Bölüm 17: Eğlence Bitti.

298 40 100
                                    

"Bunu gerçekten yapamam sanıyorsun dimi ?"

"Asla yapamazsın çünkü bu Jiyong"

"Hadi dene" Dediğim de Dara sırıttı. Üç parmağını kaldırdı.

"3...2...1" diye bağırdığında oturduğum tabureye çıktım ve oradan barın tezgahına geçtim. Dara tezahürat edercesine bağırdı.

"Aişh bu kötü bitecek" dedi Rose. İki elimi havaya kaldırdım ve yerimde zıpladım.

"Hazır mıyız ?" Diye bağırdığımda Dara'da iki elini kaldırıp bağırdı. Bakışlarım partideki insanlar üzerinde gezindi ve Jiyong'un üzerine kaldı.

"Kwon Jiyong sana meydan okuyorum" diye bağırdığımda Jiyong kaşlarını kaldırdı. Kahkaha attım.

"Gel ve benimle dans et" dediğimde Dara kıkırdıyordu. Dengemi kaybedip bar tezgahından yere düştüğümde kalçanın acısıyla yüzümü buruşturdum. Dara ile göz göze geldiğimizde yine kahkaha atmaya başladım. Dara benim gibi kendini yere attı ve ikimiz dans pistinde uzandık.

"Unnie kalkın hadi bak sorun çıkacak" dedi Rose ama onu duymak istemiyordum çünkü kalkamayacak kadar başım dönüyordu. Lakin Dara bir anda gülmeyi kesti. Ona baktığımda birinin bileğini yakalamıştı. Ben daha ne olduğunu anlamadan Dara çocuğun ayak bileğini hızla çekti ve çocuk sırt üstü yere çakıldı.

"Ne oldu ?" Dedim hızla ama Dara cevap vermedi ve ayağa kalktı.

"Orospu çocuğu elime bastı" dedi çocuğun eline basarken. Topuklu ayakkabısının izini şimdiden çocuğun elinde görüyordum. Çocuk acıyla bağırdığında hızla ayağa kalktım.

"Tamam bırak." Dedim Dara'yı iterek. Dara sendeleyip bir kaç adım uzaklaştığında Seungri düşmemesi için onu tuttu.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun? " dedi Dara bana bakarak. Cidden bir anda o tatlı, eğlenen kadından nasıl olurda buna dönebilirdi ?

"Yanlışlıkla yaptı belli ki unnie. Bu kadar canını yakmaya gerek var mı ?" Dedim şaşkınlıkla

"Sen kimin tarafındasın söylesene ?" Diye bağırdığında ağzım açık kaldı.

"Bunun tarafla ne alakası var unnie ?"

"Bana unnie deme!" Dedi sinirle. Müzik artık durmuştu ve insanlar bize bakıyordu. Şaşkınlıkla ne yapacağımı bilemedim.

"Tamam Dara eve gidelim" dedi Seungri

"Eve falan gitmiyorum. O sürtük buradan gidiyor"

"Bak sakın bana sürtük deme" diye sinirle soludum. İyice abartıyordu. Tamam sarhoş olabilirdi ama bende içmiştim.

"Napabilirsin ki sürtük ?" Dedi bastıra bastıra. Sinirle ona doğru bir adım attım.

"Bunun sonu kötü olacak. Bence sen sevgilini takip et ve git" dediğimde oda bana doğru ilerledi ama Seungri onu sıkıca tuttu.

"Sen kim oluyorsun da benimle böyle konuşuyorsun ?"

"Asıl sen ki-"

"Jennie" dedi Jiyong yüksek sesle. Gözlerimi Dara'dan ayırmadım. Zaten oda dik dik suratıma bakıyordu.

"Jennie düş peşime" dediğinde hareket falan etmedim. Asla geri adım atmayacaktım. O haksızdı. "Hemen!"

"O haksız. Git o büyükbaba konuşmaları-" desem de bana bakışlarından sonra sustum. Sinirle Dara'ya bakıp Jiyong'un peşine takıldım. Aşağılık herif! Beraber asansöre ilerlemedik. Arkada demir bir kapıdan çıktık ve bir kaç kat yukarı çıkarken sessizdi. Bir kapıdan geçti ve otoparka girdik. Siyah spor bir arabanın yanına yaklaştı.

"Bin" dediğinde onu ikiletmedim. Sürücü koltuğuna otururken kendimi ön koltuğa attım. Arabayı çalıştırdı ve bir kaç kattan sonra binanın otoparkından çıktı. Kendine bir sigara yaktı. Ayağımı sabırsızca yere vuruyordum.

