Bölüm-30

104K 4.2K 327
                                    


Merhabalar burnunu çekip duran yazarınız geldi🤧
Sağlık sebepleri dolayısıyla geç de olsa şükür kavuşturana, keyifli okumalar♥️

Bahar'ın gelen soruyla gözleri doldu. Kırık bir tebessümle Zeliha hanımın gözlerinin içine baktı. O öyle bir bakıştı ki genç kızın içindeki acı, gözlerinden akıp yaşlı kadının ciğerini paramparça etmişti.

Bahar'ın yüzünü elleri arasına alıp anne şefkatiyle sordu.

"Bahar'ım yavrum senin anlatmadığın bir şeyler mi var bize?"

Genç kız usulca başını salladı. Anlatıp anlatmamakta oldukça kararsız görünüyordu.

"Ben size kaçırılma sebebimi babamla olan iş anlaşmazlığı olarak anlatmıştım ya hani" Derince bir nefes alıp verdi. "Yalan söyledim. Bambaşka bir sebep var ve elimi kolumu bağlıyor işte..."

İki kadın da Bahar'ın bu çekimser halinden hiç hoşlanmamışlardı. Sanki bir suç işlemişçesine çekimser çıkıyordu sesi.

"Abla konumuzla ne ilgisi var Allah aşkına çatlatma da söyle?"
Esra daha fazla dayanamayıp sormuştu.

"Kızım sende bir hal var. Sen, sen değilsin sanki. Hadi anlat bize ne yaşadın o evde? Ne oldu da bu kadar değişti düşüncelerin? Benim büyüttüğüm Bahar yok sanki karşımda korkutuyorsun beni?"

Üzerine bu denli gelinmesiyle duygularına daha fazla gem vuramayan genç kız açtı ağzını yumdu gözünü. Ne var ne yoksa sıralamaya başladı içindekileri.

"Zeliha sultan sen şimdi diyorsun ya nerde parmağında yüzük diye işte o en sonki mesele. İş oraya gelene kadar neler var bir bilsen."

Gözyaşları gözlerinden akmak için fırsat kolluyordu adeta.

"O eve ihale için götürülmedim. Ben, evli barklı bir kadına göz koyup ona tecavüz eden aşağılık bir adamın kızı olduğum için götürüldüm."

Bahar'ın karşısındaki iki kadının da gözleri fal taşı gibi açılmış, elleri ağızlarında kalakalmışlardı.

"Hem de bu kadın aşık olduğum adamın annesi. Ne demeye çalıştığımı anlıyor musunuz hı? Öz annesi diyorum."

İsyan eder gibiydi fakat bu isyan karşısındaki iki kadına değildi elbette. Sesi cümlenin sonuna doğru çatallaşmıştı.

Zeliha hanımın elleri Bahar'ın ellerini buldu avuçlarının arasına aldı anlatması için destek olurcasına.

Esra'dan ise çıt çıkmıyordu. Hipnotize olmuş gibi Bahar'ın yüzüne bakıyor duyduklarını idrak etmeye çalışıyordu.

Genç kız burnunu çekerek devam etti.

"O gün gözü dönmüş gibiydi sanki karşısında ben değil de babam vardı öyle bir öfkeyle bakıyordu bana. O zaman anlamadım tabiki nedenini ama şimdi çok iyi anlıyorum.Kendi canı yandığı kadar babamın canını acıtmaya yeminli gibiydi. S-sanki canı yanmış bir hayvan gibiydi görseydiniz... Sonra ne düşündü, neden dolayı vazgeçti anlamıyorum birdenbire dini nikah olmasına karar verdi. İtiraz etmek gibi bir lüksüm bile olmadı ki... Sanki bir kabusta gibiydim olayları kontrol edemiyordum zaten Mahir'in iktidarına karşı gelebilmek mümkün değil. Yalnız onca öfkesine rağmen hiçbir şeye zorlamadı beni. Kendisine bağladı dahası aşık etti. Kötü davranmış olsa böyle bakabilir miydim ona?"

Gözyaşları inci gibi gözlerinden süzülürken kaderine ağlıyordu Bahar.

Hiçbir zaman kendisini önemsemeyen, çocuğu olarak dahi görmeyen babası olacak adam yüzünden Mahir'e karşı hep büküktü boynu.

GÜMÜŞPALAWhere stories live. Discover now