Bölüm 23: Seni araştırıyorum.

289 44 100
                                    

Bahçe kapısından çıktım. Bugün yemek sırası Rose, Mino ve bendeydi. Bu yüzden markete gitmem gerekiyordu. Kapıdan çıkıp sokağa adım attım.

"Hey! Hey sen orada dur" dedi biri. Gelen sesle arkama döndüm. Kaşlarım gördüğüm kadınla çatıldı. Dar siyah bir pantolon üzerine beyaz bir tişört giymiş, saçlarını ensesinde toplamıştı.

"Ne istiyorsun ?"

"Bu evde mi oturuyorsun ?" Dedi çıktığım yeri gösterip. Eve bakıp kafa salladım ve gülümsedim.

"Evet. Ne oldu ?" Dedim ona giderken. Güldü.

"Dong Youngbae'yi tanıyor musun ?" Dediğinde kaşlarımı çattım.

"Kim olarak sorduğuna bağlı" Dedim. Bana doğru yürüdüğünde kollarımı göğsümde birleştirdim. Cebinden siyah bir cüzdan çıkardı. Cüzdanı bana çevirdiğinde yüzüne baktım.

"Kimi demiştin ?" Dediğimde gülümsedi.

"Dong Youngbae"

"Tanımıyorum ama ismi tatlıymış" dediğimde rozetinin olduğu cüzdanı kapatıp cebine attı.

"Evde değil yani ?" Dedi arkadaki evi göstererek. Bende dönüp eve baktım.

"Ah evde ? O evde tek kalıyorum. Eh baba parası. Ayrıca dediğim gibi o isimde birini tanımıyorum"

"O zaman eve bakmamda sorun yok" dedi yanımdan geçerken. Hızla ilerleyip o girmeden önce bahçe kapısının önüne geçtim ve elimi geçmesine engel olmak için kaldırdım.

"Polis olabilirsin ama bu evime girip istediğini yapabileceğin anlamına gelmez. Önce arama iznini çıkar. Bir hafta bulur herhalde. Haftaya görüşürüz" dedim sakince. Kadın güldü.

"Arama iznim var" dedi gülerek. İşte şimdi paniklemem gerekiyordu. İçeridekilerin polisi hoş karşılamayacakları belliydi ama onlara haber veremezdim.

"Göster" dedim gayet sakin olmaya çalışırken.

"Hyorin ? Napıyorsun kapıda  ?" Dedi Youngbae. İkimizde bahçedeki adama döndük. Şaşırarak kadın polise baktım.

"İşte. Arama iznim orada" dedi adamı göstererek ve beni hafif itip içeri koştu. Youngbae oppanın kucağına atladığında daha da çok şaşırdım.

"Jennie öyle durma da gel. Sizi tanıştırayım" dediğinde bahçeden içeri girdim.

"Hyorin. Karım"

"Ne ?" Dedim yüksek sesle. Hyorin bu tepkime gülse de tamamen Youngbae'ye odaklanmıştım.

"Evet öyleyim. Sende en yeni üyesin sanırım.  Şu davet edilen ama dövmesi olmayan"

"Evet oyum. Bakıyorum da bayaa popülerim" dediğimde ikisi de gülümsedi.

"Hyorin her şeyden haberi var. Ondan bir şey saklamıyoruz"

"Yine de..O bir polis" dedim çekinerek. Hyorin omuz silkti.

"Meslek etiğine uygunsuz bir hareketim bile yok. Olsa bile...yakalayamazsın. Yakalayamadığın bir şey de yoktur" dediğinde kafa salladım. Bu mantıklıydı ama en çok konuşulan suç çetesinin kurucularından birinin polisle evli olması saçmaydı.

"Biz birbirimizi mesleğimizle yargılamıyoruz. Mesela bana göre polisler her şeyi gözlerinden kaçırıyor" dedi Youngbae

"Bir suç çetesi üyesi olmakta fazla...ergen bad boy tavrı" dediğinde Youngbae kahkaha attı ve Hyorin'i kucağına aldı.

"Sana ergen bad bölüğü göstereceğim" dediğinde eve doğru ilerliyorlardı. Dışarı çıkan Jiyong'a baktım ve bahçe kapısına ilerledim. Jiyong ikiliye laf atıp çıkışa ilerledi.

"Bekle. Nereye ?"

"Markete. Akşam yemeği için bir şeyler eksik"

"Beraber yürüyelim" dediğinde kafa salladım. Sokakta yürümeye başladık.

