Bölüm-18

165K 4.5K 507
                                    


Keyifli okumalar♥️

+18 Sahneler Bulunmaktadır

Ekrem Saruhanlı'nın arabası devasa büyüklükteki arazinin giriş kapısına yanaşmıştı.

Kapının önündeki güvenlik için inşaa edilen ve kulübe demeye bin şahit isteyen görkemli yerin camı açıldı.
Ekrem Saruhanlı'nın şöförü de arabanın camını indirmişti. Kendilerini tanıttı.

"Ekrem Saruhanlı"

Gelen kişinin ismini öğrenen iri yarı adam kulaklığı aracılığıyla birileriyle irtibata geçtikten sonra kulübeden çıkıp arabanın yanına geldi.

Kendisiyle birlikte beş kadar iri kıyım adam da arabaya doğru yaklaşmıştı.

"Ekrem Saruhanlı buradan sonrasını bizimle devam edecek."

Şoför ve sağ koltukta oturan adamın tüm itirazları sonuçsuz kalmış aldıkları tek cevap
"Hamza Mahir Gümüşpala'nın kesin talimatı var." olmuştu.

Ekrem Saruhanlı ise ne yapıp edip Gümüşpala'yla görüşmek istediğinden söylenenleri kabul etmişti.

Günlerdir cevap dahi alamadığı adamla görüşme fırsatını kendi eliyle geri çevirmek istemiyordu.

Adamlarına dönüp kesin bir dille konuştu.

"Tamam kesin bağırışı! Hamza bey nasıl uygun gördüyse öyle olsun."

Adamları mecburen ısrarlarına son vermişti.

Arabasının kapısı korumalardan biri tarafından açılmış, inmesi beklenilip tekrardan kapatılmıştı.
"Bu taraftan Ekrem bey"

Cihan eliyle yolu gösterirken hemen sonrasında Ekrem Saruhanlı siyah filmli, jeep tarzı lüks arabaya bindirilmişti.

"Ekrem bey gözlerinizi kapatmak durumundayım."

Saruhanlı'nın canı sıkılmıştı bu işe.
"Patronunuzun benden bu kadar çekindiğini bilmiyordum çocuklar."

Adamlardan biri tekdüze bir ses tonuyla konuya nokta koydu.
"Size özel değil, genel prosedür Ekrem bey. Hamza Mahir Gümüşpala özel alanını paylaşmayı sevmez."

Ekrem Saruhanlı gözleri siyah bir bez parçasıyla bağlanmış şekilde yolda ilerlerken oldukça tedirgindi.

Araba durduğunda iki koruma adamın koluna girmiş Gümüşpala'nın kendilerine söylediği çalışma odasının kapısına gelmişlerdi.

Odaya girdiklerinde gözündeki bandajı açmışlar ve adamı odada yalnız bırakarak kapıyı kapatıp çıkmışlardı.

Ekrem Saruhanlı gözlerinin ışığa alışmasının ardından etrafı incelemeye başladı.

Oldukça serin ve büyük bir odadaydı.

Oymalı ve oldukça koyu kahverengi bir çalışma masası bulunuyordu kapının tam karşısında.

Masanın arkasında yere kadar uzanan, tüm duvarı kaplayan ve iki yanında masayla aynı renk kalın perdelerin bulunduğu bir pencere mevcuttu.

Sol duvarda masayla takım görünen oldukça büyük bir kütüphane vardı.

Çalışma masasının tam önüne yerleştirilmiş derisi acı kahverengi olan iki koltuktan birine oturdu adam.

Başını aşağı doğru eğdiğinde özel dokuma olduğu her halinden belli olan pahalı bir halı vardı.

Duvardaki kocaman hayvan postunun üzerinde asılı duran kabzanın içindeki aletin ne olduğu tam olarak çıkaramamıştı Saruhanlı.
Kılıç gibiydi fakat daha küçük duruyordu.

GÜMÜŞPALAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin