FİNAL

13.5K 506 256
                                    

Herkese merhaba !

Şimdi de merhaba demek ne kadar zormuş ya.

Buraya uzun uzun birçok şey yazmak istiyorum ama yapmıcam merak etmeyin. Sadece teşekkür etmek istiyorum sizlere. Hikaye boyunca yorum atan, oy veren , okuyan, bir şansı çok görmeyen herkese çok teşekkür ederim. Siz var ya iyiki varsınız, hep olun !

İçimde buruk bir sevinç var aslında. Bir işe başlayarak sonuna kadar gitmek benim çok gerçekleştirebildiğim bir şey değil. Bu yüzden mutlu ve sevinçliyim ama her şeye rağmen son, sondur öyle değil mi ? Gerçekten bitmiş olması beni biraz üzüyor.

Ama neyse ki bu bir veda değil. Ben yine buralardayım, bir şeyler yazarım. Belki üç kişi okur, belki üç yüz bana hiç fark etmez. Ben yazarım. Belki yine hiç umut etmediğim rakamlara ulaşır...tıpkı bu hikayedeki gibi.

Sadece teşekkür edip gidicem dedim ama boklu çenem açıldı mı durmuyor işte ! Vallahi özür dilerim.

Buyrun efenim, Organize İşler'in son bölümü. Umarım keyif alırsınız. Başka hikayelerde görüşmek üzere ❤️🏀



Bir yıl...dört mevsim...on iki ay.

Bitmesi için tek tek sayılan tam üç yüz altmış beş gün.

Geçmişti. Bitmişti.

Zaman  içerisinde olduğun vakit geçmiyordu. Ama ne zaman bir iki adım geri çekilir dışardan izlerdin işte o zaman göz açıp kapayıncaya kadar oldu bittiden ibaretti.

Yekta Özçelik şimdi büyük evinin balkonunda en yakın arkadaşının, en mutlu gününe gitmeden önce zaman kavramını düşünüyordu. Hatta öyle dalmıştı ki bu düşüncelere elinde tuttuğu sigarası sönmeye yüz tutmuş, yakıcı kül parmaklarına düşmüştü.

Canının acısıyla bir küfür mırıldanarak izmariti küllüğe bıraktıktan sonra kravatını düzeltmesi için kız kardeşinin yanına ilerledi.

Geçen bu ızdıraplı sürecin içinde gelişen güzel bir gündü bugün. Baran ile Süheyla'nın ani gelişen evlilik kararını ilk başta kimse onaylamasa da sonrasında gençlerin gözlerinde açıkça görünen aşk ve kararlık onların yoldan dönmeyeceğinin kesin kanıtıydı. Bu yüzden kimse bu özel günlerinde onları yalnız bırakmıyordu.

"Her şeyi bilen abim, bir kravatı bağlayamıyor ha ?" Işıl çiçekli pembe elbisesinin içerisinde bir prensesi andırırken makyaj masasının başından kalkarak onu kapının pervazına yaslanmış bekleyen abisinin yanına ilerledi.

"Çok konuşma bücür, zaten..."

Işıl kravatı bağlarken abisinin cümlesini tamalamadan donan bakışlarıyla yutkunarak işini bitirdi ve geri çekildi.

Herkes kendini bir şekilde toparlamıştı da Yekta bir türlü eski haline dönemiyordu. Evin içerisinde varla yok arasındaydı. Odasına çekiliyor ve ders çalışmadığı vakitlerde elinde telefonuyla öylece resimlere bakıyordu.

Yekta'nın çevresinde bulunan herkes onu kurtarmak için çok uğraşmıştı ama onun kurtulmak gibi bir amacı yoktu. Kendini attığı karanlık çukurda mutluydu. Sonuçta oraya düşen de kendisiydi, tüm çıkış yollarını kapatan da.

Organize İşlerWhere stories live. Discover now