"Hyorin...unnieyi neden bu zamana kadar görmedim ?"

"Çünkü yoğundu. Arada böyle yoğun zamanları oluyor. Şehirdeki evinde kalıyor. Her gün işten buraya gelmek hem dikkat çeker hem de yorucu"

"Sonuçta polis" dediğimde durdu ve bana baktı.

"Yani ?"

"Polis olması.. sorun olmuyor mu cidden ? Ya sizi satarsa. Terfi alabilir ve devlet kesin ona onur madalyası verir."

"Kesinlikle verir sonuçta bizden bahsediyoruz ama neden yapsın ?" Dedi yürümeye başlarken. Ona yetiştim.

"Yapmaması için bir sebep yok"

"Youngbae var"

"Ah hadi ama ş sevgi klişeleri. Bir gün sevgisi biterse ne olacak ? "

"Sevgi biten bir şey mi ?" Dedi ve bunu ciddi bir şekilde sordu.

"Tabi ki biter. Ayrıca senin bir polise güveneceğini sanmıyorum" dedim. Eğer bir polise bile güvenebilirse bana da güvenebilirdi. Desitili olsam bile..

"Ona güvenmiyorum zaten. Youngbae'ye güveniyorum. Youngbae'de ona kefil oluyor" dediğinde marketin önüne gelmiştik bile.

"Peki. Anlıyorum sanırım"

"Güzel" dedi sadece. Marketin önünde durduğumda benimle beraber durdu.

"Dün..yorgun görünüyordun. Seunghyun uyuyakalmana şaşırdı"

"Uyuyakalmam. Sadece gözlerimi dinlendiriyordum" dediğinde kafa salladım. He canım he eminim öyledir.

"Uyuyakalabilirsin. Bunda bir sorun yok." Diye geveledim. Uzanıp saçlarımı karıştırıldığında şaşkınlıkla ona bakıyordum.

"Bozulmuştu...saçın"

"Şimdi daha çok bozuldu!" Diye çemkirdiğimde omuz silkti.

"Yorgunluktan değildi...Sadece biraz uykum vardı sanırım. Bu aralar yoğunum. Bu yüzden pek uyuyamıyorum"

"Ah anladım. O zaman kendine daha çok zaman ayırmaya bak. Böylece uyuyabilirsin" dedim. Acaba bu yorgunluğunun geceleri dışarı çıkmasıyla alakası var mıydı ? Onu dün görmüştüm. Uyuyakalmasına rağmen gece dışarı çıkıyordu. O kadar uykum vardı ki umursamamıştım.

"Bunu yapamam. Araştırıyorum"

"Neyi araştırıyorsun öyle ? Sanki devlet sırrı var" dedim alayla. Ellerini pantolonunun cebine soktu ve bana doğru eğildi.

"Sayılır. Seni araştırıyorum" dediğinde öylece kaldım. Siktigimin piçi şaka falan yapmıyordu. O cidden veni araştırıyordu.

"Ne bulmayı bekliyorsun ki ?"

"Bilmem. Motte'den sonra ilgimi çekmedin değil. Belki de daha derinlerde başka şeyler de çıkar"

"Direk bana sorabilirsin. Kendini bu kadar yormaya gerek yok"

"Biri beni aptal yerine koyup yalan söyleyince sinirleniyorum biliyor musun ? Kaza kurşununa gitmeni istemem. Sen en yeni üyemizsin" dedi ellerini cebinden çıkarırken. Yüzünü parmaklarını saçlarına geçirdiğinde o yüzük dikkatimi çekti. Gülümsedim.

"Ben yalan söylemem"

"Ben hiç söylemem Jennie ama hep bir şeyler eksik anlatırım. Sende de bu huy var dimi ?" Dedi alayla. Omuz silktim.

"Eğer 'eksiksiz' konuşacaksam kendimi sağlama almam gerek" dedim sakince. Gülümsedi.

"Senin konuşmana gerek yok. Ben öğrenirim. Sen yine de kendini güvene almaya bak" dedi ve yürümeye başladı.

"Alacağım. Merak etme" dedim arkasından. Elini havaya kaldırıp öylesine salladı. Bende dönüp sinirle markete girdim. Bir şeyler bulmam lazımdı, o beni bulmadan önce.

Jennie biraz küfürlü konuşuyor. Sokakta büyüdüğü için. Rahatsız olursanız söyleyin.

OTHER SIDEWhere stories live. Discover now