-26-

9.7K 432 81
                                    

"Yeeeektaaaa ! Yekta. Yekta. Yekta. Yekta. Yek..."

"NE VAR LAN ?"

Evin içinde ard ard ismini bağırırken keyfimin yerinde olmasıyla aynı zamanda da sırıtıyordum.

Ayşecik ile işleri yoluna koymuş gibiydik. Hayat güzeldi. Kuşlar uçuyordu. Ben ev hapsine mahkumdum ama şu an bu konuyu konuşmak istemiyordum çünkü dediğim gibi hayat,kuşlar falan filan.

"Sevgilin var mı ?" Kendimi salonda ki tekli koltuklardan birine atarken,Yekta televizyonda izlediği maç özetinden gözlerini ayırmış ve şaşkınca bana bakıyordu.

Yalnız çocuk nasıl şaşırdıysa baya böyle yutkunamadı filan.

"Saç...saçmalama kızım,sen Baran'ın kardeşisin !" Yekta'nın şaşkınca kurduğu cümle ile dayanamayıp büyük bir kahkaha attım.

Ulan keyfim baya yerinde he !

"Ay yok,o anlamda sormadım. Merak ettim sadece. Maksat dedikodu olsun." Elimi önemsiz dermiş gibi havada sallayıp,arkama yasladım ve koltukta iyice yayıldım.

Baran bugün gelmeyecek gibiydi. Biraz dedikoduya hayır demezdim.

"Haaa...iyi o zaman. Sevgilim yok,istersen arkadaşlarından güzel olanları ayarlayabilirsin. Hiç problem değil." Yekta babasının evinde gibi arkasına yaslanıp ayaklarını sehpaya uzatırken ona gözlerimi devirdim. 

Neden erkeklerin hepsi bu kadar fırsatçı olmak zorundaydı. Küçüklüğümden beri ne zaman güzel bir kızla arkadaş olsam ya da öylesine konuşsam Baran ya da Yiğit hemen kıza sulanıp,onunla sevgili olup sonra da sıkılıp bırakıyorlardı. Olansa hep bana oluyordu.

Arya yine öfkeli bir kızı sakinleştirsin,yine potansiyel arkadaşına veda etsin.

En uzun dayanan Işıl olucaktı fakat o da bu tuzağa düşmüş gibiydi.

"Üzgünüm ama arkadaşlarımın pek tipi değilsin." Umursamazca omuz silkip,bakışlarımı televizyona çevirirken hiç anlamadığım halde futbol maçı izlemeye çalıştım.

"Ben herkesin tipiyimdir yalnız." Yekta inanılmaz bir egoyla saçını geriye atarken,gülerek ona baktım.

"Tek kız arkadaşım Işıl,diğerleri hep erkek ama yine de sen bilirsin." Yekta'nın özgüvenli ifadesi yavaşça solup,yerine oldukça somurtan bir ifade geçerken kendimi tutamayıp tekrar kahkaha attım.

İyiymiş bu herif ya. Güldürüyor filan.

Kahkahalarım çalan telefonum ile kesilirken,odam da şarjda bıraktığım için ayaklanıp odama geçtim.

Kimin aradığını görmemle sinirli bir soluğu dışarı verirken,tam kapanacağı sırada açıp kulağıma götürdüm.

"Ne var Aytaç ?" Ona sinirliydim çünkü deli gibi içtiğim o gecede resmen beni satmıştı.

Baran ve tayfası beni götürürken biraz olsun ses çıkarsaydı büyük ihtimalle bende kendime gelip onlarla gitmezdim. Vadi'nin Çocukları ile gitmek kesinlikle kendimi Diğerleri'ne kabul ettirmek adına iyi bir hamle değildi.

"Arya,bana kızgın olduğunu biliyorum fakat bunu telafi etmek için bir şeyler organize ettim." Aytaç'ın konuşmasıyla kaşlarım merakla havaya kalktı ve Yekta'nın salondan duymasını engellemek adına kapıyı kapattım. 

"Dinliyorum ?"

"Seni almaya geldikleri gece,bir kuralı ihlal ettiler. Onlar Kuyu'ya gelmedikleri sürece biz de Vadi'ye gitmeyecektik fakat abin mızıkçılık yaptı. Şimdi ise kısasa kısas yapmak istiyorlar. Bu gece birkaç kişi Vadi'ye gidicez ve sende bizimle geliceksin böylelikle seni bizden biri olarak kabul edecekler."

Organize İşlerWhere stories live. Discover now