Bölüm 61

21.4K 1.9K 136
                                    

Keyifli okumalar...

Ertesi gün akşamüstü saatlerinde İstanbul'da lapa lapa kar yağıyordu. Dünden kalma karların üzerine yenileri eklenmiş hemen bembeyaz oluvermişti etraf.

Tüm gün yağış devam ettiği için otuz kırk santim civarında kar dolmuştu bahçenin kürenmeyen yerlerinde.

Normal zamanda Bahar öyle çok kar seven biri değildi. Daha doğrusu soğuk sevmezdi o nedenle kara dokunmak şöyle dursun karlı havada evden çıkmak işkence gibi gelirdi ama bu bahçenin güzelliğinden midir yoksa hala içinde yanmakta olan yangının harından mıdır nedir üzerini değiştirip bahçeye çıkmaya karar verdi.

Kapalı pencereden bile havanın ne denli soğuk olduğu tahmin edilebiliyordu. Ekru rengi yarım balıkçı kazağını üzerine geçirirken kalın bir pantolon giymeyi ihmal etmemişti. Kazağıyla aynı renk şişme montunu giyerek kırmızı beresini taktı hemen. Oldukça büyük hacimli olan beresiyle takım kaşmir atkısını da boynuna dolayarak çıktı odadan. Ayağındaki kar botlarıyla beraber kendisini zırhlı gibi hissediyordu artık.

Merdivenleri indiğinde görünürlerde kimse yoktu. Yemek saati yaklaşıyordu muhtemelen Hafize hanım mutfaktaydı. Zeliha sultan da oğlanların yanındadır diye düşündü.

Kapıyı açıp çıktığında adamların hepsi hazır ol konumunda önlerine bakıyorlardı.

"Bir isteğiniz mi var efendim?"

Bahar kısaca geçiştirdi adamı.

"Yok yürüyeceğim biraz bahçede siz işinize bakın lütfen."

Montunun cebinden çıkardığı kırmızı eldivenlerini giydi çarçabuk buz gibiydi hava. Beresinin yanlarından çıkan dalgalı kumral saçlarının üzerine karlar şimdiden dolmaya başlamıştı bile.

Bir süre kendi kendine yürüdü karların içinde. Evden bir miktar uzaklaşmıştı. Mükemmel yer yön bilgisine tam olarak güvenemese de av köşküne doğru giden yoldu burası. Yaklaşık on dakika içinde iyice üşümüş eve girmeye karar vermişti.

"Ne işin var senin buralarda kurt kapar."

Hamza Mahir'in arkasından beklenmedik sesini duyunca anlık bir şaşkınlıkla döndü genç kadın.

"Esas senin ne işin var burada hemen peşimden mi geldin?"

Gümüşpala eve gireceği sırada adamları Bahar'ın bahçede olduğunu söylemişlerdi. Adam merak edip karısını görmek için kapıdan dönmüş bahçeye doğru adımlamıştı.

"Buralarda kendi başına dolaşan bir kuzu var dediler bakmaya geldim."

Soğuktan burnu ve elmacık kemikleri kıpkırmızı olmuş karısı başındaki kırmızı beresiyle fazla sevimli görünüyordu.

"Kendim yürüyüş yapıyorum ben boşuna gelmişsin."

Omzunu silkerek tekrar önüne döndü Bahar.

Tam o sırada sırtına kocaman bir kar topu isabet etti.

"Hiiih Mahir ne yapıyorsun ya!"

Adam karşı mesafeden sırıtıyordu kendisine.

"Sen görürsün şimdi sırıtmayı"

Eğilip kocaman bir kartopu yapıp adama doğru fırlattı. Tam omzundan isabet etmişti. Bir kaşı kalkan adam belli ki hamle yapacaktı.

"Bak sakın! Tamam ödeştik bitti"

Kendisine doğru gelirken genç kadın arka arka kaçıyordu.

"Sakın diyorum bak!"

GÜMÜŞPALAWhere stories live. Discover now