Bölüm 60

23.8K 1.9K 265
                                    


Keyifli okumalar...


Hamza Mahir'in içinde bulunduğu araç bahçe sınırlarına doğru gelirken koruma ile görevlendirilmiş çocuklardan birkaçı koşturarak kapıya doğru yaklaşmışlardı. 

Arabadan indiğinde el pençe divan yaklaşık on kişilik ekibin içerisinden bir baş selamıyla geçip içeriye girmişti. Dışarıya her ne kadar renk vermese de burnundan soluyordu. Doğrudan hedef odaklı bir şekilde toplantı odasına yöneldi. 

Sertçe açılan kapıyla birlikte Nejat ve Yiğit Ali aynı anda ayağa kalkmışlardı. İki adamın da anında farkettiği bir şey vardı ağabeyleri barut gibiydi.

"Hoşgeldin ağabey"

Konuşan Nejat'tı. Yiğit Ali'nin dili boğazına kaçmış gibiydi zaten.

Genç adamı bir baş selamıyla onaylayan Gümüşpala buz gibi sesiyle konuştu.

"Nejat sen dolan gel koçum"

Kısaca git diyordu.

"Ağabey apar topar geldim gece ben de kalsaydım yanınızda."

Kardeşini korumak, orta yolu bulmak niyetiyle kalmak istiyordu.

"Çık Nejat ağabeyim ne yapsa hakkıdır."

Hamza Mahir'in sinirle burnundan dalga geçer gibi bir ses çıkmıştı.

"Öyle mi paşam yiyeceğin dayağın iznini mi veriyorsun lan sen bana?"

Tek eliyle uzanıp Yiğit Ali'nin yakasından kavramıştı. Koskoca adamın tek hamlede ümüğüne çökmüştü adeta. İki genç de biliyorlardı ki Gümüşpala'da deli gücü vardı. Sinirlendiği zaman elinden alamazlardı kimseyi. Müdahale etmek ancak daha fazla köpürtmekti adamı. O nedenledir ki Nejat çaresiz bir kabullenmeyle nefesini verirken gözlerini kapattı üç beş saniyeliğine.

"Estağfurullah ağabey. Kaçtır hakettim ben ağzıma sıçılmasına. Her taşın altından ben çıkıyorum. Ben olsam çoktan gebertmiştim."

Yiğit Ali de ruhu çekilmiş gibi konuşuyordu. Sanki hiçbir şey umrunda değildi. Bu iki deli adamın arasında Nejat kendisini normal görmeye başlamıştı.

"O zaman ne diye ikide bir papaz ediyorsun lan yengenle beni amınakoyayım?"

Gümüşpala'nın sesi yükselirken aynı anda Yiğit Ali'ye koyduğu kafayla genç adam sendeleyip arkasındaki deri koltuğa yıkılmıştı. Burnu açılıp kanamaya başlarken tenezzül edip bakmamıştı bile sanki hissetmiyor gibiydi. Canı acımamış olamazdı Nejat bizzat şahit olmuştu olaya.

Gıkı çıkmıyordu.

"Kalk lan ayağa!"

Yiğit Ali atik bir hareketle kalktı ayağa.

"Ne gizliyorsun oğlum benden?"

Genç adam başı yerde bir şekilde refleksle konuştu.

"Haşa ağabey."

Normal zamanda bir hata yaptığında ağabeyinden kaçıp kurtulmak en iyi ihtimalle gönlünü almak için tüm sempatikliğini kullanırdı. Netice itibari ile ölüm kalım meselesi değildi bu durum ve yine öyle bir tavır göstermesi gerekirdi. İçine kapanmış hali Gümüşpala'yı da bir miktar şaşırtmıştı.

"Kaç yaşından beri benim yanımdasın Yiğit Ali?"

Ellerini önünde saygıdan birleştirmiş bekliyordu Yiğit Ali.

"On iki yaşımdan beri ağabey"

Hamza Mahir'in asfalyaları atmak üzereydi artık.

"Kaldır lan kafanı!"

GÜMÜŞPALAWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu