Bölüm 44: Ben seni korurum.

306 40 100
                                    

19 YIL ÖNCE

G

özlerimi beyaz odada açtım. Tüm hayatımda olduğu gibi. Hala aynı iğrenç beyaz. Ben pembe istiyordum. Belki de onunla konuşmalıydım. Diğer yataklar hala boştu. Yataktan kalkıp beyaz dolaba ilerdim ve beyaz elbiseyi aldım. Beyaz,beyaz, beyaz.

İkinci zil çaldığında yemekhaneye gitmek için odadan çıktım ama bu sefer dünün ve diğer günlerin aksine zil iki kez çaldı. Odanın kapısında donakaldım. Zilin iki kez çalması ne anlama geliyordu biliyordum ama ilk defa duyuyordum. Bu yüzden panikledim. Yanımdan bir kaç kişi hızla geçtiğinde peşlerine takılmayı düşündüm. Böylelikle onlar ne yaparsa bense öyle davranırdım. Peşlerine takıldım.

Yemekhaneye doğru yürürken sağa döndük. Onlar personel oldukları için benden çok daha büyüktü. Bu yüzden daha hızlılardı. Onlara yetişmek için koşmak zorunda kaldım. Aniden biri beni kucağına aldı.

"Daniel!"

"Şişt konuşmak yok" dedi ama gülüyordu. Gülümsedim ve uzun saçlarına dokundum. Daniel hep saçlarıyla oynamama izin verirdi. Zaten benimle konuşan tek kişi de oydu.

"Bugün doğum günün değil mi ?"

"Öyle mi ?"

"Tabi ki öyle. Sana daha sonra bir hediyem olacak."

"Cidden mi ?" Dediğim de koridordan duyduğu sesle hızla beni indirdi ve bana doğru eğildi.

"Minik Jennie'miz 6 yaşına giriyor. Tabi ki ciddiyim ama şimdi acele et. Bugün burası içinde önemli bir gün" dediğinde yanağına öpücük gönderip koşmaya başladım. Camdan duvarın önünde personeller duruyordu. Beni görünce kenara kaçıldılar ve en öne geçmeme izin verdiler. Demir korkuluğa tutundum ve daha iyi görebilmek için parmak uçlarıma çıktım.

"Cidden başladığına inanamıyorum" dedi personellerden biri. Kaşlarım çatılsa da duymamazlıktan geldim. Eğer onlara dönersem dinlediğimi anlar ve susarlardı.

"Başlıyor işte. Umarım bir öncekiler gibi olmaz"

"Olmayacak. Bu sefer iş daha ciddi farkınsa değil misin ?" Dediğinde camdan o iki personele baktım. Biri sarı saçlı bir kadındı. Kalın siyah gözlükler takıyordu. Diğer adam ise kadına göre daha kısaydı.

"O çocuklara acıyorum"

"Ben asıl kıza acıyorum" dediklerinde onlara döndüm. O kız bendim. Burada Jennie değildim. Burada sadece kızdım. Çoğu bana kız diye hitap ediyordu. İkisi de anında susup cama baktıklarında geriye döndüm. Camın dışında büyük bir alan vardı ve daha önce gördüğüm bir kaç personel oradaydı. Daniel'de oradaydı. Personellerden biri kapıyı açtı. Önden iki adam girdi. Hemen peşinden ise bir çocuk. Onun arkasında bir tane daha. Yüzümde bir gülümseme oluştu. Sonunda birileri geliyordu. Sonunda oyun oynayabileceğim birileri olacaktı.

İçeri toplanan çocuklar birbirlerine bakıyordu. Personellerden biri en baştaki çocuğu tuttu. Çocuğun sadece iç çamaşırları kalana kadar soydular. Daniel çocuğu yanına çağırdı. Bana yaptığı gibi onu da tedavi etti. Sonra onu arkaya yolladı. Böyle tam 8 çocuktan sonra sıra kısa saçlı bir oğlana geldi. Personel onun üzerini çıkarmak için tuttuğunda sinirle personeli itti. İki personel çocuğu tuttu ve zorla üzerindekilerin çıkarmaya çalıştı. Sonunda Daniel her ikisine de durmalarını söyledi. Çocuk sırıtarak personele dönerken orta parmağını kaldırdı.

"O ne demek ?" Dedim arkamdaki personellere dönerken. Kadın olanın yanakları kırmızıya döndü.

"Kız, böyle şeyleri öğrenmemen gerek." Dediğin de surat asıl cama döndüm. Çocuk Daniel'e de rahat durmamıştı ama en sonunda arkaya doğru ilerledi. Ne kadar korkunçtu.

