Bölüm 18: Tüm belirsizlik sensin.

312 43 88
                                    

"Raf arasına 1, içeceklere 2 ve sigaraya 3 puan veririm" dediğinde ona döndüm. Saat gece 1di ve Jiyong'un meydan okuması hırsızlıktı.

"İyi de neden ?"

"Raflarda bir şey çalmak kolay çünkü iki tarafta kapalı. İçeceklerin önü boş bu yüzden biraz daha tehlikeli ama en teklikeli olanı sigara çünkü kasanın arkasında" dedi ve sigarasını söndürdü.

"Hayır onu sormuyorum. Neden bunu yapalım ki ? Zaten dükkanı alacak paran var senin" dedim. Hala şaşkındım. Yani meydan okumadan kastının bu olduğunu hiç düşünmemiştim.

"Neden yapmayalım ? Eğlenceli olacak"

"Eğlenceli mi ? İnsanların emeğini çalacağız"

"Hadi ama Jennie. Sanırım YG'ye girmek için fazla vicdanlısın" dedi alayla. Gözlerimi kısarak ona baktım.

"Bunun vicdanla alakası yok."

"O zaman ne ? Hiç mi bir şey çalmadın ?" Dediğinse sustum. O haklıydı şuan ahlak bekçiliği yapıyordum ama bende çok masum değildim. Hiç bir zaman da olmamıştım.

"Tamam. En çok puanı toplayan kazanıyor. Dimi ?" Dediğimde güldü ve kafa salladı.

"Arabada hazır bekleyeceğim. Çıktığın gibi atla ve tüyelim" dediğinde kafa salladım. Torpidoda maskeye uzandığımda Jiyong engel oldu.

"Böyle gideceksin" dediğinde sinirle ona baksam da arabadan indim. Markete doğru ilerledim. İçeri girdiğimde kapıdaki zil öttü. İçerideki görevli adam bana baktığında gülümsedim ve çikolataların olduğu rafa daldım. Üzerimdeki yarım üstün cepleri olmamasına küfrettim. En azından pantolonun cepleri biraz büyüktü. Bir kaç çikolata tıkıp içeceklere doğru ilerledim ve altılı biralardan alıp içeceklere bakmaya başladım. Çilekli süt. Bitmiş çilekli sütlerin olduğu yeri görünce gülümsedim ve kasaya ilerledim.

"Merhaba acaba çilekli süt kalmadı mı ?" Dedim. Adam beni süzdükten sonra içeceklerin olduğu reyona baktı.

"Orada kalmamış"

"Peki arkada ? Canım çoook çekti" dedim dudağımı sarkıtırken. Adam yüzüme bakıp gülümsedi ve arkayı gösterdi.

"Kalmış olmalı. Ben getireyim" dediğinde sevinçle yerimde zıpladım. Adam arkaya gider gitmez bölmeyi kaldırdım ve sigaraların önüne geçtim. Alabildiğim kadar sigara alıp ceplerine tıktım.

"Hey sen!" Dedi adam arkadan çıkarken. Elindeki sütü yere atıp bana doğru koşarken altılı birayı kaptığım gibi markettin çıkışına koştum.

"Dur orada" diye arkamdan bağırdı. Jiyong arabayı çalıştırdı ve hemen marketin önüne geldi. Kapıyı benim için açtığında marketten çıkıyordum. Kendimi arabanı içine attım ve kapıyı kapatmamı beklemeden gaza bastı. Kahkaha atmaya başladığında hızla yerimden kalkıp kapıyı çektim.

"Sen orada dudak mı büzdün cidden ?" Dedi arkayı gösterirken. Kahkahası bulaşıcıydı. Gülüp cebimdekileri çıkarmaya başladım.

"11 paket sigara, 6 bira ve 5 çikolata var" dediğimde çikolatanın birini açtı ve ağzına attı.

"Tam 50 puan. Vay be hiç fena değil. Yani 17 sigara çalsam seni geçerim. Hadi 20 yapalım"

"Yapamazsın çünkü benim kadar çekici değilsin" dedim saçımı savururken. Alayla güldü.

"Çaldığım sigaralar benimdir. Sana vermem" dediğimde çikolatanın paketini attı.

"Sen sigara içiyor musun ?"

OTHER SIDEWhere stories live. Discover now