"Ne diye bunu yapıyorsun ? Dara'nın haksız olduğunu biliyorsun sende! Bilmiyorsan da tamamen körsün" dedim sonunda çünkü belli ki kendi konuşmayacaktı.

"Sen haksızsın"

"Yok sen cidden körsün! Abartan ve bana sürtük diyen o ama ben mi haksızım ?" Diye bağırdığımda sinirle bana baktı. Gözlerini benden ayırmadan gaza bastığında koltuğa yapıştım.

"Bağırma" dedi sadece. Herhalde körün yanında bir de gerizekalıydı çünkü sorduğum sorunun cevabı bu değildi.

"Durdur arabayı. İneceğim" dedim sinirle. Alayla güldü. Zaten alay etmek dışında ne bok biliyordu ki ?

"Komik olan ne ?"

"Sensin. Haksız olduğunu göremeyecek kadar sinirli misin yoksa bu aptallık mı ?" Dedi sakince ve vitesi değiştirip gaza bastı. Nereye gittiğimizi bile bilmiyordum. Hava o kadar karanlıktı ki çevreyi de görmüyordum.

"Bana aptal deme ucube!" Dediğimde aniden frene bastı. Ben öne doğru savrulurken beni yakamdan yakaladı ve cama yapışmamı önledi. Tam rahat bir nefes alacakken beni kendine çekti ve diğer eliyle boğazıma sarıldı.

"Bana hakaret edeceksen benden daha güçlü olmalısın" dedi gözlerime bakarak. Nefesim kesildiği için parmaklarımı boynumdaki ellerine koyup itmeyi denedim ama boşa bir çabaydı.

"Bir daha bana bir şey demeden önce bunu düşün. Anladın mı ?" Dedi sakince. Bu gözlerden korkuyordum çünkü her şeyi yapabileceğini söylüyordu. Ayrıca bu sakinliğinden de korkuyordum çünkü istediği şeyi yaparken ne kadar psikopat olabileceğini haykırıyordu. Bu yüzden hızla kafa salladım. Elleri boğazımdan çekilip direksiyonu bulduğunda öksürdüm ve derin nefes almaya çalıştım. Parmaklarım camı indirmek için tuşları  değdi. Cam açılırken kafamı çıkardım ve derin bir nefes aldım.

"Haksızsın. YG birbirini korur. Yanındakine yaraladığında da, eline bastığında da. Kimin, ne zaman, nerede yaptığı fark etmez. Yanındaki YG'den ise hep ona hak vereceksin"

"Saçmalık" dedim derin bir nefes alırken. Biraz daha kendime gelmiştim. "Ya ikisi YG üyesi kavga ederse ?"

"O zaman ayırma. Bırak birbirini yesinler. Her türlü barışacaklar"

"Ben barışmam"

"Ben barıştırırım" dediğinde kafamı arabaya soktum ve ona baktım.

"O zaman neden bugün ayırdın ? Beni YG'den görmüyor musun ?"

"Onunla alakası yok. Bugün orada YG'den olmayan insanlar vardı. Onlara ekibinin kavga etmesini izlettirmem. Benim ekibim palyaço değil. Kimseyi eğlendiremez" dedi. Benim ekibim dedi. Ben de dahildim. Sanırım ilk defa YG'den hissettim kendimi. Arabayı bir anda durdurdu. Karşımızdaki markete baktım.

"Bana meydan okumuştun dimi ?" Dedi bana dönerken. Gözlerimi marketten ona çevirdim ve yutkundum.

"Şey..sarhoşluğun etkisi ve Dar-"

"Hadi ama Jenn. Bu eğlenceli değil. Dans pistindeki minik gösterinde sana katılamadım ama senin için farklı bir meydan okuma hazırladım." Dedi marketi göstererek. Gözlerimi ondan ayırmadım.

"Kazanırsan istediğin bir şeyi yaparım ama sen kaybedersen benim istediğimi yaparsın" dedi. Tamam zaten kendi istediği bir şeyi bana yaptırması zor değildi yani her türlü karda sayılırdım.

"Bu taç dövmesi olsa bile mi ?" Dedim. Lisa'nın benimle bu konuda uğraşması canımı sıkmıştı. Bu yüzden sonunda ölüm bile olsa onu istiyordum. Bir kaç saniye düşündü.

"Tamam taç dövmesi. O zaman anlaştık? "

"Anlaştık. Şimdi iddianı duyalım" dediğimde güldü.

Okuyan herkes şu satıra şunu cevaplayabilir mi ? Jennie mi yoksa Dara mı haksız ?

OTHER SIDEOnde histórias criam vida. Descubra agora