Bölüm 22: Bu evde anormal şeyler oluyor.

296 42 100
                                    

"Cezasını sikicem şimdi" diye söylendim merdiveni silerken. Jisoo bana dik dik baktı.

"Söylenme de yap"

"Yapıyoruz ya!" Dedim sinirle ve merdivenin son basamağını sildim. Derin bir nefes aldım. Neymiş cezamız varmış. Evi temizleyecekmişiz. Sabahın köründe kaldırdılar bir de! Mino merdivenden inerken ölümcül bakışlarımı ona çevirdim.

"Yah! O basamakları usulca geri çık" dediğimde olduğu yerde kaldı.

"Ne ?"

"Yeni sildim basıyorsun bir de" diye çığırdığıma hızla merdivenleri indiği gibi yukarı çıktı.

"Ama..beni dışarı çıkmam lazım" dediğinde ofladım. Elimdeki viladanın sapını ona uzattım.

"Al. Sile sile in"

"Ama bu senin görevin"

"Temizleyen var diye kirletmen mi gerek ?" Dediğimde cevap bulamadı ve sustu. Sırıttım. O ise merdivenin korkuluğuna oturdu ve aşağı kaydı.

"Bak gerek kalmadı" dediğinde kahkaha attım.

"Ama oppa merdivenin korkuluklarını da sildim. Hemde çamaşır suyuyla. Yani pantolonuna veda et" dedim gülerek. Mino şaşkınlıkla poposuna bakmaya çalıştığında kahkaha atmaya devam ediyordum.

"Şakalaşacak vaktin varsa yukarı katı da temizle" dediğinde ikimizde Jiyong'a döndük. Üzerinde kot bir pantolon ve aynı tonda ceket giymişti. Kafasındaki şapkayı düzeltirken parmaklarındaki yüzüklere göz gezdirdim. Bir tanesi hariç hepsi farklıydı.

"Şey..yok oppa. Yok yani. Buna gerek yok. Ben temizliyorum. Çok yoruldum. Devam edeyim ama dimi ? Evet" dedim ve viledayı alıp hızla mutfağa ilerledim. Bu neydi be ? Kafamı iki yana salladım ve yeri silmeye devam ettim.

Bir temizlik ve duş sonrası saat akşam olmuştu.  Merdivene koşup salona baktım. Kimse yoktu bu da dizi için mükemmeldi. Chaerin unnie yine cam kenarında durmuş dışarı bakıyordu. Onu son anda fark ettim. Hızla aşağı indim.

"Unnie ?" Dedim ama sadece bahçeye bakmaya devam etti. Yanına iyice yaklaştım. "Unnie !?"

"Ah dalmışım" dedi bana dönerken. "Bir sorun mu var ?"

"Şey dicektim acaba laptop var mı sende ? Dizi izlemek istiyorum da. Televizyon yok ya evde"

"Televizyon var" dediğinde salona tekrar göz gezdirdim. Hayır yoktu. Yanımdan geçip sehpadaki kumandayı aldı. Bir tuşa bastı ve salonun büyük perdeleri kapanırken koskoca bir ekran belirdi.

"Vay canına. Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz ?" Dedim ekrana bakarken.

"Biz pek televizyon izlemeyiz. Daha çok film. Oda nadir olur ya."

"Peki izlesem sorun olmaz dimi ?"

"Keyfini çıkar" dedi ve merdivenlerden yukarı çıktı. Kumandayı alıp kanalları değiştirdim ve istediğimde kaldım. Sadece 3. Bölümdeydik. Geçen öylesine kablolu televizyonumuzda rastlamıştım ve eğlendiğim tek zaman dilimi olmuştu.

Bir süre sonra yanıma Seunghyun geldi ve sessizce oturdu.

"Dizi izliyorsun. Güzel mi ?"

"Oppa çok eğlenceli" dediğimde sessizce benimle izlemeye başladı.

"Ya aptal işte" diye bağırdım sinirle. Seunghyun kafa salladı. "Baksana oppa. Of şu diziler ve yanlış anlamaları"

"Yanlış anlaşılacak bir durum"

"Kızı dinlemeliydi" dedi Dara ve Seungri'yle geli koltuğa çöktüler.

"Tabi ki dinlemeliydi" diye geveledim. Dara ile o günden sonra konuşmamıştık. Bu yüzden tekrardan tvye döndüm.

OTHER SIDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin