Büyük bir kargaşanın içindeydim. Her taraftan farklı bir ses ve sorun çıkıyordu. Beş dakika öncesine kadar ne yapacağımdan emindim. Planım hazırdı. Defalarca kez üstünden geçmiştim. Bu işte en az hasarı benim almam gerekiyordu ama daha ilk dakikadan plan bozulmuştu.
Arabanın anahtarını alıp yarışa katılmam aptallıktı. Hem de hayatım boyunca yapabileceğim en büyük aptallık ama ben bir gram bile pişman değildim.
Bir daha olsa bir daha yapardım.
Üstelik sırf bu yarış yüzünden her an kavga etmeye meyilli olan Aytaç ve Baran'ın yadaşları bile pişman olmamı sağlamıyorlardı.
"Kesin artık sesinizi !" Daha fazla bu kargaşaya dayanamadığımı hissedince sesimi yükselttim.
Ayşeciğin hemen ardından yanımda biten Aytaç ve arkadaşlarını Baran'ın muhteşem grubu karşılamıştı ve şimdi de kavga ediyorlardı.
Aytaç, Kuyu'nun onlarda kalıcağıyla ilgili diretirken, abim hala bana olanı biteni döküldüğü için Aytaç'a öfkesini ve kinini kusuyordu. Tabii Kuyu'nun sahibi olduğunu da iddaa etmiyor değildi.
"Bu gecelik bu kadar şov yeter ! Hadi Arya, eve gidiyoruz." Baran, bana doğru bir hamle yapıcağı sırada elimi kaldırıp durmasını sağladım.
"Bana artık ne yapıcağımı söylemekten vazgeç ! Ters tepiyor görmüyor musun ?" Baran sakin çıkan ses tonumdan anlaması gerekeni anlayıp bir adım geri çekilirken kollarımı göğsümde birleştirdim ve kendimden emin bir şekilde durdum.
Kararlarımı kendim verebilecek akıla sahiptim.
"Aytaç haklı. Kuyu size ait değil." Bomba hedeflediğim yere düşerken Yiğit ve Baran'ın suratlarının aldığı şekli keyifle izledim.
Hamle sırası bendeydi ve bundan sonra da hep bende olucak gibi hissediyordum.
"Ne demek istiyorsun sen ?" Yiğit'in afallamış ifadesine gülmek istesem de kendimi tutarak, ortamın bunun için uygun olmadığının bilincine varmaya çalıştım.
Pekala, şu ciddi ortamlarda gülme işi hep canımı sıkmıştır zaten !
"Duydun. Yarışı kazanan Arya ve o neye karar verdiyse o olur." Aytaç çenesini kapalı tutamayıp konuşurken, kafamı çevirip susması gerektiğine dair bir bakış attım.
Bu benim meselemdi ve karışmayacaktı.
"Bunca olaydan sonra, gerçekten sizin tarafınızda olucağımı düşünüyor muydunuz ? Benden sakladığınız onca şeyden sonra hiçbir şey olmamış gibi sizin yanınızda duramam. Kuyu sizin değil, bizim."
Herkes...etrafımızda bulunan herkes. Abim, kuzenim, arkadaşlarım, onların arladaşları ve hatta hiç tanımadığımız ama bizi tanıyan insanlar...donup kalmışlardı.
Hepsi bunu gerçekten yapıp yapmadığımı sorguluyor gibiydiler. Gerçek olma ihtimali bile Baran ve Yiğit'i çıldırtıcak bir şey söylemiştim.
"Burda ki işimiz bitti. Hadi gidelim Aytaç." Topuklarımın üzerinde dönüp, herkesi orda bırakırken Aytaç'ın bana attığı anahtarı tutup kırmızı arabaya yöneldim.
Demek yarıştıklarım arasında Aytaç'da vardı.
Arabanın sürücü koltuğuna geçip çalıştırdıktan sonra kuzenim ve abimin önünden geçerken gözlerimizin kesişmesiyle anladım.
Çok şey değişmişti.
🏀🏀🏀
Ayşe : Bunu yapmadım de
Ayşe : Onlardan biri değilim de çünkü bu her aklıma geldiğinde kafayı yiyecek gibi oluyorum
Arya Çınar : İstiyorsan söyleyeyim ama bu gerçeği değiştirmeyecek
Ayşe : Nasıl bir tehlikenin içine girdiğini bilmiyorsun
Ayşe : Onları tanımıyorsun
Ayşe : Neden abin Kuyu'dakileri yanında istemiyor hiç düşündün mü ?
Ayşe : Canın yanacak !
Arya Çınar : Tüm bunları bilmediğimi mi sanıyorsun ?
Arya Çınar : Sırf şımarıklık olsun diye katılmadım onlara
Arya Çınar : İstedim
Arya Çınar : ONLARDAN BİRİ OLMAK İSTEDİM NEDEN ANLAMIYORSUNUZ
Ayşe : Şu an Baran ve Yiğit'e sinirinden böyle diyorsun
Ayşe : Pişman olucaksın
Ayşe : Arya eğer bir an bile ordan çıkmak istersen bana söyle
Ayşe : Hiçbir şey umrumda olmaz gelir seni alırım ve gideriz
Ayşe : Gelip seni alayım mı ?
Arya Çınar : Hayır, kimse beni gelip almıyor
Arya Çınar : Bu benim tercihimdi
Arya Çınar : İnanmak istemeyebilirsin ama burada mutluyum
Arya Çınar : Herkes bana karşı oldukça dürüst
Arya Çınar : Bana güvenmeyen insanlar var ve bunu benden saklamak yerine direkt yüzüme söylüyorlar
Ayşe : Anlamıyorsun değil mi ?
Ayşe : Abin seni korumaya çalışıyordu
Ayşe : Senin saçının teline bile gelecek en ufak zarar onu bitirir
Arya Çınar : Eğer bana anlatsaydı, uzak dur Arya deseydi bir an bile düşünmez sözünü dinlerdim ama o ne yaptı ?
Arya Çınar : Her şeyi benden sakladı !
Arya Çınar : Sırf bu saçma işleri yüzünden beni ihmal etti, meraklandırdı, daha çok yıprattı !
Arya Çınar : Bak şu an beni anlamıyorsun belki ilerde anlarsın ama şu an beni anlayacak psikolojide değilsin
Ayşe : Şımarıklık yapıyorsun Arya
Arya Çınar : Öyle mi ?
Ayşe : Öyle
Ayşe : Küçük bir kız çocuğu gibi abine kızıp kendini ateşin içine atıyorsun
Ayşe : Çevrendekilerin ne hissedeceğini hiç düşünmüyorsun !
Ayşe : Bencilsin
Arya Çınar : Madem böyle düşünüyorsun o zaman bana bir daha yazmayı aklının ucundan bile geçirme
Arya Çınar : Sen kimsin ki ?
Arya Çınar : Abimin korkusundan yanıma bile gelemeyen acizin tekisin !
Arya Çınar : Senin gibi birinin bana bu şekilde hakaret etmeye hakkı yok
Arya Çınar : Biliyor musun hayatımda edindiğin ufacık bir yer vardı ama artık o da yok
Ayşe : Arya öfkeliyim
İletilmedi.
Ayşe : Sikeyim
İletilmedi.
Ayşe : Seni ordayken koruyamam neden anlamıyorsun ki !
İletilmedi.
Ayşe : Anladık amına koyayım iletilmiyor
İletilmedi.

YOU ARE READING
Organize İşler
Short StoryBelki hataydı, belki yanlıştı, belki imkansızdı ama aynı zamanda da o kadar doğru ve o kadar güzeldi ki. Birini görmeden, sadece hissederek sevmek... Sanırım, gerçek olan buydu. Yaşamak, nefes almak hatta gerçekleştirdiğim tüm yaşamsal faaliyetler...