Bölüm-38

107K 5.3K 1K
                                    


Keyifli okumalar♥️

Bebeklerin üçüz oluşu ev gündemine bomba gibi düşmüştü.

Hamza Mahir'in Bahar'ı yukarıya çıkarmasının ardından elinde pusetlerle içeriye giren üç adamın yanına hücum etmişti tüm kadınlar bakışlarından sevgi pırıltıları akan bir şekilde.

Zeliha ve Hafize hanım yaşlarının vermiş olduğu tecrübeyle hemen birer bebeği kucaklarına almışlardı bile.

Leyla ise çekimser bakışlarla kucağına alıp almamayı tartarken Nejat taşıdığı puseti Layla'nın önüne doğru uzatmıştı adeta tereddütünü görürmüş gibi.

Kadınlar kucaklarındaki ufaklıklarla yanyana üçlü koltuğa oturmuşlar şaşkın bakışlarla ve dillerinden düşürmedikleri maşallah kelimeleriyle bebeklerin üçünü birden sevmeye çalışıyorlardı. Diğer yandan ise hep bir ağızdan ne kadar küçük olduklarının ve kime benzediklerinin kritiğini yapıyorlardı.

Ferit çoktan bahçeye çıkmıştı bile ama Nejat ve Yiğit Ali yorgunluklarını belli edercesine biraz ötedeki tekli koltuklara oturup kalmışlardı.

"Çok şükür bu iş de bitti kardeşim valla şu günleri göremeyeceğiz zannettim bir ara." bezgine konuşan Yiğit Ali'ydi.

"Böyle alengirli iş yapmak ne zormuş ulan bir alay adamın içine dalsam daha az yorulurdum anasını satayım." Nejat'ın ses tonunun da Yiğit Ali'den farkı yoktu.

"Lan üç tane yeğenimiz oldu ha"  Kendilerini filmin sonuna o kadar kaptırmışlardı ki durup sevinmeye fırsatları dahi olmamıştı yeni yeni dank ediyorlardı.

Nejat'ın dudağının köşesi kıvrıldı Yiğit Ali'nin cümlesi üzerine. Şaka maka amca olmuşlardı.

"Hamza Mahir Gümüşpala'nın üç tane aslan gibi oğlu oldu lan yakışır abime." 

Yiğit Ali'nin keyfi yerine geldiği belliydi söyledikleriyle.
"Yakışır tabi oğlum adamınki nasıl bir kudretse tek seferde hat-trick atmış."

Bir yandan da kadınların tarafına göz ucuyla bakıyordu fakat onlar dünyadan soyutlanmış gibilerdi. Gözleri bebeklerden başka bir şey görmüyordu.

"Gümüşpala bu paşam adam kendine güveniyor demekki."

İki adam da gülerken Nejat bir yandan da tersçe söyleniyordu.
"Ulan Yiğit Ali abuk sabuk konuşturuyorsun beni."

Yiğit Ali'yi daha da çok güldürmüştü Nejat'ın gülerken aksilenmesi.

Sesini ağabeyi gibi çıkarmaya gayret ederek okları bir anda Nejat'a döndürdü.
"Aslanım senin kondisyonunu da göreceğiz."

Aldığı karşılık karnına atılan kırlent ve pis pis bakışlar olmuştu ama bariz olan bir durum vardı o da iki adamın da neşeli olduğuydu.

Evdeki herkes uzun süren hasretliğin ardından böylesine üç mucizeyle ödüllendirilmiş olmaktan memnundu.

Bu durum en çok kadınların yüzünden okunuyordu elbette.

Hem sevinmişlerdi hem de çok duygulanmışlardı. Şüphesiz duygu yoğunluğunu en çok yaşayan kişi Zeliha hanımdı. Kızı olarak gördüğü Bahar'ının anne olmasına, kendisini torun sahibi yapmasına seviniyordu.

Henüz yukarı çıkıp halini hatrını soramamıştı kocası apar topar yukarı çıkarmıştı ama ilk fırsatta burnunda tüten canına sarılıp özlem giderecekti.

"Allahım sizi verene kurban olurum ben. Baharım üçünüzü birden nasıl taşıdı da büyüttü böyle? Kırk bin kere maşallah sizin güzelliğinize."

GÜMÜŞPALAWhere stories live. Discover now