-4-

16.4K 594 202
                                    

Medyada yüreklerde çarpıntıya sebep olucak Yiğit Tepe var. Herkese keyifli okumalar !!

Dakikalardır boş boş telefon ekranına bakıyordum. Bu herife ne yazabilirdim ki ? Direkt konuya girip kim olduğunu soramazdım. Bunu daha önce yapmıştım. Hem sorduğum gibi söyleyecekse neden bu kadar uğraşsın ki ? Sırf bana mesaj atmak için yeni bir hat almış gibiydi. Ayy böyle diyince de bir sevgi doldum hee.

Ay of bırak şimdi sevgiyi Arya ! Düşün ne yazıcaksın. Ne yazılırdı ki böyle bir durumda, ne denilebilirdi yani ? Of en iyisi normal sohbete başlıyor gibi başlamak. Sonra zaten devamı gelirdi.

Arya Çınar : Pişt !

Arya Çınar : Bugünün hesabını vermeden uyuyabileceğini düşünmedin herhalde !

Hıııh ! Alın işte güya normal sohbete başlıcaktım. Mesut Komiser gibi daldım olaya. Keşke lan filan deseydim, daha hayvanca olurdu böyle direkt engel yerdim filan. Oh kafam rahat.

Yatağımda sırt üstü uzanmış mesaj beklerken yüzümde kendiliğinden bir gülümseme oluştu. Sanki biri geldi ve böyle dudaklarımın iki kenarından çekiştirdi. Öylece benden habersiz bir gülümsemediydi ama farkındaydım. Gülümsemem içten değildi. Ben gülmemiştim ki bir kere, isteyerek olmamıştı ki.

Mesaj sesiyle dikkatimi parmaklarımın arasında ki telefona yönelttim. Gel bakalım Ayşe, seninle işimiz var.

Ayşe : Bende seni bekliyordum

Ayşe : Bugün konusunda aslında evet haklısın sana borçluyum. O kadar iyi oynayıp da tebrik edilmemek seni kızdırmış olmalı

Ayşe : Tebrik ederim küçük Jordan. Lakabına yakışır bir iş çıkardın

Pekala normalde olsa ard arda gelen bu mesajlarıyla mutlu olurdum ama şu an işi çeviriyordu. Açık açık sormadığım için kendi keyfine göre cevaplıyordu sorularımı.

Arya Çınar : Bizim okulda olmadığını söylemene rağmen beni izleyeceğini söyledin

Arya Çınar : Nasıl ?

Okulumuz gerçekten sıkı korunuyordu. Kapıdaki güvenlik görevlileri öğrenci kartı olmadan içeri sokmuyor, girişte bulunan danışma kartlarla açılan kilitli kapılardan velileri bile içeri nadir alıyorlardı. Müdür ve müdür yardımcısının odasını sırf bu yüzden danışmaya yapmışlardı. Şimdi bu herifin elini kolunu sallaya sallaya içeri girmesi garip ve imkansızdı.

Ayşe : Korkulması gereken biri olduğumu söylemiştim. Konu sen olunca hiçbir şey umrumda değil

Arya Çınar : Beni tanımıyorsun bile ! Nasıl bu kadar gözü kara olabilirsin ?

Aklım almıyordu. Sadece bir kaç gündür mesajlaştığım bu kimliği belirsiz adamın benim hakkımda bu kadar gözü kara olmasını aklım almıyordu işte !

Ayşe : Seni tanımıyorum öyle mi ?

Ayşe : Ben senin basketbolu çok sevdiğini, en sevdiğin rengin kırmızı olduğunu, içli köfte için ölüp bittiğini ve her ne kadar hoşlanmasam da kimya öğretmenine olan hayranlığını bilecek kadar tanımıyorum, evet

Ayşe : Ben, kimseye söyleyemediğin hatta kendine söylemeye bile çekindiğin aile özlemini bilecek kadar iyi tanıyorum seni. Anne ve babanın arkasından gizli gizli ağladığını hissedecek kadar iyi tanıyorum. Abin ve Yiğit'e sürekli kızsan da, onlardan bıktığını söylesen de onlar olmadan bir saniye bile yaşayamayacağını bilecek kadar iyi tanıyorum. Ben seni çok iyi tanıyorum Arya. Ben seni, senden bile iyi tanıtıyorum çünkü ben seni, senden daha çok seviyorum.

Organize İşlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin