Bölüm 39: Ağlayan kadınlar hep haklıdır.

290 40 132
                                    


"Bir: Telefonu açmayın
Biliyorsun sadece onu çağırıyor çünkü sarhoş ve yalnız
İki: Onu içeri alma
Onu tekrar kovman gerekecek
Üç: onun arkadaşı olma
Sabah yatağında uyanacağını biliyorsun"

"Wooow" diye bağırdım. Lisa bana bakarak gülümsedi ve şarkıyı söylemeyi devam etti. Şarkıyı bitirdiğinde kızlarla alkışladık. Bugün evde pek kimse yoktu. Jiyong aşağıdaydı, Seung kardeşler de bilgisayarda bir şey yapıyorlardı. Ben ise Chaerin unnie ve kızlarla karaoke yapıyorduk.

"Tamam sıra bende" dedi Chaerin kalkarken. Islık çaldığında bana bakıp gülümsedi. Jisoo yanıma oturdu.

"Rihanna diomand" dediğinde kahkaha attım.

"Bu tam senin şarkın" dedim yerimden kalkarken. Mutfağa geçip hepimize bira getirdim. Chaerin şarkıyı söylerken kızlar eşlik ediyordu. Gülümseyerek Jisoo'nun yanına oturdum. Biraları açıp tokuşurduk ve kafaya diktik. Chaerin şarkıyı bitirince ayağa kalktım. Şarkıyı seçtim ve Jisoo'yu kolundan tutup kaldırdım. Yedek mikrofonlardan birini ona verdiğimde gülerek aldı ve really adlı bir şarkıyı söylemeye başladık.

"Etrafındaki kızlar çok boş

Onları etrafında tutmaktan vazgeç, hayatından sök at

Yine bana geleceksin zaten

Bunu bilerek hareket etsen iyi olur

Bunu bilerek hareket etsen iyi olur" dediğimde gülüyordum. Yukarı çıkan Jiyong'a göz göze gelince gülümsemem büyüdü.

"Bebeğim gözlerin beni çağırıyor

Bedenin beni almanı söylüyor

Erkekler benimle çıkmak istiyor

Dudakların aynı şeyi söylüyor olmalı

Gerçekten, anlaşmamız ne? Beni hissettiğini hissediyorum

Ama sahte ile işim olmaz

Bana gerçek ol" diye şarkıya devam etti Lisa. Gözlerimi Jiyong'dan çekip Jisoo'nun koluna girdim. O şarkı söylerken ellerimi tuttu ve beni döndürdü. Kahkaha atarak onu ayak uydurdum. Evin kapısı açıldı ve Dara unnie eve girdi ve Seungri girmesen kapıyı gürültüyle kapattı. Seungri sinirle kapıyı yumrukladı.

"Açmayın o kapıyı!" Diye bağırdı Dara. Anında müziğin sesini kapattım. Dara ağlayarak salona ilerledi ve kendini Chaerin'in üzerine atıp hüngür hüngür ağlamaya devam etti.

"Yine mi ?" Dedi Chaerin bıkkınlıkla

"Yineeğğ" dedi ağlarken. Jisoo'ya bakıp olayı anlamaya çalıştım ama o Dara'ya bakarken derin bir nefes aldı. Rose kapıyı açmaya gitti.

"Açma o pisliğe kapıyı. Beni aldattı" dediğinde Seungri salona daldı.

"Seni aldatmadım" diye bağırdı. Jiyong sakince tekli koltuğa otururken bizi izliyordu.

"Onu aldattın mı ?" Dedim sinirle Seungri'ye dönerken. Seungri bu sefer bana döndü.

"Onu aldattığım falan yok!"

"Ama aldattı. İki dakika yalnız bıraktım kıza çiçek veriyordu! Bana iki yıldır çiçek bile almadı" 

"Ah tam domuz!" Dediğimde herkes bana döndü. Dara bile ağlamayı kesti. Ayağa kalktı ve ağlamaya tekrar başlarken bana sarıldı.

"O kadar haklısın ki!" Diye çığırdığında kulağımı kapatmak istedim.

"Kız çiçeği yere düşürdü. Bende yerden kaldırıp verdim. Beni dinlemiyorsun ki!" Diye bağırdı Seungri. Dara kafasını omzundan kaldırıp ona döndü.

"Sonuça o kıza bir çiçek verdin mi vermedin mi ?" Dedi ciddi bir sesle. Seungri derin bir nefes aldı.

"Verdim"

"Bak işte beni aldattın!" Dedi ağlamaya geri dönerken kafasını omzuma yasladı tekrardan. Elimi sırtına koyup patpatladım.

"Yazık sana. Senin gibi güzel bir kadına bu yapılır mı ?" Diye mırıldandığımda kafa salladı.

"Ama kızın çiceğiydi!"

"Bana bir çiçek bile vermediğim yıllar oldu" dedi ve benden ayrılıp odaya doğru çıktı. Merdivenlerde durdu ve salona döndü.

"Ayrıldık bitti!" Diye bağırdı ve gözden kayboldu. Derin bir nefes alıp kendimi koltuğa attım.

"Aişh ne boktan kavga!" Dediğimde hepsi bana döndü.

"Oppa bu arada haklısın" Dediğim de Jiyong kahkaha attı.

"Ama daha demin Dara'ya hak veriyordun " dedi sinirle.

"Ağlayan bir kadına haksız diyemezsin. Deli miyim ben ?" Dedim yatarken. Lisa'ya döndüm ve yattığım tarafa vurdum.

"Cidden psikoloğa ihtiyacım var. Tedavi et beni" dediğimde yanıma oturdu. Son kez Seungri'ye döndüm.

"Ona çiçek almalısın"

"Ne ?"

"Tabi ki çiçek almalısın" dedi Chaerin. Kızlar kafa sallayıp onayladı.

"Çiçek almadın diye böyle oldu. Erkekler ne zaman odunlaşmaya başlarsa kavgalar o kadar saçmalaşır" dediğimde Lisa kafa salladı.

"Ve belli ki sen baya odunsun" diye eklediğimde Seungri bize sinirle bakıp evden çıktı.

"Çiçek almaya gidiyor" dedi Jiyong keyifle. Yattığım yerden ona döndüm.

"Oppa sende bize alsana " dedim gözlerimi kırpıştırırken

"Neden yapayım bunu ?"

"Çünkü biz bakarız ve bize çiçek alan yok. Dara Unnie mi kıskanalım ?"

"O zaman sevgili bul!" Dedi ayağa kalkarken. Aniden kapı açıldı ve Seunghyun salona daldı.

"Cidden artık felaketler salonu falan burası. Ne oldu oppa ne bu halin ?" Dedi Chaerin. Hepimiz ona dönmüştük. Nefes nefese kalmıştı resmen.

"Jennie. Benimle gelir misin ?"

"Ben mi ? Neden? " dedim sakince.

"Gel. Sorma. Hadi" dedi hızla. Yerimden yavaşça kalktım. Ona yaklaştığımda kolumu yakaladığı gibi beni evden hızla çıkardı.

"Oppa ne oluyor ?" Dedim ama cevap vermedi. Bahçeden çıktığımız da neredeyse koşuyorduk. Ara sokaktaki bir arabaya bindirdi beni ve sürücü koltuğuna oturdu. Arabayı çalıştırır çalıştırmaz gaza bastı. Anı hızla koltuğa yapıştım.

"Oppa cidden beni korkutmaya başladın ?" Dedim yüksek sesle. Aniden frene bastı ve bana döndü.

"Tek bir soru soracağım. Tek bir cevap ver" dediğinde gerginlikle deri koltuğa tutundum. O kadar ciddiydi ki gerçekten korkuyordum. Sanırım bu sefer gerçekten sonum geldi.

"N-ne oldu ki ?"

Sizce Seunghyun neyi öğrendi ?
Şaka falan değil ciddi bir konu öğrendi yani ramen olayı gibi bir şey çıkmayacak 😘
Bugünkü son yb. Yine baya attık ha

OTHER SIDETahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon