Bölüm-5

137K 5K 1.2K
                                    

Merdivenlerden indiğinde nikahlarını kıyacak hocanın gelmiş olduğunu gördü Bahar.

Hamza Mahir olacak meymenetsiz adam da kendisi kadar iri yarı iki adamla şöminenin yanında dikilmiş sohbet ediyordu.

Her şey normalmiş gibi şöminenin üst mermerine kolunu yaslamış bir şeyler anlatan koyu kumral saçlı adamın söylediklerini beyefendi komik bulmuş olacakki belli belirsiz tebessüm ediyordu.

'Ee tabi kahkaha atsa falan maazallah karizması çizilirdi.'

İncelercesine gözü biraz daha aşağılara indiğinde elindeki tesbih dikkatini çekti.

Beli silahlı olduğu yetmezmiş gibi bir de eli tesbihliydi.

Yüce yaradan gönderdi mi böyle katmer katmer gönderiyordu.

Aklı erdiği günden beri kadın ruhundan anlayan, ince düşünceli, kibar birisini beklerken talihi onu yine şaşırtmamış bu kıro adamı göndermişti.

Tek kelimeyle hayatı mahvolmuştu ama adamın dünya umrunda değildi yanındaki iki kazmayla keyifli keyifli muhabbet ediyordu.

Ayakkabılarının sesinden olsa gerek tüm gözler kendisine çevrildi bir anda.

Sanki odadaki her şey olması gereken boyutunun iki katıydı da Bahar da ebat olarak yarı yarıya küçülmüştü. Kendini öyle hissediyordu.

Son birkaç basamağı da indiğinde kendine yaklaşmakta olan altmışlı yaşlarda bir kadın görüş açısına girdi.

Acaba ondan yardım istese burdan kaçmasına yardımcı olur muydu?

O da bir kadındı ve zorla bu evde tutulduğunu öğrense bir ihtimal destek çıkardı kendisine.

Hafize hanım, Hamza beyinin getirdiği kızı çok merak ettiği için bir bahaneyle mutfaktan çıkıp büyük salona gelmişti.

Merdivenlerde gördüğü kız açıkçası hiç beklediği gibi bir tip değildi.
Ufak tefek, bukle bukle saçlı, bembeyaz porselen bebek gibi masum bir şeydi.

Televizyondaki, gazetelerdeki magazin köşelerinde gördüğü fettan tiplerden birini bekliyordu.

İçten içe Hamza beyine kızdı.
Ne demişti de elin masum yavrucağını zorla getirmişti bu eve?

Belli ki çok da ağlatmıştı kızı, kıpkırmızı olmuştu güzelim gözleri.

Merdivene doğru yaklaşıp gülümseyerek kızın bir elinden tuttu.

"Hoşgeldin kızım"

Bahar kadının kendisine olan içten tutumundan cesaret alarak fısıldadı kulağına doğru.

"Lütfen bana yardım edin çıkmam lazım bu evden"

Hafize hanım merhametle gülümsedi.
"Ah be kızım elimde olsa şu bakışına salıveririm seni."

Bahar elindeki son fırsata sıkıca sarılmış ısrar ediyordu.

"Mutlaka vardır bir çıkış yolu bakın ben evlenmek istemiyorum lütfen yardım edin zorla tutuluyorum burada"

Yaşlı kadın bir yandan cevap verirken diğer yandan da elindeki sade beyaz renkli başörtüyü kızın saçlarının üzerine bıraktı.

"Yavrum ben kimim ki seni bu evden çıkaracağım?" Kapıyı gözleriyle işaret ederek "Ev değil kale kapısı orası. Değil ben şurdaki herkesi ikna etsen de seni Hamza beyimin elinden alamayız kızım. Daha fazla gözüne batma gel haydi."

Genç kadının gözleri öfkeyle parladı.
Neydi bu adam ilah falan mıydı da bu kadar korkuyorlardı. Kendilerine giren çıkan yoktu tabii. Hışımla kadının elinden kurtardı kendi elini.

GÜMÜŞPALAWhere stories live. Discover now