Bölüm 13: Benden sakladığın şeyler.

307 42 140
                                    

Ağzıma bir elin kapanmasıyla gözlerim fal taşı gibi açıldı ve yataktan kalkmaya çalıştım ama üzerimdeki baskı yüzünden bu mümkün değildi. Tanımadağım bir çocuk ile göz göze geldim. Çocuk beni tuttuğu gibi yataktan çekerek kaldırdı.

"Sende kimsin ?" Dedim panikle ama cevap falan vermedi. Beni kolumdan tuttuğu gibi kapıya doğru sürükledi.

"Sessiz ol" dedi ve beni sürüklemeye devam etti. Dün sabah Jiyong'un yanından geç geldiğim için bu saate kadar uyuyordum ama belli ki kimse gitmem için beni uyandırma gereği duymamıştı. Bu çocuk gelene kadar. Gece olduğunu tüm lambaların kapalı olmasından anlıyordum.

"Sana kimsin dedim" diye ısrar ettim merdivenlerden inerken. Çocuk arkama geçip kollarımı sırtımda birleştirdi.

"Kapa çeneni!" Diye tekrarladı. YG'den olup olmadığını anlamamıştım ama değilse şuan kaçırılıyordum. Belli ki kimseyi uyandırmak istemiyordu ama ben buna izin verir miyim ? Avazım çıktığı kadar bağırdığımda çocuk panikle ağzımı kapattı. Çok geçti çünkü bir kaç kapı açıldı. Ben çocuktan kurtulmaya çalışırken Jiyong hariç bütün YG merdiveneydi.

"Neler oluyor ?" Dedi Seunghyun uykulu gözlerle. Sinirle kafamı geriye doğru atıp çocuğun kafasına vurdum. Çocuk acıyla bağırırken beni bıraktı ve iki eliyle burnunu tuttu. Tüm gücümle dizine tekme attığımda yere düştü. Göğsüne oturdum ve yakasını tuttum.

"Sana kimsin dedim ?" Diye tekrar ettim sinirle.

"Seung Yoon! Burada ne oluyor ?" Dedi Seungri bize doğru gelirken. Ah onu tanıyorlar. Çocuğun göğsünden kalktım.

"Hyung..Jennie odaya çağrıldı" dediğinde kaşlarımı çattım. Ne odası ? Seungri beni kolumdan tuttu. Birileri tarafından sürüklenmekten helak olmuştum cidden.

"Bunu düzgün söylesene! Herkesi ayağa kaldırdın"

"Hyung bağıracağını düşünmedim"

"Elim armut mu topluyor ?" Dedim sinirle. Seungri bana yürümem için işaret etti. YG ekibinin gergin bakışları eşliğinde salonun diğer tarafına ilerledim. Tamam bugün normal şartlarda gitmem gerektiğini biliyordum ama bunun için bu kadar yaygara çıkarmaları normal  mıydı ?  Acaba Jiyong nerede ? Yoksa ona iyi bakamadım diye öldü ve bunun faturasını bana kesme kararı mı verdiler ? Seungri siyah bir kapıda durdu. Kapıyı açtı ve gecmeni bekledi. Son kez kafamı çevirip bana bakan YG ekibine baktım. Jisoo ile göz göze geldiğimde dudağını parmakları arasına almış yoluyordu. Ne zaman gergin olsa bunu yapardı.

"Geç" dedi ve odaya adım attım. Kapı arkamdan kapandı. Oda beklediğimden de küçüktü. Sadece bir masa ve iki sandalye vardı. Sandalyenin birinde Jiyong'u görünce tüm bedenim rahatladı. En azından ölü değildi.

"Bu çok romantik bir randevu oldu. Senden beklemezdim" diye geveledim karşısındaki sandalyeye otururken.

"Sorma. Mumları unuttum ama sorun yapmazsın herhalde" dediğinde gülümsedim. Onda sevdiğim tek şey bu olmuştu herhalde. Hazır cevaptı. Ne dersen de bir cevabı vardı. Acaba hiç sustuğu biri var mıydı ? Sanmıyorum.

"Peki Jiyong Bey. Hangi değerli şey için uyandırıldım ? Eğer mevzu gitmekse bunu uyanınca yapabilirdim" dediğimde kafasını iki yana salladı.

"Bana söylemek istediğin bir şey var mı ?" Dedi sakince. Tamam bu çok tehlikeli bir soruydu. İlk olarak benim hakkımda bir şeyler öğrenmiş olabilirdi ya da tamamen blöf yapıyordu. Gözlerimi kısıp yüzüne baktım.

"Ne gibi ?"

"Soru sordum. Soruyla cevap verme" dedi. Tamam benim hakkımda bir şey öğrenmişti. İşte bu daha tehlikeliydi. Şimdi bir şey söylesem ve bu öğrendiği şey değilse kendimi ele vermiş olacaktım.

"Yok" dediğimde bana bakışlarını gördüm. "Gibi.." diye eklediğimde sırtını yasladı.

"Bu net bir cevap değil"

"Sana hesap vermek zorunda değilim"

"Hayır zorundasın. Benim evimdesin, kilitlisin.  Ellerime bak" dediğinse onu dinledim. İnce ve kemikli ellerine baktım. Üzerindeki yeşil damarlar onun ne kadar sağlıksız olduğunu haykırsa da bileğindeki onlarca bileklik ve parmaklarındaki yüzüklerle hoş duruyordu. "Henüz görmüyorsun ama hayatın ellerim arasında"

"Ah espri! Vay canına. Sence de bu evde kaldığım 3 günde kendimi yeterince güvende mi hissettim ? Cevap vereyim. HAYIR. Yani ne yapacağın umurumda değil" diye söylendim. Gözlerimi masaya çevirdim. Öldürecekse öldürsün be! Ne öğrenmiş olabilir ki ? Desiti'den olduğumu öğrenmiş olsa şuan ölmüştüm bile. Ayrıca Desiti'den kimse hakkımda konuşamazdı. Özellikle bir Bamdoluya bir bok anlatmazdı. Geri kalan şeyler de önemsizdi.

"Motte'den misin ?" Dediğinde bakışlarım tekrar onu buldu. Bunu nereden öğrenmişti ? Bunu bulması o kadar imkansızdı ki bu ihtimal aklıma bile gelmedi.

"O da ne ?"

"Bana yalan atmak istemezsin ufaklık"

"Şimdi de ufaklık mı oldum ? Haha" dediğimde masaya bir dosya bıraktı. Yutkunarak üzerindeki ambleme baktım. Dosyayı açtı ve bana doğru çevirdi. Dosyanın köşesinde vesikalık bir fotoğrafım vardı.

"İsim Kim Jennie. Doğum tarihi 16 Ocak 1995. Anne baba bilinmiyor. Bulu-"

"Tamam. Tamam yeter" diye sözünü kestim. Gülerek bana baktı.

"Neden ? Eğleniyorduk"

"Sen eğleniyordun. Nereden buldun bunu ?"

"Oda bana kalsın" dediğinde bende sırtımı yasladım. Tamam bulmuştu işte. Zaten bu geçmişi saklayamazdım da.

"Yani ? Öldürecek misin beni? "

"Saçmalama. Seni neden öldüreyim ?" Dediğinde kaşlarım şaşkınlıkla yukarı kalktı. Nasıl yani demek istedim ama nutkum tutulmuştu. Şuan benimle dalga geçiyordu dimi ? Biri arkamdan gelip boğazıma ipleri geçirecekti ve beni boğacaklardı. Bu hissiyatla arkama baktım ama kapı hala kapalıydı.

"Jennie bana bir borcun var. Hadi artık ödeşelim" dediğinde yutkundum.

"Ödesme mevzusunu dün seni kurtarmama saysak ?"

"Dün beni kurtarmadın"

"O kurşun orada kalsaydı zehirlenirdin. Hiç kurşun zehirlenmesi diye bir şey duymadın mı ?" Dedim sinirle. O ise alaycı gülümsemesini takındı.

"İyi! Tamam ödeşelim!" Dedim sonunda. Ne istiyorsa yapacaktım zaten başka seçeneğim de yoktu.

"YG'ye katılmaya ne dersin ?" Dedi. Kalbim uzun zamandır duymak istediğim şeyle hızlandı ama bir yanım huzursuzdu çünkü Jiyong bunu hiç de iyi bir şeymiş gibi söylememişti.

İşte işler beklediğin gibi gitmez ve sen teklif peşinde koşarken teklif sana gelir.
Motte'nin ne olduğunu tahmin eden ?

OTHER SIDEWo Geschichten leben. Entdecke jetzt