-38-

9.1K 490 46
                                    

Mor, ışıklı tabelanın önüne gelince hızla arabadan inmek için hamle yaptım fakat yol boyunca konuşmayan Yekta'nın şimdi konuşacağı tuttmuştu.

"Dizlerine pansuman yapman lazım." Elimi yavaşça kapıdan çekip, dizlerime baktım.

Siyah pantolonumun sağ dizi yırtılmış, kanadığını belli eder şekilde koyulaşmıştı. Aynı şekilde sol dizimde de bir koyuluk vardı fakat o daha iyi gözüküyordu.

Dizlerimin yanı sıra avuç içlerimde kendini belli etmek ister gibi yanarken gözlerimi yumup dişlerimin arasından soludum. Şu an bunlara ayıracak vaktim yoktu.

"Sonra yaparım. Şimdi benim Murat Abiyi bulmam lazım." Hızla arabadan inip Vadi'ye yürürken kapıda dikilen insan yarması bir şey diyecek gibi oldu fakat Yekta'nın olaya el atmasıyla sadece bir baş selamı vermekle yetindi.

Hayır yani sen kimi, nereye almıyorsun hıyar herif !

Vadi'ye girdiğim gibi muhteşem bir kalabalık ve müzik beni karşılarken Murat Abiyi burada nasıl bulacağımı düşünüyordum.

Aslında düşünecek daha farklı şeylerim vardı, bunu biliyorum ama şu anlık birinci sırada Murat Abi olduğu için diğer tüm olaylara kendimi kapatmıştım. Oysa ki Yekta'yla konuşmam gerekiyordu, bunun farkındaydım.

"Murat Abi arka tarafta, odasında. Gel benimle." Yekta, kibar hareketle onu takip etmemi söylerken hızla peşine düştüm.

Onun da konuşmak konusunda kararsız olduğunu biliyordum. Arabada tek bir kelime bile etmemesini de buna bağlıyordum. Sanırım benim vereceğim tepkiden çekiniyordu ama ben de ne tepki vereceğimi henüz bilmiyordum.

Birlikte kalabalığı aşıp, barın arkasında ki kahverengi kapının önüne geldik ve Yekta tam kapıyı açıcağı sırada elimi onun elinin üzerin koyup durdurdum.

"Tüm bunlar bittiğinde konuşucaz, tamam mı ?" Kısaca ona bir yere kaybolmamasını tembihledikten sonra bir şey demesine izin vermeden kapıyı açtım ve içeri daldın.

Büyük, siyah bir masanın arkasında oturan ve bilgisayarıyla ilgilenen Murat Abi kafasını kaldırıp bana bakarken, büyük bir rahatlama hissettim. Hatta öyle ki şu an deli gibi ağlamak bile istiyordum. Hani sizi çok zor durumlara sokan, bıktığınız, artık kurtulmak istediğiniz bir şey nihayet biter ve siz o rahatlamayla çılgınlar gibi ağlarsınız ya...heh ! İşte tam da öyle bir şeydi şu an hissettiğim.

"Arya ?" Murat Abi sandalyesinden kalkıp, bana şaşkınca bakarken ben hızla yanına gidip ona sarıldım.

Eğer o olmasaydı tüm bunların üstesinden gelemezdim. Eğer gerçekten yalnız olsaydım daha ilk gün korkudan ayaklarım kıçıma vura vura Baran'ın yanında soluğu almıştım.

"Bitti abi ! Bu gece tüm her şeyi videoya çektim." Murat Abi sevinçle gülüp bana sarılırken duyduğum gürültüye ondan ayrılıp arkamı döndüm.

"Yekta yanında...Arya ?" Baran'ın şaşkın sesi ve bakışlarının ardından odaya Yiğit, Işıl, Günalp ve Fırat'da girerken hepsinin yüzünde ki şaşkın ördek ifadesi bu durumda bile gülmeme sebep oldu.

"Senin ne işin var burda ? Kuyu'da ki eğlence sarmadı mı ?" Yiğit, şaşkınlığı üzerinden atar atmaz bana laf sokarken gülen ifadem yerini bıkkınlığa bıraktı.

Bu çocuğun bu kadar kindar olduğunu bilmiyordum.

"Yavaş ol Yiğit ! Arya hiçbirinizin yapamadığını yaptı." Olaya dahil olan Murat Abiyle ona dönerken, bu konuşmayı olabildiğince ertelemeye çalışarak cebimden telefonu çıkardım ve masaya koydum.

Organize İşlerWhere stories live. Discover now