SUSKUN-Bir Göbekli Tepe Efsanesi 3

19

İngiltere, Addison Malikânesi

Richard Addison'ın Ofisi

30 Haziran 2018

Eliot Addison, Eva'nın odasından bir hışımla çıktı. Onun odasından kovulmak çok ağır gelmişti ama daha çok korkutmuştu. Eva, ayahuasca çayını bir kez daha içmişti. Onu bedenen kaybetmemişti ama görünen o ki ruhen kaybetmişti.

Dün gece onu öpen, yanında uyuması için ona yalvaran kız bir anda yok olmuştu. "Gelme" demişti. "Yalnız uyumak istiyorum." Bu cümleler sanki Addison Malikânesi'nin koridorlarında yankılanıyordu. Eliot Addison, "Bu durumu asla kabullenmeyeceğim" dedi ve yumruğunu sıkarak Rahip Mathias'ın odasına girdi.

"Eva'ya ne yaptın seni pislik herif?"

Rahip Mathias, yatağında kitap okuyordu ve Eliot Addison'ın odasına izinsiz girmesiyle birlikte irkilmişti. Onu daha da çok tedirgin eden şey ise, Eva'nın başına bir şey geldiği düşüncesiydi.

"Ne oldu Eva'ya?"

"Kendinde değil gibi. Doğru düzgün konuşmuyor. Garip davranıyor."

Rahatlayan Rahip Mathias, derin bir soluk aldı.

"Bugün iç dünyasına adım attı. Etkilenmesi gayet normal. Kendisiyle yüzleşmesi gerekiyor. Zamana ihtiyacı var."

Eliot Addison, sinirlerine hâkim olmakta zorlanıyordu. Rahip Mathias'ın Eva'nın durumu için sanki hayatın normal akışından bir olaymış gibi bahsetmesi sınırlarını zorluyordu ve ayrıca zamanları da yoktu.

"İyi de altı gün sonra evleniyoruz. Bir an önce toparlanması lazım. Bir şeyler yap."

"Üzgünüm. Kendisi mücadele etmeli."

Eliot Addison, hiçbir şey demeden odadan çıktı ve büyükbabasının ofisine yöneldi. Herkese olanları anlattı ve destek istedi. Ama beklediği yardımı bulamadı. Herkes ona sabırlı olmasını tavsiye ediyordu. Eva, mutlaka bu durumu atlatacaktı. Ya atlatamazsa? Ya onu sonsuza kadar kaybedersem diye düşündü.

Bütün gece büyükbabasının ofisindeki kaynakları taradı. Ayahuasca çayının adının geçtiği her sayfayı okudu ve sonunda aradığı şeyi buldu.