İngiltere, Addison Malikânesi
Richard Addison'ın Ofisi
20 Haziran 2018
Eliot Addison, Eva'yı Jack Thurston'la birlikte bıraktıktan sonra dördüncü kata çıkarken istihbarat şefini aradı ve ona bir emir verdi. Bu emir, kendisi Eva'nın yanında değilken adım adım takip edilmesiydi. Eva'nın kafası çok karışık olmasına rağmen bir parça normale dönmüştü ama Eliot Addison, işini şansa bırakmak istemiyordu. Tekrar intihara kalkışması içten bile değildi.
Büyükbabasının ofisine girdiğinde ise içeride ölüm sessizliği vardı. Herkes olanları merak ediyordu. Hatta kendi babası bile. Bu saatte malikânede olması ve konuyla ilgilenmesi bunun kanıtıydı.
"Hemen neler olduğunu anlatmaya başla."
"Eva nasıl? Daha iyi mi Eliot?"
Robert Jackson, Eva'nın ruh hâli ile ilgilenirken, büyükbabası tüm olanları merak ediyordu. Eliot Addison, Eva'nın ona anlattığı her şeyi bir bir aktardı. Bazen atladığı olaylar olduğunu anlayınca geri dönüşler yaptı ama herkes konunun ana temasını anlamıştı. Eva'nın kesinlikle bir yeteneği vardı ve Ana Vâris olduğu su götürmez bir gerçekti.
"Robert, Eva'yı kaçırdığına inanamıyorum."
Robert Jackson, bir suçlu gibi başına önüne eğmişti. Çünkü bu ihtimali son günlerde çok sık düşünmüştü. Eva'nın bir kız çocuğuna hamile kalacağını inanıyordu ve asıl Ana Vâris'in bu çocuk olacağını düşünüyordu. Eva'daki garipliklere mantıklı bir açıklama bulduğu için rahatlamıştı ve Eva'nın kurban edilmekten kesinlikle kurtulması içine su serpmişti.
Eliot Addison, "Aslında kaçırmadı" derken gülümsüyordu.
"Peki sen Harold! Nasıl olur da Eliot'ı kurban etmeye kalkarsın?"
Harold Addison, sigarasını söndürürken "Aslında kurban etmemişim. Sadece tehdit etmişim. Yine olsa yine yaparım sanırım. Bunları konuşmak çok saçma. Hiç biri yaşanmamış, hayal ürünü olaylar" dedi.
Richard Addison, belki de hayatında ilk defa oğluyla aynı fikirdeydi. Tüm bunlarda haklılık payı vardı ama bir hayalden ibaret de olabilirdi.
"Açıklığa kavuşturmamız gereken bazı konular var."
Eliot Addison, büyükbabasındaki tedirginliği sezmiş ve sinirli bir şekilde "Ne gibi?" demişti.
"Öncelikle Eva'nın inisiyasyon eğitimine alınmasını istiyorum. Adaylar konusunu konuşmalıyız, Eva'yı Yüce Meclis'le tanıştırmalıyız ve evlilik töreninizi planlamalıyız."
"Bunlar Eva'nın onayından geçmesi gereken konular ama adayların nesini konuşacağız anlamadım. Eva, tek vârisin kendisinden olacağını söyledi zaten."
"Ama bunu Eva söyledi değil mi? Soyun devamlılığını tehlikeye atamayız. Adayların olduğu gibi kalmasını ve senin de onları değerlendirmeni istiyorum."
Eliot Addison, malikâneden kendisi bekleyen üç genç kızın varlığını çoktan unutmuştu. Şimdi hiç ummadığı bir anda karşısına geliyordu ve yaşanan onca şeyden sonra Eva'yı aldatması isteniyordu. Eliot Addison, yumruğunu sıkarak konuşuyordu.
"Büyükbaba, Eva'ya güvenmiyor musun? Benim bile bilmediğim şeyleri biliyor. Bu konuda ve her konuda doğruyu söylüyor."
"Belki de haklısın. Belki de değilsin. Ama bu konuyu Yüce Meclis'e sunacağım. Son kararı onlar versinler. Şimdi Eva'yı çağır ve konuşalım."
YOU ARE READING
SUSKUN-Bir Göbekli Tepe Efsanesi 3
Mystery / ThrillerSerinin son kitabı huzurlarınızda. Biraz hüzün biraz mutluluk ve gözyaşı bizleri beklemekte. Seriyi okuyanların favorisi ikinci kitap yani Sakin olsa da benim favorim Suskun. Çünkü içi umut dolu. İyi okumalar dilerim.