çekiniyordu olanlardan sonra.

"Kolay gelsin. Gelebilir miyim?"

Hafize hanım tebessümle döndü güzel kıza, halinden evi yabancıladığı belliydi.

"Gel tabii Bahar hanım kızım kendi evinde izin mi isteyeceksin?"

Bahar mahçup bir şekilde yaklaştı kadına.
"Bahar hanım değil yalnızca Bahar diyin lütfen"

Yaşlı kadın bir taraftan akşam için hazırladığı et yemeği olduğu anlaşılan tepsiyi fırına sürüyordu. Fırının kapağını kapatıp Bahar'a döndü.

"Olur mu hiç kızım Hamza beyim istemez saygısızlık olur"

Genç kadın anlamakta zorluk çekiyordu. Kendisine hitap şekli nasıl olur da o zorba adamı ilgilendirebilirdi?

İnsanlar neden onun karşısında el pençe divan durmaya kalu beladan beri razılarmış gibi davranıyorlardı?

Korkmalarını anlayabilirdi çünkü işin açığı kendinin de aklı çıkıyordu ama saygı zorla olmazdı.

Zoraki olsa bile o kişinin sınırlarından çıktığınız anda bildiğinizi okurdunuz.

Kaç yaşına basmış bu kadıncağız Hamza beyim derken gözlerinin içi parlıyordu sanki en ufak bir kusur yapsa kendi kendini affedemezmiş gibiydi.

Tüm bunlar merak duygusunu acayip körüklüyordu. Yarım gün içinde aklının tamamını ele geçirmişti, öyle bir hakimiyet gücü vardı bu adamda.

Düşüncelerinden sıyrılıp "Bana nasıl hitap ettiğiniz yalnızca sizinle benim aramdaki mesele" dedi isyan etmeye hazır ses tonuyla.

Hafize hanım bu toy yavruya anlayış dolu gözlerle bakıyordu.
"Güzel kızım senin her şeyin kocanı ilgilendirir elbet."

Bahar bu cümle üzerine sinirle güldü adeta saldıracak bir şeyler arar gibiydi.

"Pardon Hafize hanım ama ben alıp satılan mal mıyım acaba da aldım aldım aldım hop hadi benimsin. Kocam falan değil o adam benim. Bunu da böyle bilin."

Ayağını yere vurarak mutfağın bahçeye açılan kapısından hışımla çıktı.

Buraya ne için gelmişti sonuç ne olmuştu. Güya sabahki olay için kadının gönlünü alacaktı bin beter şirazeden çıkmıştı.

Havuz başına doğru sinirli sinirli adımlarken yanına dünkü uzun boylu iri yarı adamlardan biri geldi.

Bahçeye çıkması çok acayip bir şeymiş gibi sorgu dolu gözlerle bakıyordu kendisine

"Hayırdır yenge?"

Bahar sakinleşmek için gözlerini iki saniyeliğine kapatıp açtı yok olmuyordu sakinleşemiyordu

"Yenge kadar taş düşsün başına!"

Nejat küçücük kadından yediği paparadan dolayı şaşkınca bakıyordu.

"Dışarıda görünce bir isteğin mi var diye sordum."

Bahar bir elini beline koyup diklenmeye başlamıştı karşısındaki kocaman adama.

GÜMÜŞPALAWhere stories live. Discover now