Bölüm-15

140K 4.4K 298
                                    

Keyifli okumalar♥️

+18 Sahneler bulunmaktadır

Hamza Mahir yatak odasına çıkıp üzerini değiştirmiş koyu lacivert takımının içine beyaz bir gömlek giyerek aşağı inmişti.

Dışarı çıktığında on kadar adamı kapı ağzında sıralanmış bekliyorlardı.

"Ferit aslanım nerde abilerin?"

Ferit bir adım öne çıkmış son derece saygılı bir şekilde ağabeyini cevaplıyordu.

"Nejat abim biraz önce holdingten geldi eve geçti, Yiğit Ali abim de depoda abi."

Gümüşpala cevap verme gereği duymadan adamın omzuna vurup gitti.

Arabasına binip aynı arazideki Nejat'ın evine doğru sürdü.

Kapıyı çaldığında kendisini mankenlere taş çıkaracak cinsten bir hizmetli kız karşıladı.
Yarım yamalak aksanlı Türkçe'siyle
"Hoş geldiniz efendim." dedi.

Cevap vermeden içeriye geçerken her zamanki gibi 'Ulan Nejat' diye söylenmekten kendini alamıyordu Gümüşpala.

Doğrudan salona geçerken arkasından gelen kız "Bir şey içer misiniz efendim?" diye sordu.

Ukraynalı olduğunu tahmin ettiği kız r harfine o kadar çok basarak konuşuyordu ki rahatsız oldu adam.

"Nejat nerde?"

Kızın sorusunu es geçmişti.

O sırada merdivenlerden inen Nejat bir taraftan ıslak saçlarına eliyle şekil vermeye çalışırken diğer taraftan ağabeyini evinde görmenin şaşkınlığını yaşıyordu.

Gümüşpala çok sık girip çıkmazdı evlerine.

"Abi hoşgeldin. Hayırdır mevzu mu var?"

Hamza Mahir üçlü koltuğa kurulmuş,
"Geçerken uğradık aslanım illa mevzu olunca mı gelelim?" derken rahatça arkasına yaslanmıştı.

Bir bacağı her zamanki gibi diğerinin üzerine atılmış, elinde tesbihiyle ortamda hakimiyetini hissettiriyordu.

"Estağfurullah abi şeref verdin."

Nejat da karşısındaki koltuğa oturmuştu.
"Olga içecek bir şeyler getir."

Sarışın uzun boylu kız hemen istenileni yerine getirmek için mini bara doğru yöneldi.

Kızı üstünkörü inceleyip Nejat'a dönen Hamza Mahir'in söyledikleri genç adamı bir miktar germişti. 

"Hayırlı işler Nejat bey!"

Nejat oturduğu yerde dikleşip itiraz etmeye başlamıştı.
"Abi Allah belamı versin dokunmadım ya."

Ağabeyi pek de inanmış gibi bakmıyordu doğrusu.

"Lan ben malımı bilmez miyim bugün değilse yarın. Dışarda ne bok yerseniz yiyin benim sınırlarımda cünüp gezmeyin demiyor muyum ben size?"

Nejat'ın şu hayattaki tek zaafı sarışın hatunlardı, ağabeyi de bunu çok iyi bildiği için uslu duracağına itimatı hiç yoktu ve anında baltalamıştı.

Aldığı nefesi bıkkınca verip "Olur abi gönderirim. Kendi ayağına sıktın ya bizimkine de sık anasını satayım." dedi

O sırada kız içkilerini verip kıvırta kıvırta uzaklaşmıştı.

"Ulan Nejat sen bugün yürek mi yedin oğlum?"

Nejat pek de korkmuşa benzemiyordu.

"Yalan mı abi nikah kıymak var mıydı planlarımız arasında? Baktın iyi yetişmiş, akıllı, namuslu kız. Allah için çok da güzel kendine ayırdı..."

GÜMÜŞPALAWhere stories live. Discover now