Bölüm-9

130K 4.5K 202
                                    



Akşam yemeği büyük bir sükunet içinde yeniyordu.

Daha doğrusu Bahar yaşananlardan sonra henüz tek kelime edebilmiş değildi. Önündeki yemeğe çatalıyla işkence etmekle meşguldü.

Karşısındaki adamsa hiçbir şey olmamış gibi iştahla yemeğini yiyordu.

'Tabi canım zaten neden umurunda olacaktı ki Allah bilir kimlerle ne cevizler kırmıştı bu güne kadar. Aman canım Bahar'a neydi kiminle ne yaptığı? Hatta daha iyiydi belki kendine ilişmezdi bu sayede. Yine de o kırdığı cevizler dizine gözüne dursundu!'

Çatalı tabağa hırslı hırslı geçirdiğinden habersiz derin bir nefes aldı.

'Aferin Bahar aferin yirmi beş yıllık hayatında hiç spor yapmamışken kariyerini dünya atletizm şampiyonu olarak tamamlaman büyük başarı oldu doğrusu. İki gündür tanıdığın adamın kucağına böyle koşarak git kızım!'

Hamza Mahir ise son bir dakikadır yemeğini yemeyi bırakmış ve arkasına yaslanmış kızın yemeği ile olan hararetli savaşını izliyordu.

"Öldü bence daha fazla vurma istersen"

Bahar geçte olsa kendisine seslenildiğini fark etmiş kafasını kaldırmıştı.

"Hı?"

Gümüşpala gözleriyle tabağı gösterdi.

"Beğenmediysen değiştirsinler nimete daha fazla işkence etme"

Bu adam sanki Bahar'ı öfkelendirmek için bilerek böyle konuşuyordu.

"Niye değiştiriyoruz ya? Sen alışkınsındır tabi sevmedim değiştir yok istemem hoop başkası. Kalsın bu istemez!"

Öfke saçan gözlerle kendisine kafa tutan kıza baktı adam bir müddet. 

"Konumuz hala yemek mi?"

Bahar yakalanmanın verdiği mahcubiyetle bir an boş bulunduysa da çabuk toparlandı

"E-evet ne olcaktı başka? Hem doydum ben gidiyorum." 

Adamın yemeğin başından beri olan makul tavrı gitmiş yine otoriter sesi duyulmuştu

"Bu masadan benden önce kalkamazsınız Bahar hanım."

Bahar iyiden iyiye ayar olmuştu zaten aklındaki tilkiler rahat vermiyordu.

"Öyle mi Mahir bey sorabilir miyim neden acaba? Hayır ben doydum da neden kalkamıyorum?" 

Hamza Mahir arkasına yaslandı, gözleri doğrudan mavileri hedef almıştı

"Benim evim benim kurallarım."

Bahar da dudaklarının içini dişliyordu.

"Aaa çok pardon siz beni kaçırıp zorla bu evde tutsak ediyordunuz değil mi nasıl böyle konuşurum!"

Adam istifini bozmadan konuştu fakat sesi sitemli geliyordu.

"Ulan böyle tutsaklık nerede görülmüş? Yediğin önünde yemediğin arkanda, çene desen dur durak yok"

Genç kız kollarını masaya dayamış öne doğru eğilmişti.

"Evime gitmek istiyorum.Senin hiç bir şeyini istemiyorum! Böylece çenemden de kurtulmuş olursun artık ne kadar rahatsız oluyosan!"

Hamza Mahir'in dudağının bir köşesi hafifçe yukarı kıvrıldı.

"İşte o dediğin biraz zor güzelim"

Artık tepesi atan kız açtı ağzını yumdu gözünü.

"Ben senin güzelin falan değilim.Hem iki günlük kongre süresi doluyor. Yarın akşam eve gitmeyince herkes beni aramaya çıkacak o zaman ne yapacaksın acaba? Üstelik Ercüment çoktan beni aramaya başlamıştır!"

GÜMÜŞPALAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin