Bölüm-23

123K 4.3K 336
                                    


Keyifli okumalar♥️

Eleni hanımın sahibi olduğu butik otel şeklinde dizayn edilen üç katlı yapının bahçeye açılan zemin katı senelerdir meyhane olarak pek çok müşteriye hizmet vermekteydi.

Mekanın daimi üyelerinden olan Yiğit Ali ve Nejat bir büyük açtırmışlar karşılıklı içiyorlardı fakat ortama büyük bir sükunet hakimdi.

Normalde perşembe günleri açmazdı Eleni hanım meyhanesini ama söz konusu bu iki genç adam olunca seve seve hizmet ederdi.

İkisinin de yıllar içinde kendisinde oluşan hatırları bambaşkaydı ama her şeyden önce Gümüşpala'nın kardeşim dediği adamlardı ve bu hepsinden önemliydi.

O her zaman için şeref konuğuydu.

Hamza Mahir geldiği zaman Eleni yirmilik kızlar gibi heyecanla koşturur türlü türlü mezeler hazırlar en özel masayı kurardı.

Aslında otuzlu yaşlarının sonunda olmasına rağmen dipdiri ve de uzun fiziği, beline kadar uzanan siyah gür saçlarıyla oldukça dikkat çekici bir kadındı.

Yaklaşık on yıl önce kocasından boşanmış Yunanisyan'dan gelip İstanbul'a yerleşmiş ve bu oteli açmıştı.

Oldukça uzun zamandır işini özenle yapıyor seçkin müşterilere hizmet veriyordu mekanında.

Yiğit Ali bu gece, Nejat'ın daveti üzerine gelmişti buraya fakat görünen o ki konuşacağı falan yoktu.

Hali hal değildi ama ne olduğuna dair bir fikri de yoktu adamın.

İlk kadehlerini içip ikincileri doldururken Yiğit Ali dayanamayıp sordu.

"Anlatmaya tahminen ne vakit başlarsın ortak?"

Kadehinden başını dalgın dalgın kaldıran Nejat anlamazca sordu.
"Neyi?"

Yiğit Ali'nin asabını bu herif çok kolay bozuyordu.
"Lan derdini anlatmak için çağırmadın mı sen beni dingil?"

Nejat umursamazsa cevapladı.
"Yoo"

Anlaşılan bu gece bir hayli çetrefilli geçecekti Yiğit Ali için.
"Olum ne demeye kaldırdın beni o zaman ateş parçasının koynundan?"

Ağzına peynir parçası atan Nejat'ın son cümlesiyle Yiğit Ali şirazeden çıkmıştı.

"İçeriz diye"

Hasbinallah çeken adam son bir sabırla kendine hakim olmayı başardı.

Başardı başarmasına da Nejat kadar ketum insan da gerçekten zor bulunurdu.

"Kardeşim belli var bir derdin. Yetmedi mi lan senelerdir içine attığın her derdini? Yalnız kalmak istememişsin belli ki çağırdın geldik. Anlat işte amınakoyayım bir kere de ağzından taşsın artık şu sıkıntın"

Yiğit Ali'nin haklı olduğunu bildiği için sıkıntılı bir nefes verdi Nejat.

"Nasıl anlatayım bilmiyorum ki kardeşim neresinden tutsam elimde kalıyor."

Adamın gerçekten sıkıntıda olduğu belliydi.
"Sen başla tutarız bir yerinden."

Bir süre konuya nerden başlayacağını tartan adam en kilit yerden girmeye karar vermiş olacak ki direkt söyledi.

"Leyla"

Yiğit Ali'nin içtiği rakı boğazında kalmıştı, son anda toparlanabildi.

"Yuhh oğlum direkt söyle dediysek bodoslama gir de demedik!"

GÜMÜŞPALAUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum