-29-

9.2K 407 45
                                    

Bu gece belki yüzüncü kez önüme koyulan paraya bakıp gözlerimi devirdim.

"Bahisler karşı masadan." Huysuz ses tonum ve ortama olan yabancılığım ile adamı karşı masa da oturan Aytaç'a yönlendirdikten sonra yanımda oturan Burçin'e sıkıntıyla söylendim.

"Bu insanlar pankartları neden okumuyorlar Allah aşkına ya ?" Sinirle masaların önlerine astığım pankartlara baktım. Bence gayet güzel olmuşlardı ve okunabilirlerdi.

Tabi dövüş için yaptığım tek şey bu pankartlar olmuştu çünkü bu işten zerre anlamıyordum. Aytaç'lar büyük bir depo kiralayıp,ring getirmişlerdi ve dövüşmek isteyen aptallar güç gösterisinde bulunsun diye ringin yanına kum torbaları asmışlardı.

Dünyanın belki de en saçma ortamındaydım fakat dönen paralar bende bile dövüşme isteği uyandırıyordu.

"Belki de kapının girişine renkli harflerle hoşgeldiniz yazdığın için insanlar ciddiye alamıyorlardır Arya !" Burçin her zaman ki huysuz tavrıyla beni eleştirirken ona gözlerimi devirip önümde ki listeye baktım.

Birbirine pata küte dalmak isteyenlerin isimlerinin listesi bendeydi. Burçin ise birazdan isimlerden kura çekerek bu saçma olayı başlatıcaktı.

Deponun rutubet kokulu havası nefes almamı zorlaştırırken,içerde ki insan sayısının çoğalmasıyla bunaldığımı fark ettim. Nasıl işlerin içine girdiğimi şu an bile kavrayamıyordum. Şu an evde olup,Cavs maçını izliyor olmam lazımken ben burda sokak dövüşü için isim listesi yapıyordum.

Ne heyecanlı hayat ama.

Listenin ucuna canım sıkılmasın diye karaladığım saçma şekillere tekrar dikkatimi verdiğim sırada önüme koyulan parayla sıkıntıyla üfledim

Bu insanlar ne laftan an...

"Yekta ? Yiğit ? " Şaşkınca kafamda dikilen ikiliye bakarken,arkalarında gördüğüm Işıl,Baran,Fırat ve Günalp ile gergince oturduğum sandalyede hareket ettim.

Buraya geliceklerini düşünmüyordum hatta düşünmüyorduk. Daha dün organize ettikleri dövüşü ihbar etmiştik ama şimdi burdalardı.

"Bahisler karşı masadan." Ben nutkum tutulduğu için konuşamazken,Burçin benim yerime görevi devraldı fakat Yiğit ve Yekta gitmemekte kararlı gibiydiler.

"Bahis için değil,dövüşmek için adımızı yazdırmaya geldik." Yekta oldukça sert bir ifade ile masaya koyduğu parayı önüme ittirirken derin bir nefes alıp,bana sorarcasına bakan Burçin'e onaylayan bir bakış attım.

"Burçin,Ömer'i çağır paraları alsın." Dövüşmek isteyen her kişi bunun için belirli bir para yatırırken bizde bu paraları daha yeni tanıştığım Ömer adında bir elemana teslim ediyorduk. O da arabada ki kasaya koyuyordu.

Burçin,Ömer'i çağırmaya giderken ben başımda dikilen nefret ordusuna bakmamaya çalışarak kalemi elime aldım ve listeye isimleri ekledim.

Yiğit Tepe.

Yekta Özçelik.

"Birazdan kura çekilicek. İsteseneniz şurda ısınabi..."

"Biliyoruz." Onlara herkese yaptığım gibi kısa bilgilendirmeyi yaparken Yiğit buna izin vermeyip lafımı kesti ve sinirli bir şekilde ringe doğru yürümeye başladı.

Artık onun bu hallerine kırılmayacağıma ve üzülmeyeceğime dair kendime söz vermiştim fakat maalesef bu pek işe yaramamıştı. Yiğit arkasını dönüp sinirli sinirli giderken içime oturan öküz nefes almamı engelliyordu.

Organize İşlerWhere stories live. Discover now