"Herkes duş aldıktan sonra toplanacak. İsim etiketlerinizi alacaksınız. Sonra odalarını gösterilecek. Kız erkek fark etmez aynı odalarda kalacaksınız. En ufak yanlış hareketinizde ceza alırsınız. Dikkatli olun" dedi personel.

"Hadi. Yemeğe git."

"Ama onlarla tanışmak istiyorum"

"Akşam odanda olanlarla tanışırsın"

"Benim odamada gelecekler mi ?" Dedim merakla. Bu harika olurdu.

"Evet. Şimdi yemeğe" dedi sarışın. Kafa salladım ve yemekhaneye yürüdüm. Kendi tepsim hazırdı. Alıp direk masaya oturdum ve bu zamana kadar olduğu gibi kendi başıma yemek yemeğe başladım.

Bütün zırvalıklardan sonra sessizce odama döndüm. Yine de aşırı mutluydum. Odama girmeden içeriden gürültüler geliyordu. Daniel odanın kapısındaydı. Beni görünce gülümsedi.

"Nasıldı ?"

"Korkutucu ve yorucu." Dediğimde göz göze gelebilmemiz için eğildi. Elindeki şeyi gizlice cebime bıraktı. Çaktırmadan cebime baktım ve keki gördüm.

"Bunu nereden buldun ?" Diye fısıldadım.

"Bugün doğum günün. Keksiz kutlayamazdık" dedi ve saçlarımı karıştırdı. Yatma saatimiz için kontrole gelen personelin sesi duyulduğu gibi kalktı.

"İyi ki doğdun Jennie" dedi ve uzaklaştı. Sessizce odaya girdim. Bir kız, iki erkek vardı. Kız da benim gibi beyaz bir elbise giyiyordu. Oğlanlar da beyaz pantolon ve kısa kollu. Bugün sorun çıkaran çocuğun hemen yan yatağımda olduğunu görünce biraz moralim bozulmuştu. Yine de gülümsedim.

"Merhaba. Ben Jennie. Tanışalım mı ?" Dedim. Hepsi korkuyla bana baktı. Korkmaları normal miydi ? Onları yemezdim. Aniden kapı açıldı.

"Hemen yatağa. Sende üzerini değiştir ve yatağa gir" dedi. Ben hızla dolabına doğru ilerledim.

"Aişh sinir bozucu" dedi o çocuk. Pijamalarım elimde kalakaldım. Personel içeri girdi ve çocuğa bor tane vurdu.

"Bir daha ben izin vermeden konuşma" dedi ve çıktı. Bununla beraber diğer ikisi yataklara girdi. Tuvalete gidip üzerimi değiştirdim ve odaya döndüm. Kekimi gizlice yastığımın altına koydum. Herkes uyuyordu bu yüzden gözlerimi kapattım ama o sıra da onun uyumadığını fark ettim. O..ağlıyordu. Yavaşça yatağından kalktım ve keki alıp onun yatağına ilerledim. Omzuna dokunduğunda bir iki saniye hareket edip bana baktı.

"Ne ?" Dediğinde elimi ağzına bastırdı. Ve parmağımı dudaklarıma götürdüm.

"Sessiz ol ve az kay" dedim yatağa girerken. Az kenara kaydı.

"Ne yapıyorsun? "

"Sana bir hediyem var" dedim ve keki çıkardım

"Bugün benim doğum günüm" Dediğim de kaşlarını çattı. Keki açtım ve ikiye bölüp büyük olanı ona verdim. Sonuçta o üzgündü. Beraber keki yedik.

"Ağlamak istiyorsan ağla. Canın acımıştır" dedim. Bir kaç saniye yüzüme baktı.

"Ağlamayacağım" dedi ama ben de Daniel'e bunu derken ki ses tonumla böyle oluyordu ve sonra ağlamaya başlıyordum.

"Tamam. Sen bilirsin" dedim ama ağlamaya başladı. Bir süre bekledikten sonra Daniel'in bana yaptığı gibi ona sarıldım.

"Sorun yok. Ben buraya alışığım. Seni koruyacağım" dedim sessizce.

"Adın ne ?" Dedi bana bakarken.

"Ben Jennie. Peki sen ?"

"GD diyorlar"

"Tamam GD çok güzel" dedim. Uzun bir süre sustu. Uyuduğunu düşünmeye başladım. Ben uyuyamazdım çünkü buradan kalkıp kendi yerime geçmem lazımdı. O beni başka yatakta görürse kızardı.

"Bende seni korurum" dediğinde gülümsedim.

OTHER SIDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin