Bölüm 31: Garip bir çift

300 41 117
                                    

"Umarım başımıza bir şey gelmez seninle" dedi Lisa kapıdan çıkarken. Zaten Daesung yüzünden bozulan sinirlerime resmen tekme atıyordu. Sinirle ona döndüm.

"Senin derdin ne ya ?" Dedim yüksek sesle.

"Derdim falan yok. İşine bak!"

"Bak Lisa ben hep işime bakıyorum ama sen nedense sürekli benim işime karışıyorsun. Ayağını denk al. Artık susmayacağım" dedim sinirle. Bu zamana kadar Lisa için yeterince susmuştum.

"Ah öyle mi almazsam ne olur" dedi alayla. Omzundan hızla ittim.

"Ne mi olur ? Görmek istemezsin" dediğimde bir daha ittim. Bileğimi yakaladı.

"Yah! Sen kimsin ki ?" Diye bağırdığında göz devirdim.

"Asıl sen kimsin ? Bu havalar bana sökmez. O sesini kes ve bana karışma" dediğimde bileğimi ters döndürdü. Boşta olan elimle boğazını tuttum ve tırnaklarımı geçirdim. Oda saçımı kavradı.

"Bu ne ? Fazla sesini çıkıyor ama icraat yok" dediğinde boş bir kahkaha attım. Boğazındaki elimi sıklığında saçımı çekti.

"Yah bırak!"

"Önce sen bırak!"

"Acaba ne zaman bitireceksiniz ?" Dedi Seunghyun. İkimiz de bakışlarımızı salonda kitabını okuyan Seunghyun'a çevirdim. İkimiz de ellerimizi çekmedik.

"Oppa her şeyi abartan o. Ona de" dedim sinirle.

"Asıl sensin! Ezik gibi yaşamaktan vazgeç zavallı. Her şeyin senin için hazır mı olması gerek ?"

"Hazır ? Komik olmaya başladın iyice" dedim alayla. Sinirle bana baktı.

"Gerçekten ikiniz de ne yapıyorsunuz? " diye bağırdı Jiyong. Anında aşağı inen merdivenlere döndük. İkimiz de aynı anda ellerimizi çektik. Seunghyun kahkaha attı.

"Belki de ben fazla yumuşak davranıyorum" dedi kendi kendine.

"Lisa konuşalım" dedi Jiyong bana ters bir bakış atıp. Lisa bir şey demeden onun peşine gitti ve odalardan birine girdiler. Peki ya ben ? Ben ne olacaktım ? Haksızlığa uğrayan bendim. Sinirle bahçeye çıkıp kapıyı arkamdan gürültüyle çektim ve bahçedeki minik süs havuzunun yanına oturdum.

"Biraz sakin olmalısın"

"Ne ?" Dedim Chaerin'e dönerken. Gelip yanıma oturdu. "Olayı gördüm. Seunghyun seninle konuşmaya gelecekti ama...bence kız kıza konuşmak hep daha iyi"

"Hayır. Beni isteyen biriyle konuşmak daha iyi.  En azından Seunghyun burada olup olmamamı umursamıyor" dediğimde kaşları çatıldı.

"Sanırım bana laf soktun. Ne duydun ?"

"Beni burada istemediğini"

"Hayır. Seni burada istemedigim doğru değil. Açıkçası sensiz de yaşayabilirim ama burada olman da fena değil. En azından bugün ki dizi için herkes sabırsız" dediğin de kahkaha attım.

"Sadece Jiyong'a sinirliyim biraz. Senin için bir planı var. Zaten belli ediyor saklı bir şey değil yani ama bize bir şey söylemiyor. Biz birbirimizden bir şey saklamayız"

"Ama benim de bir bilgim yok. İnsanların beni istememesi...tamam ilk defa bir yerde istenmiyor değilim. Sadece düşününce beni davet eden sizden biriydi, beni istemeyen de sizsiniz"

"Lisa biraz huysuz davranıyor dimi ?"

"Ah bilemezsin! Sanki düşmanıyım"

"O YG'ye girmek için çok uğraştı. O bu kadar uğraşırken senin bu kadar kolay girmen, üstelik Jiyong tarafından davet edilmen onu biraz üzmüş ya da sinirlendirmiş olabilir"

OTHER SIDEDonde viven las historias. Descúbrelo ahora