Ayşe : Neden bu kadar güzelsin ?
Arya Çınar : Yüce Rabbim öyle yaratmış çünkü
Ayşe : Bu kadar güzel olma
Ayşe : Bu kadar güzel kokma
Ayşe : Bu kadar güzel gülme
Ayşe : Bu kadar güzel yerleşme göğsüme
Arya Çınar : Neden rahatsız mı oldun ?
Ayşe : Saçmalama sadece kalp sağlığım için tehlikeli hamleler bunlar
Ayşe : Hani sen dün gece sırtını yasladın ya göğsüme
Ayşe : Öldüm sandım ama aslında yaşadığımı hissettiğim en güzel andı
Arya Çınar : Bu kadar güzel sevme
Ayşe : Neden rahatsız mı oldun ?
Arya Çınar : Saçmalama sadece hak edemem diye korkuyorum
Ayşe : Sen Arya Çınar, sevgilerin ve aşkların en güzelini hakediyorsun
Ayşe : Ama sadece benim tarafımdan
Arya Çınar : Başkasını istemem zaten seninkiyle zor başediyorum
Ayşe : Aferin,bu sabah bir söz dinliyorsun
Arya Çınar : Sende kaşınıyorsun
Ayşe : Kaşısana ;)
Arya Çınar : Kaşırdım eğer TANISAYDIM
Ayşe : Kırdın beni
Ayşe : Hadi özür dile affedeyim
Arya Çınar : Bana ne
Arya Çınar : Sen kaşındın ;)
Ayşe : Siz kadınlar cinsiniz cin
Ayşe : Korkuyorum sizden
Ayşecik'in yazdıklarına ister istemez gülerken,Aytaç'ın dikkatini çekmiş olamalıyım ki bana baktı.
"Neye gülüyorsun ?" Karşımda oturan ve beni partiden sonraki sabah, büyük ısrarlarla kahvaltıya Kuyu'ya getiren Aytaç'a ben de baktım.
Tabiki de ona neye güldüğümü söylemeyecektim.
"Hiiiiiç...Kedi videosu filan işte." Umursamazca omuz silkip,telefonun ekranı masaya gelecek şekilde koydum ve bardağıma uzandım fakat sonuç hüsrandı.
Portakal suyum bitmişti.
"İstersen yenisini alayım ?" Aytaç,hüsranımı fark etmiş olacak ki boş bardağıma bakarken,hevesle kafamı salladım. Portakal suyuna hiçbir zaman hayır diyemezdim.
"Çok iyi olur ya." O, istekli halimle gülüp bardağımı alarak Kuyu'nun mutfağına ilerlerken ben de telefonumu geri elime almıştım ki aklıma gelenle birden ayakladım.
Şimdi bu çocuk kesin içine buz atardı fakat ben istemiyordum. Buz portakalın tadını bozuyordu.
Hızlı adımlarla,boş olan mekanda mutfağa ulaşıp tam kapıyı açacağım sırada Aytaç'ın sesini duymamla yerimde kaldım.
"Paketleri tam yılbaşında,herkesin dikkati dağılmışken alır dolaplara koyarız." Aytaç'ın kısık sesiyle kaşlarım çatılırken,iki gün sonra yeni yıla gireceğimiz akşam için Kuyu'da ki partiye gelmem hakkında yaptığı ısrarları hatırladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Organize İşler
Short StoryBelki hataydı, belki yanlıştı, belki imkansızdı ama aynı zamanda da o kadar doğru ve o kadar güzeldi ki. Birini görmeden, sadece hissederek sevmek... Sanırım, gerçek olan buydu. Yaşamak, nefes almak hatta gerçekleştirdiğim tüm yaşamsal faaliyetler...