Bölüm 55: Kalbim sırlar altında eziliyor.

357 42 104
                                    

Parmağımı yanağına koydum. Uyanmadığında elimi koydum. Yine uyanmadı. Gülümsedim. Gerçekten se yanımdaydı. Yanımda uyuyordu. 1 haftadır doğru düzgün uyumadığımdan mı yoksa onunla uyuduğum için miydi bilmiyorum ama çok iyi uyumuştum. Ona doğru eğilip çenesine bir öpücük bıraktım. Suratını buruşturup kafa salladı ve uyumaya devam etti.

Yataktan kalkmak istemiyordum. Sonsuza kadar bu yatakta onunla yasayabilirdim. Bu his midemi hareketlendiriyordu. Bir rüya gibiydi. Çok güzel bir rüya ve ben uyanmak istemiyordum. En korktuğum şey ise bu rüyanın bir kabusa dönmesiydi.

Benim bildiğim ama onun bildiğimi bilmediği şeyler vardı. Vardı ve bunu ondan saklamak içime dert oluyordu. Dünkü öpücük düşündükçe hala dudaklarımı karıncalandırıyordu. Onu milyon defa daha öpmek istememe sebep oluyordu ama kalbim sırlar altında eziliyordu.

Acaba diğerleri ilişkimizi biliyor muydu ? Yani Seunghyun biliyor muydu ? Dün onunla bu konuda konuşma ihtimalleri vardı. Biliyorsa ne düşünmüştü ? Bilmeleri gereken bir ilişkimiz var mıydı ki ? Tamam dün öyle konuşmuştu ama kafam karışıyordu. Onu seviyordum. Beni sevdiğini söylememişti ama bir tek onu eksik bırakmıştı zaten. Dediği şeyler o kadar güzeldi ki seni seviyorum demese bile kabul edebilirdim. Beni sevdiğini iliklerime kadar hissetmiştim.

Huzursuzca yerine kıpırdandı. Gözlerini açtığında onu izliyordum. Bakışlarımı ondan çekmedim. Bu tarz şeylere utanacak biri değildim. Onu seviyordum, onu izliyordum ve bunları bilmesini de istiyordum. Gülümsedi.

"Günaydın"

"Günaydın" diye fısıldadım. Parmağıyla yanağına vurdu.

"Günaydın öpücüğü" dediğinde gülümsedim.

"Koskoca Kwon Jiyong'sun sen. Kendine gel. Günaydın öpücüğü de ne ?" Dedim gülerek ama dirseklerimin üzerine durup yanağını öptüm.

"Seni öpebildiğim her alanı değerlendirmem gerek" dediğinde sırıttım ve kafamı yastığa koydum.

"Doğru yoldasın" dediğimde kıkırdadı. Elini belime koydu ve gözlerini kapattı. "Uyumaya devam edelim"

"Jiyong aramızdaki ilişkiyi..Bir süre çeteye açmasak" dediğimde gözlerini açtı.

"Neden ?"

"Bilmem. Bir süre. Sen yeni vuruldun ve..Bu benim yüzümden oldu. Bu kadar acele görmelerini istemiyorum"

"Vurulmam senin yüzünden değildi"

"Benim önüme atladın"

"Sana demiştim. Senin kalkanın olacağım ve seni koruyacağım"

"Yaralanmanı istemiyorum çünkü Jiyong ben...çok korktum"

"Biliyorum"

"Bilemezsin çünkü bende bilmiyordum. Sana bir şey olunca bu kadar korkacağımı düşünmezdim. Senin için dakikaları sayacağımı da ama düşündüğümüz gibi olmuyormuş." Dedim tavana bakarken.

"Seni endişelendirmek istemedim"

"Geçti. Artık yanımdasın" dedim. Sonumuzun ne olacağını bilmesekte. Parmaklarını parmaklarıma geçirdi.

"Yanındayım ve sen nasıl istersen öyle olsun. Onlara söylemek isterim ama bir süre diyorsan...senin için beklerim"

"Sağol. Ben odama geçeyim. Sende yavaştan kahvaltıya çık. Yukarıda buluşuruz" dedim yataktan kalkarken. Elimi bırakmayıp beni kendine çekti ve dudağıma hızlı bir öpücük bıraktı.

"Yine de bugün..Bir şeyler yapalım."

"Olabilir. Hanbin'e bir uğrayacağ-"

"Uğrama! Hanbin'e falan uğrama. Bugün benimsin. Kimse yok"

"Tamam ya tamam" dedim ve yerden tişörtümü aldım. Kafamdan geçirdikten sonra ona baktım.

"Görüşürüz"

"10 dakika sonra" dediğinde odama geçtim. Hızla üzerimi değiştirdim ve yukarı çıktım. Herkes kahvaltıya oturuyordu.

"Günaydın

"Birileri cidden neşesine kavuşmuş" dedi Chaerin.

"Unnie aşırı zayıflamışsın. 10 gündür görmüyorum sadece seni"

"Sen kendine bir baksana" dediğinde masaya oturdum. Herkes kendi arasında konuşuyordu.

"Ben zaten kolay kilo alamıyorum maalesef. Fazla da yiyemiyorum. Çocukluktan bu yana alışkanlık olmuş işte. Açlık hep büyük sorunumdu yani alışkınım"

"Böyle dediğinde içim parçalanıyor"

"Hayır unnie. Bu sorun değil cidden. Üzüleceğini bilseydim hiç söylemezdim. Ben iyiyim lütfen üzülme" dediğimde gülümsedi ve elini omzuma koydu.

"Artık hepsi geçti"

"Biliyorum" dedim gülümsemeye çalışırken. Nedense içimden bir ses tam tersini söylese de o sesi susturdum.

"Bugün dışarıda bir kaç işim var" dedi Jiyong. Herkes anında susup ona döndü.

"Oppa biraz daha dinlenmelisin. Dün geldin daha" dedi Rose. Sesi endişeliydi. Bu kızı cidden çok üzerler.

"Sorun yok. Hem Jennie yanımda olup bana destek olacak. Kendimi fazla yormayacağım" dediğinde herkes sakince kafa salladı.

"Jennie yemekten sonra seninle bir konuşma yapmam gerek. Dün konuştuk ya" dedi Seunghyun.

"Peki Seunghyun shi" dedim ve yemeğine döndüm. Elindeki çatalı gürültüyle bıraktı.

"Şundan vazgeç"

"Neyden Seunghyun shi ?"

"Jennie"

"Yah oppa! Sana kızgınım ve bunu fark et. Sana resmen yalvardım ama bana bağırdın"

"Ona bağırdın mı? " Diye araya girdi Jiyong.

"Sen inat ettin de durdun! Seni düşünüyorum burada. Jiyong salağı da zaten dönüp aman ona söylemeyin gelir şimdi falan dedi. Ne diyim o böyle söylerken" diye bağırdığında sinirle Jiyong'a baktım. Bende gürültüyle çatalımı bıraktım.

"Tamam oppa. Konuşalım. Şimdi" dediğimde Jiyong yutkunur ayağa kalktı.

"Seninle değil" dedim ve Seunghyun'a döndüm.

"Oppa dedim" diye mırıldandım ve mutfaktan çıktım. Seunghyun peşime takıldı. Beraber odasına girdik.

"Ne halt dönüyor? "

"Bir şey döndüğü yok"

"Jiyong'la gece konuştum. Bir garipti. Bir sürü şey saçmaladı. Planlar falan dedi. Bir bok anlamadım"

"Bilmiyorum" dediğimde tek kaşını kaldırdı ve gözlerini bana dikti.

"Biliyorsun dimi ?"

"Tamam oppa! Biz çıkıyoruz gibi bir şey. Beni seviyor falan fistan. Bende onu zaten.. "

"Siktir git dalga geçme de ne olduğunu söyle! Böyle yırtamazsın"

"Ben ciddiyim"

"Sen ciddisin. Aman Tanrım bu bizim sonumuz. Sonumuz! Ona söyledin mi ? Desiti'yi ya da GD'yi."

"Henüz değil"

"Ona söylemelisin Jennie. Çok geç olmadan söyle"

"Tamam söyleyeceğim" dediğimde inanmayarak bana baktı.

"Söyleyeceğim. Bu gece ikisini de söyleyeceğim" dedim sinirle.

"Bak bu önemli bir konu. Cidden saklayamazsın. İlişkiler dürüst ilerlemesi gereken konular. Birbirinize dürüst olmanız gerek"

"Tamam dedim ya! Bu gece oppa. Bana sadece bir gün ver. Söylemezsem sen söylersin"

"Tamam. Sadece bir gün"

OTHER SIDEWhere stories live. Discover now